Evet, özellikle sizin borcunuz var.

Bu ülkede İslami söylemle siyaset yapılması gerektiğini düşünüyorsanız önü açılsın diye HÜDA PAR’a oy vermek zorundasınız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan dolayı AK Parti’ye oy verdiğinizi biliyorum ama bu bir belediye seçimi.

CHP’nin “her evden HDP’ye bir oy” stratejisinin bir benzerini biz neden yapmayalım?

CHP HDP’ye barajı aştırarak HDP/DEM siyasetinin önündeki baraj bariyerini kaldırmasına neden oldu.

Bu hamle CHP’ye de kazandırdı.

Peki, muhafazakâr seçmen HÜDA PAR’a vereceği oy ile neden yüzde 3 bariyerini kaldırmasın.

Hem HÜDA PAR’ın şimdiye kadar yapıp ettiklerini hesaplarsak bir oy değil; belki birkaç oy borcunuz vardır.

Hem kullandığı muhalefet dilinin itidalli olması, iktidarın doğrularına doğru, yanlışlarına yanlış diyebilmesi geleceğimiz açısından bu partiyi önemli kılmaktadır.

Çünkü birilerinin AK Parti’nin yanlış icraatlarına uygun bir dille “bu yaptığın yanlış” demesi gerekir.

Keşke bunu aydınlar, gazeteciler hakkı ile yapabilseydi ama ne yazık ki muhafazakâr aydında o ışığı göremiyorum. Çünkü AK Parti’yi destekleyen aydınların bir pusula sorunu var. İtidali/dengeyi yakalayamıyorlar.

Ak Parti ile Gülen ortaklığında Gülenci oldular

Çözüm sürecinde toplumu Apo’nun ne kadar büyük bir barış elçisi olduğuna;

MHP ile ittifakta ise tek yolun milliyetçilik olduğu konusunda ısrarcı oldular.

Evet, aynı kişilerden bahsediyorum.

Eğer zamana yenildim hatırlayamıyorum diyorsanız gazete arşivlerine, yazarların köşe yazılarına bakın!

İşte bu aydın, yazar sorunsalından dolayı HÜDA PAR güçlenmeli!

Güçlenmeli ki Erdoğan’ın doğrusuna doğru diyebilen, yanlış yapma ihtimalini gördüğünde “burada bir yanlış var” diyebilecek ses gürleşsin!

Hem sabah akşam dava diyen adamların aday gösterilmediğinde nasıl ilk fırsatta başka gemiye geçtiklerini de görüyorsunuz.

Yani Erdoğan’ın bir kadro sorunu var.

HÜDA PAR’a kendi kadrosu ile siyaset yapma fırsatı vermezsek ona “sen de diğer partiler gibi yap, ister ilkesi olsun ister olmasın kazanacak kişiyi aday yap” demiş oluruz ki o zaman da siyasetin renk, ilke ve değer kaybından şikayet etme hakkımız kalmaz.

Türkiye bilinçli İslami kesimi velev ki bazı konularda HÜDAPAR'dan farklı düşünse de bu siyaset tarzının toplumsal zemin kazanması için elini taşın altına koymalıdır.

 

Kökü İslamcı bir parti karşınıza içki içen bir aday ile çıkabiliyorsa

Kumarcı, düzenbaz, hırsız adaylarla karşımıza çıkabiliyorsa…

Bilinçli İslami kesimde de ciddi sorunlar var demek ki..

Demek ki İslami kesim çantada keklik görülüyor.

“Çünkü bizimkilerin gidecek bir yerleri yok” rahatlığı var.

Bu bir yerel seçim!

Türkiye’de İslami söylemli siyasetin geleceğini düşünüyorsak her evden HÜDA PAR’a bir oy vermek zorundayız.