Siyonizm, bütün dünyayı bir felaketin eşiğine getirmiş bulunmaktadır. Amerika’nın sınırsız desteğini arkasına alan Siyonistler, bütün teamülleri yok sayarak terör estirmektedir. Artık Siyonizm meselesi, sadece Filistinlilerin ya da Müslümanların ya da Ortadoğu’nun meselesi değil, bütün insanlığın meselesidir. Sayın Hakan Fidan’ın da ifade ettiği gibi; artık Siyonistlerin tasmasını ellerinde tutanlar, Siyonistleri dizginlemelidir. Küstah Siyonistlerin şımarıklıklarının bedelini insanlık ödemek zorunda değildir. Siyonistlerin terör karakteri, insanlığı, 3. Dünya Savaşı’nın eşiğine getirmiştir. Bu gün başta Müslümanlar olmak üzere tüm insanlık ailesi bir tercih yapmak zorundadır. Eğer bugün Siyonizm karşıtı bir cephe oluşturulmaz ise, Siyonizm’in zararları herkesi etkiler ve geri dönülmez bir noktaya geliriz. Müslümanlar, Siyonizm’e ve onları destekleyen küresel şer güçlere karşı “Kudüs Cephesi” oluşturmalıdır. Özgür dünya da başta askeri destek olmak üzere, ellerindeki imkânlar ile bu cepheye destek olmalıdır. Belki oluşturulacak olan bu cephe; yeni, daha adil ve daha yaşanılabilir bir dünya için milat olabilir. Özellikle tüm Müslümanlar yol ayrımında olduklarının bilinci ile bedel ödeme iradesini ortaya koyabilmelidir. Bugün bedel ödeme iradesi ortaya koyamayanların, yarın daha büyük bedeller ödeyecekleri muhakkaktır. Artık söz tükenmiş, eylem zamanıdır. Tecrübeler, siyonizmin askeri güçten başka bir dilden anlamadığını bir kez daha göstermiştir. Siyonistlerin işledikleri insanlık suçları çok ağır bir şekilde cezalandırılmadığı müddetçe, Siyonistlerin bu küstahlıkları hiçbir zaman bitmeyecektir.
Pansuman ve göstermelik hiçbir çözüm Siyonistleri caydırmayacaktır. Özellikle sınırları, Arzı mev’ud olarak nitelendirilen alan içerisinde kalan ülkeler, sıranın bir gün kendilerine geleceğini mutlaka bilmelidir. Bu gerçek orta yerde iken, bu ülkelerin Siyonistlere karşı ortak bir askeri cephe oluşturmaması akıl tutulmasıdır. Bu akıl almaz tavrın siyaset matematiğinde yeri yoktur. Bugün düşmanın saldırılarını ve tehlikesini ön cephede karşılamayanlar, yarın bu saldırılar ile kendi evinde yüzleşmek zorunda kalacaktır. Bugün Gazze ve Lübnan’da patlayan bombalar, yarın diğer ülkelerin başkentlerinde patlayacaktır. Gazze ve Lübnan cephesi ne olursa olsun düşmemelidir. Bu cepheler, insanlık cephesi olarak görülmelidir. Halkı Müslüman olan tüm ülkeler, askeri seçeneklere farklı düzeyde destek vermelidir. Bunun yanı sıra diplomatik ve ekonomik tedbirler ile mutlak kötülük olan Siyonistlerin nefesi kesilmelidir. Bu saatten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamalıdır. Siyonizmin işlediği cinayetler ve insanlık suçlarının bedeli ödetilmeli, siyonizmin pençe ve dişleri sökülmelidir. Siyonizmin ve şer cephesinin ayakları altındaki toprakları ateşe veren yiğitlerin direnişleri, bir insanlık mirasına dönüştürülmelidir. Büyük bedeller ile inşa edilen bu direniş kültürü, adil bir insanlığın inşası için bir zemin haline getirilmelidir. İnsanlık sancağı Gazze’nin kumlarına gömülmemeli; insanlık güneşi, Gazze’nin kutlu bağrından doğup yükselmeli ve özgür dünyanın medeniyet ufkuna dönüşmelidir.