Uhud savaşının son saatleriydi, Allah`ın Rasûlü (s.a.v) yüzünden yaralanmış, dişi kırılmış, bitkin bir durumda arkadaşlarının kolları arasında Uhud kayalıklarına çekilmişti. Başta amcası Hamza ve Mus`ab bin Umeyrolmak üzere (Allah onlardan razı olsun) yetmiş sahabişehid olmuştu. Peygamber Aleyhisselam birazcık kendisine gelince;
“Bana Sa`d bin Rebi`den kim haber getirecek, kâfirlerin içine yaman dalmıştı” dedi ve o noktayı uzaktan işaret etti. Sahabeden Übey b. Ka`b“ben size ondan haber getiririm” diyerek işaret edilen tarafa hızla gidip ulaştı. Sonra Sa`d bin Rebi`i toz toprak içinde yatarken buldu. Vücudunda yara almadık bir yer yoktu, yaşıyordu, göğsü bir körük gibi inip çıkıyordu.Übey b. Ka`b yanına çöktü, yüzünün tozunu toprağını sildikten sonra kendisini bizzat Rasûlullah`ın gönderdiğini söyledi ve selamını iletti. Sa`d bin Rebi` gözlerini açtı, selamını aldı ve sonra Allah`ın Rasûlüne bol bol dua etti, Onun görevini yaptığına, risaletini hakkıyla yerine getirdiğine şahitlik ettiğini söyledi. Sonra sesinin tonunu değiştirdi;
“Gelelim ensara, benim kavmime... Git ve haber ver,vallahi kirpiklerini bir birlerine değdirecek kadar güçleri olduğu halde eğer Allah`ın Rasûlünün kılına zarar gelirse bunun hesabını veremezler!” dedi ve sonra gözlerini yumdu, oracıkta şehid oldu.
Übey b. Ka`b olup biteni Peygamber Aleyhisselam`ahaber verince O da ayağa kalktı, kıbleye yöneldi ve ellerini açtı; “Allah`ım, Sa`d bin Rebi` sana varıyor, karşıla onu!” buyurdu.
Evet, kirpiklerini bir birine değdirecek kadar güçleri ve dermanları olduğu halde eğer Allah`ın Rasûlü`ne bir zarar gelirse bunun hesabını Allah`a veremeyeceklerine inanıyorlardı. Çünkü Akabe kayalıklarında onlar yani Medineli ensar öyle söz vermişlerdi; “Eğer Allah`ın Rasûlü Mekke`den çıkarılır ve bizim şehrimize gelirse onu kendi canlarımızı koruduğumuz gibi koruyacağımıza dair Allah`a söz veriyor, bu şekilde biat ediyoruz...” demişlerdi.
İşte bu bir şehrin vefasıydı, Medine`nin, Medinelilerin vefasıydı.
Ve Kufe de bir şehirdir, Kufe de söz vermişti, sayısız adam göndermiş, hayvanların heybelerinin dolusu mektup yazmışlardı Hz. Hüseyin`e;
“Gel, çabuk gel, sana biat ediyoruz, senden başkasının hilafetini kabul etmiyoruz, seni halife olarak başımıza geçiriyoruz...”
Ve sonra Onu Kerbela çölünde yalnız bıraktılar, yalnız bırakmak bir yanaYezid`in ordusuyla birlikte oldular.
Aslında Hz. Hüseyin`den önce Kufe olarak vefasızlığı Onun amcasının oğlu Müslim bin Akil`e gösterdiler, Hz. Hüseyin henüz yoldayken şehid ettiler.