Allah`ın adıyla
FETÖ diye isimlendirilen yapı ile ilgili süreç hepinizin malumu. Yıllardan beridir devlet içinde adeta bir balon gibi şişti/şişirildi. Öyle ki girmediği ve etkili olmadığı bir kurum kalmadı. Ancak malum gelişmelerden sonra Ak Parti hükümeti bu yapının üzerine gitti ve onu devlet kurumlarından tasfiye etmeye çalıştı/çalışıyor.
Fakat bu öyle kolay bir iş değildir. Bu yapı, devletin bütün kurumlarına yerleştiği gibi çok iyi kamufle de oluyor. Bu da işi zorlaştırıyor. Böyle olunca da çoğu zaman doğru veya yanlışlığına bakılmaksızın alınan duyumlar veya elde edilen bilgilere göre hareket ediliyor ve kurunun yanında yaş da yanıyor. Yapılan operasyonlarda FETÖ ile hiçbir alakası olmayan çok sayıda insan da yakalanıyor ve haklarında işlem yapılarak birçoğu işinden uzaklaştırılıyor. Bazıları hakkında tutuklama kararı veriliyor.
Bu arada FETÖ ile irtibatlı olan ancak halen görev icra eden bir takım yetki sahipleri de söz konusu durumdan vazife çıkararak ortamı bulandırıyor, sanki FETÖ`ya yönelik yapılıyormuş gibi ilgisi olmayan birçok kesime yönelik operasyon yapıyorlar/yaptırıyorlar. Bu şekilde hem şu ana kadar FETÖ`ye yönelik yapılan operasyonları şüpheli hale getirmeye hem de halkta Erdoğan`a ve Ak Parti`ye yönelik tepki oluşturmaya çalışıyorlar. Referandum sürecinde bunu özellikle yapmaya ve böylece halkta daha fazla tepki meydana getirmeye çalışıyorlar.
Hükümetin bu konuda çok dikkatli olması gerekir. Şimdiye kadar insanları devlet adına FETÖ mağdur ediyordu, şimdi ise FETÖ adına devlet mağdur ediyor. Eğer dikkatli olunmazsa daha çok insan mağdur edilmeye devam edecek. Hükümetin ilgili bakanlıkları ve yetkilileri, konuyla ilgili bilgilerin kaynağına dikkat etmeli ve doğruluğundan emin olmalıdırlar. Aksi halde ciddi hatalara düşülür, yeni mağduriyetlere sebebiyet verilir ve masum insanlara haksızlık edilmiş olur. Neticede zarar verilmiş ve zarar görülmüş olur.
Şu anda birçok yerde yeni mağduriyetler yaşanmaktadır. Çok sayıda çalışan, FETÖ ile alakası olmadığı halde işinden edilmiş durumdadır. Bunlar en kısa zamanda giderilmelidir. Ak Parti, yeni mağduriyetler meydana getiren değil, var olan mağduriyeteri gidermeye çalışan olmalıdır. Kendisinden beklenen budur. Halkın tepkisini üzerine çeken değil, halkın istek ve ihtiyaçlarını dikkate alarak hareket etmeye çalışan olmalıdır. Özellikle referandum sürecinde çok daha dikkatli ve duyarlı olunmalı, su-i istimallere fırsat verilmemelidir.
Bu arada şu noktaya da dikkat çekmekte fayda vardır. Kendi içinde zaten parçalı ve çatışmalı olan bu memlekete şimdi Batı ülkeleri de savaş açmışken itidalli olmaya ihtiyaç vardır. Halkın zarar göreceği çatışmalı ortama, kaosa ve gerginliğe fırsat vermemek için bu referandum sürecinde yapılan etkinlik, propaganda ve kampanyalarda herkesin, kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dil kullanmaktan kaçınması, yapıcı, birleştirici ve kucaklayıcı dil ve üslup kullanmaya azami özen göstermesi gerekir.
Allah`a emanet olun