İslam ümmetinin gündeminde Müslümanların ihtilafları ve savaşları vardır. Müslümanlar kendi iç sorunlarıyla ve birbirleriyle uğraşırlarken, asıl sorunlarını unutuyorlar. Birbirleriyle uğraştıklarından dolayı, harici düşmana ayıracak ne zamanları ne de enerjileri kalıyor. İslam dünyası, dış saldırılara karşı adeta tamamen savunmasız hale gelmektedir. Bu hengâmda mazlum Müslümanların uğramış oldukları haksızlıklar gündeme bile gelmemektedir. Gündeme cılız bir şekilde gelse bile, kimsenin bu sorunlarla uğraşacak mecali kalmamıştır. Zira Müslümanların, tekbirlerle birbirlerini boğazlama ve birbirlerinin kanlarıyla adeta gusletme gibi son derece önemli (!) bir işi vardır.
Arakan'da asrımızın en büyük soykırımlarından birisi yaşanmaktadır. Yaşanan bu soykırım neticesinde, neredeyse bir halkın tamamı mülteci durumuna düştüğü ve bütün varlıklarını yitirdiği halde, kimse bu meseleyi ciddiyetle takip etmemektedir. Birbirlerine karşı son derece cüretkâr olan mücahitler(!) ve İslam devletleri(!), o devasa ordularını, ekonomilerini ve diplomasilerini Arakan'daki kardeşleri için seferber edemiyorlar/etmiyorlar. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi üzerine bir çırpıda yüzlerce tank gönderenler, her ne hikmetse Arakan'a gelince kör ve sağır kesiliyorlar. Müslümanlarla savaşma noktasında cepheden cepheye koşan kâğıttan kaplan komutanlar, Arakan tarafına bakmaya tenezzül bile etmiyorlar. Eğer Arakan'da siyasi emellerine uygun bir zemin olsaydı, şüphesiz oraya çökmek için bir bahane bulurlardı.
Orta Afrika'da camide Müslümanlar katledildi. Yüzün üzerinde Müslüman camide doğrandı ve yakıldı. Ama bu konu Müslümanların gündemine bile gelmedi. Bu olayın Paris'te bir kilisede meydana geldiğini farz edelim. Yer yerinden oynar, bütün dünya liderleri Paris'te toplanıp teröre karşı dayanışma mesajı verirlerdi. Hemen İslam ve Müslümanlar terörle özdeşleştirilirdi. Müslümanlar ise ezik bir haleti ruhiye ile İslam'ın terör ile alakasının olmadığını dile getirip teröristleri lanetleme yarışına girerlerdi. Orta Afrika'da son zamanların en büyük terör hadisesi meydana geldiği ve bunun da faili Hıristiyan teröristler olduğu halde, kim bunu dile getirdi? Hangi lider çıkıp bunu lanetledi? Bir Hıristiyan terörü ile karşı karşıya olduğumuzu kim haykırdı? Hangi Batılı lider bu olayı gündemine aldı? Bu insanlar, evrensel hukuk kaidelerine göre en dokunulmaz yer olan bir mabette ibadet halinde iken katledildiler. Kim bu mazlumların kanının hesabını sordu? Anlaşılan, bu hesap da mahşere kaldı. Çünkü kardeşleri, birbirlerinin kanlarını dökmekle meşgul oldukları için kendi kanlarının hesabını soramadılar.
Terör çetesi İsrail, terör eylemlerine ara vermeden devam ediyor. Filistinli Müslümanlar katledilmeye ve evleri yıkılmaya devam ediliyor. Esir edilenlerin ise haddi hesabı yok. Geçenlerde on yaşından küçük onlarca çocuk kaçırıldı, esir edildi. Bu minik çocukların kaçırılması kimsenin dikkatini bile çekmedi. Hani uluslararası hukuk? Böyle bir korsan eylemin uluslararası ceza mahkemesine taşınması gerekmez mi?
Daha dün Doğu Kudüs'te ellinin üzerinde Filistinli kaçırıldı. Ama halkı Müslüman ülkelerin liderleri böyle ayrıntılarla(!) uğraşmayı gündemlerine almıyorlar.
Ama anlı şanlı komutanlarımız(!), Suriye ve Irak cephelerinde "İsrail edebiyatı" ve "cambaza bak" taktiği ile siyasi rant devşirme peşindeler. Eğer davanızda samimi iseniz, önce birleşip şu kanser uru israil'i ortadan kaldırın, sonra savaşsanız da sizi belki anlamaya çalışırız. Herkes ortak düşmanın israil olduğunu söylüyor. Herkes karşı tarafı İsrail ile ittifak ile suçluyor; ama israil'e bir mermi sıkan yok. Silahların namluları Müslümanların göğsünde!!! Bu nasıl oluyor ey siyaset cambazları? Artık mızrak çuvala sığmıyor. Gözleri kör olanlar ve sizlere Samiri'nin buzağısı veya Hintlilerin kutsal ineği muamelesi yapanlar hariç, kimse size inanmıyor.
Yemen'in hali içler acısı... Açlıktan ölen mazlum çocuklar, hastalıktan kırılan sivil halk kimin umurunda? Ey küresel ve bölgesel aktörler, siz Yemen'e binlerce ton silah sokuyorsunuz da, yiyecek ve ilaç mı sokamıyorsunuz? Silah yerine, niye ilaç ve gıda göndermiyorsunuz? Silah ve asker yerine, niye doktor göndermiyorsunuz? Cevap belli; Yemenlinin dirisi değil, ölüsü makbuldür. Barış içerisinde olan Yemenliler değil, savaşan Yemenliler lazımdır.
Ey bu ümmetin kan ve savaş baronları; ey kanı ve şiddeti kutsayan bu ümmetin Dehhak, Nemrut, Firavun ve Şeddatları, artık ellerinizi mazlum insanlarımızın kanından çekin. Bu ümmetin geleceğine musallat olmaktan vazgeçin. Hira Dağı'nın evlatlarının kanını dökmek yerine Olimpos Dağının evlatlarının yakasını yırtın ve onlardan hesap sorun. Tabi eğer yüreğiniz yetiyorsa!!!