Siyonistler her zaman olduğu gibi bir kez daha sözlerine sadık kalmadılar ve esir takasının Filistinlilere sağladığı avantaj ve zaferi ortadan kaldırmak için, ortada kendilerine yönelen fiili bir tehdidin olmadığı bir ortamda Gazze`ye saldırdı. On iki mücahit şehit oldu ve bazıları da yaralandı.
Girilen yeni süreçle beraber esir takasının kalan kısımlarının da tehlikeye girdiği söylenebilir. Bu arada işbirlikçi Mahmut Abbas ve çetesi de boş durmuyor. Mahmut Abbas yönetimi; bir yandan işgalci siyonistlerin sebepsiz saldırıları karşısında kılını kıpırdatmazken, diğer taraftan siyonistlerin zindanlarında yıllarca kaldıktan sonra esir takası ile serbest bırakılan Filistinli savaşçıları toplamaya devam ediyor.
Uluslararası güçlerin maşası Mahmut Abbas, Filistinlilere zulüm uygulama konusunda, Siyonistlerden geri kalmıyor. Siyonist rejime hizmet etmeye ve Batı Yaka`da işgal ordusunun görevini yürütmeye devam eden Abbas güçleri terör estirdi. Beytlaham`da yapılan baskında 20 yıl kadar siyonist zalimlerin zindanlarında kalan ve sağlık durumu kötü olan İslamî Cihad liderlerinden Şefik Redayide tutuklandı.
İşbirlikçi Abbas rejimi bu menfur eylemlerine gerekçe olarak Şehit Fethi Şikaki`nin şehadet yıl dönümü münasebeti ile yapılacak etkinliklerin tertip edilmesinde Şefik Redayide`nin öncülük yapması gibi tuhaf ve akıllara zarar bir hususu gerekçe gösterdiler. Aynı zamanda bu tutuklamanın siyonistlerin İslami cihad mücahitlerinden dokuzunu şehit etmelerine denk gelmesi, Mahmut Abbas yönetiminin terör eyleminin aslında gerçek nedenini ortaya koymaktadır.
Yine siyonist işgalciler, sözde Filistin`in UNESCO`ya üyeliğini protesto etmek için 2000 konutluk bir projenin startını verdi. Zaten Kudüs`te siyonistlerin konut inşa etme türünde işgal hareketi devam ediyordu. UNESCO`nun aldığı bu karar, yeni bir projenin başlatılması için bahane oldu. Direniş güçlerine ve Filistin halkına zulüm uygulamada siyonistleri aratmayan Mahmut Abbas Kudüs`te inşa edilmekte olan konutlar konusunda kayda değer bir tepki göstermiyor. Tam tersine anlaşma ve ahdlerine sadık kalmayan siyonistlere mukabelede bulunan direniş güçlerini baskı altına alıp direniş reflekslerini zayıflatmaya çalışıyor. Filistin Özerk Yönetimi`nin BM Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO`ya kabul edilmesine öfkelenen işgal hükümeti, Ramallah yönetimine gönderilen gümrük vergilerini dondurduğunu duyurdu. Sadaka ve biat kültürüne alışmış olan Mahmut Abbas, siyonistlerin öfkesini yumuşatmak için hemen terör ve baskınlara başladı bile.
siyonist işgal rejiminde yayınlanan Maariv gazetesi, 01 Kasım Salı günü verdiği haberde, işgal hükümetinin; siyonist çetenin, füze atan direnişçileri etkisiz hale getirmek ve füze altyapısını yok etmek için Gazze`ye karşı geniş çaplı operasyon yapmasına yeşil ışık yaktığını duyurdu.
Son Gazze savaşının ardından işgal ordusunun caydırıcılığını kaybettiğini belirten bir siyonist yetkili, şu anda bir milyondan fazla siyonistin direniş güçlerinin füzelerinin menzilinde olduğunu söyledi. Birkaç gün önce Gazze`ye karşı ani saldırılara başlayan işgal ordusunun 12 Filistinliyi şehit etmesi üzerine direniş güçleri, siyonist hedefleri vurmuş, saldırılarda 1 siyonist ölmüş, otuzdan fazlası da yaralanmıştı.
Direniş dışında hiçbir seçenekten anlamayan siyonistlere karşı Filistinli savaşçılar bir dizi operasyon gerçekleştirdiler. Son Filistin operasyonları bir kez daha gösterdi ki, direniş güçlerinin askeri kapasitesi siyonistleri çok ciddi bir şekilde tehdit etmeye devam ediyor. Mahmut Abbas, Filistin davası konusundaki tahripkâr misyonuna devam ediyor. Ve siyonistlere gelince, direnişten başka hiçbir seçeneğin masada işe yaramayacağını bir kez daha gösterdiler. Filistin`de kalıcı ve adil bir barışın ancak direnişin zaferi zemininde inşa edilebileceği hakikatini dünya kamuoyu bir kez daha görüyor.