Papaz Brunson rast gele bir papaz, sıradan bir rahip değildir. Diyeceksiniz ki elbette öyle, o aynı zamanda FETÖ ile PKK ile ciddi bağlantıları olan, 15 Temmuz darbesiyle ilişkisi olan bir casustur ve zaten bu yüzden tutuklu. Evet, o aynı zamanda böyle bir casus olabilir. Fakat Amerika ve özellikle Trump için onun Evanjelist yönü casusluğundan çok daha önemlidir.
Unutmayalım ki bugün Amerika siyasetinde en etkin güç Evanjelistlerdir. Trump`ı iktidara taşıyanlar onlardır. Evanjelizm köken itibariyle Protestanlığa, Luther`e dayansa da daha sonra daha da derinlere giderek kendilerini doğrudan Tevrat`a dayandırmışlar, daha da ilginç olanı siyonizmle iç içe olmuşlardır.
Evanjelistleri kısaca Hıristiyan Siyonistler olarak isimlendirebilirsiniz, zaten kendileri de öyle yapıyor. Son haliyle Hıristiyanların en ideolojik düşünen, en bağnaz ve tutucularıdır. Siyonizmin Ortadoğu`daki hedefi Evanjelistlerin de biricik hedefleridir. Dünyadaki sayıları beş yüz milyon, Amerika`daki sayıları yüz milyona yakındır.
Bugün Amerika siyasetinde en etkin güç Evanjelistlerdir. Kasımda yapılacak olan Amerikan seçimlerinin en belirleyici unsurlarından birisinin Rahip Brunson olduğunu unutmayalım.
Hem sadece casusluğundan dolayı tutuklu ise bunun çok isabetli bir yol olmadığını söyleyelim. Rahmetli Mahir Kaynak`ın çok defa tekrarladığı bir şey vardı; casus yakalamaktan, casus yakalandı demekten daha aptalca bir şey yoktur. Çünkü casus yakalanmaz tespit edilir ve artık o andan sonra yanlış yönlendirilir, kullanılır veya en nihayetinde takas edilir.
Zannedersem birazcık anlaşılmıştır Rahip Brunson meselesi.
Gelelim Amerika`daki bizim papaza. Amerika için Rahip Brunson`dan çok daha büyük bir öneme sahip olduğunu söylemeye gerek yoktur.
FETÖ`yü Türkiye`ye teslim etmek demek Amerika için intiharın ta kendisi demektir.
Sadece Türkiye karşısında değil bütün bir dünya karşısında rezil olması demektir.
Aynı savunma paktı içerindeki stratejik ortağına hem de kaç yönden ihanetinin tescili ve ilanı demektir.
Durum böyle olunca Amerika`nın söz konusu iki papazdan da vaz geçmeyeceğini, özellikle Türkiye karşısında bu konuda geri adım atmayacağını düşünüyorum. Geri adım atmak bir yana birinci papazdan dolayı başlattığı yaptırımların arakasının geleceğini düşünüyorum.
Umarım şu anda sert tepki gösterenler bir süre sonra yumuşamaya başlayıp yine dostluk ve stratejik müttefiklikten söz etmezler.
.