Allah'ın adıyla

ABD'nin başını çektiği şer güçler;

1- Müslümanların güçlenmesine ve İslam'ın ümmet coğrafyasının herhangi bir yerinde hayat bulmasına engel olmak istiyorlar

2- İslam ülkelerini kontrol altında tutmak ve yönetmek istiyorlar

3- İslam coğrafyasındaki zenginlik kaynaklarını sömürmek  istiyorlar

4- İslam ülkelerini fakirleştirmek ve istikrarsızlaştırmak istiyorlar

5- İslami hareketleri bulundukları her yerde etkisiz hale getirmek istiyorlar.

Onun için bu şer güçler;

A) İradesini teslim aldıkları kukla yöneticiler istiyorlar

B) Ümmet içinde tefrika büyüsün ve yayılsın istiyorlar.

Bu iki şey onlar için önemlidir. Zaten ümmetin başına ne geliyorsa bu iki şeyden geliyor. Batı kuklası idareciler ve Ümmet içindeki parçalanmışlık...

Bugün Katar'a yönelik yapılanlar budur. Suriye'ye yönelik yapılanlar budur. Mısır'da halkın oylarıyla iktidara gelen meşru bir hükümeti darbe ile düşürüp Sisi gibi bir kuklaya teslim etmeleri budur. Dün Afganistan'a, Irak'a yönelik yapılanlar budur. Türkiye'ye karşı takınılan tavır budur. İran'a karşı yıllardan beri takınılan tavır, uygulanan ambargo budur.

İslam ülkelerini teslim almak istiyorlar. Kontrol etmek ve yönetmek istiyorlar.

Peki, neden Katar?

Katar, bükmek istedikleri zayıf halkalardan biridir. Bununla birlikte Katar, İhvan ve HAMAS gibi terörist! kabul ettikleri İslami hareketlere imkân sunmaktadır.

Aslında başından beri Ortadoğu'daki hedeflerinde İran, Türkiye, Irak ve Suriye vardı. Irak'a girdiler, Suriye'yi savaş alanına çevirdiler, Türkiye'yi karıştırmak ve hatta darbe yapmak istediler ama Müslüman halkın birlik olup karşı çıkmasıyla bunda muvaffak olamadılar.

Ancak şu unutulmamalıdır ki şu anda hedeflerinde Türkiye ve İran vardır. Mutlaka Türkiye ve İran'ı karıştırmak isteyecek ve bu istikamette çalışacaklardır.

Başından beri hep söylüyoruz; Türkiye ve İran mutlaka bir araya gelebilmeli ve dayanışma içinde hareket edebilmelidir. Türkiye'nin de İran'ın da buna ihtiyacı vardır.

Eğer Türkiye ve İran mevcut halden ders ve ibret çıkarmayıp önlerini görmez ve bir araya gelmezlerse, şartlar onları bir araya gelmeye mecbur edecektir. Kendilerine yönelik yapılacaklardan dolayı bir araya gelmeye mecbur kalacaklardır. Ancak o zaman geç olabilir. Henüz geç olmadan, zayıf düşmeden bir araya gelebilmeli ve dayanışma içinde hareket edebilmelidirler. Aksi takdirde, gidişat böyle olursa, İslam ülkeleri de kendileri de tek tek teslim alınacaklardır. Türkiye'nin de İran'ın da Katar'a destek vermesi ve bir araya gelip müzakerelerde bulunması bu yönüyle anlamlı ve önemlidir.

İslam ülkelerinin birçoğunun başında kukla idareciler bulunsa da bu ülkelerdeki halk Müslümandır, şer güçlerine karşı cesaretli bir tavır beklemektedir. Bu cesareti gösterecek idareci ve liderler beklemektedir. İran ve Türkiye dayanışma içine girer ve bunu yaparsa ümmetin kahir ekseriyetinden destek göreceği şüphesizdir.

Bu şekilde; sömürüye, dayatmaya, zulme, saldırı ve işgallere karşı güçlü bir blok oluşacaktır. ABD'nin başını çektiği şer güçlerin İslam beldelerine müdahalesine engel olma şansı doğacaktır. Suriye'deki savaşın sonlandırılması ve Irak'taki istikrarsızlığın giderilmesi de dahil, ümmet coğrafyasındaki pek çok sıkıntının ortadan kaldırılması konusunda çok daha rahat inisiyatif alma ve İslam ülkelerinin kendi meselelerini kendi aralarında halletme konusunda güçlü bir irade, imkân ve fırsat oluşacaktır.

Allah'a emanet olun.