Gazze, İslam Ümmetinin ve insanlığın Kerbela’sıdır bu gün. Her gün açlıktan ölen yeni çocukların haberleri gelmektedir. Çağdaş Moğollar ve Naziler tarafından Gazze’de ablukaya ve kuşatmaya alınan mazlumlar, bilhassa çocuklar; dünyanın gözleri önünde açlıktan ve hastalıktan can vermektedir. Siyonistlerin bombalarından kurtulan çocuklar, açlık ile soykırıma uğratılmaktadır. Açlık, bir soykırım aracı olarak kullanılmaktadır. Filistin Direnişi karşısında tarihinin en büyük hezimetini yaşayan ve algılarla kazandıkları psikolojik, siyasi ve sosyolojik desteği kaybeden Siyonistler, insanlık düşmanlığı kodlarını tekrar ve en vahşi şekilde ifşa etmektedir. Siviller, en acımasız şekilde hedef alınmaktadır. Gazze’de yaşanan soykırım bir yana; özgür dünyanın sonuç alıcı bir duruş ortaya koyamamasından cesaret alan Siyonistler, bu sefer de Lübnan’ı gözlerine kestirdi. Lübnan direnişinin Gazze’ye verdiği desteği bahane eden Siyonistler, yeni bir vahşetin sinyallerini vermektedir. Tarihlerinde hiçbir zaman bu denli zor durumda kalmamış olan Siyonistler, elbette olası bir Lübnan saldırısının bedelini en ağır şekilde ödeyecektir. Ama savaş ahlakından nasibini almamış olan ahlaksız düşman, yine savunmasız sivilleri topluca katletmeyi deneyecektir. Özgür dünya, sonuç alıcı politikalar geliştirmedikçe, terör çetesi israil’in bu saldırganlığı insanlığı daha fazla tehdit edecektir. Bu gün insanlığın en büyük sorunu; barış, istikrar ve insanlığı tehdit eden terör örgütü israil’dir. Bu terör örgütünün pervasız ve saldırgan adımları engellenmedikçe; bütün insanlık, tüm dünyayı etkileyecek bölgesel bir savaşın kapıda olduğunu bilmelidir. Tüm ülkeler, dünyanın böyle bir savaşın yükünü kaldıramayacağını bilmelidir. Burada çıkan bölgesel bir savaş, bütün dünyayı etkileme potansiyeline sahiptir. Rusya- Ukrayna savaşı, Tayvan krizi, Kuzey Kore-Çin-Rusya yakınlaşmasının yavaş yavaş stratejik ortaklığa doğru evrilmesi, Avrupa’da aşırı sağın hızla yükselmesi, Gazze meselesinin tüm bölgeyi etkilemesi, Suriye’deki Amerikan hamleleri vb. gibi birçok faktörün olduğu bir ortamda; Lübnan savaşı demek; insanlık açısından büyük bir kriz anlamındadır. İsrail’in buraya saldırması; İran, Suriye, Irak ve Yemen’in farklı düzey, format ve konseptlerde bu savaşa dahil olması anlamındadır. Bu savaş, bütün dengeleri alt üst etme potansiyeline sahiptir. Bu denli geniş bir etki alanına sahip olan bir savaş, sadece İslam ülkelerini değil, bütün dünyayı etkileyecektir. Gazze’ye destek için, Siyonist limanlara giden gemilerin vurulması bile küresel piyasaları alt üst etmiştir. Bu hamle, ekonomik anlamda Siyonistleri son derece zor durumda bıraktığı gibi Mısır gibi bazı bölge ülkeleri için de farklı sonuçlar doğurmuştur.
Tüm insanlığın aynı gemide olduğunu ve globalleşen dünyada dünyanın artık adeta küçük bir köye döndüğünün hatırlatmakta fayda vardır. Böyle bir dünyada, kimsenin çılgınlık yapma ve diğerlerinin de bunu seyretme gibi bir lüksü yoktur, olamaz.
O halde bütün ülkelerin menfaatlerini tehdit eden Siyonist küstahlık ve pervasızlık mutlaka cezalandırılmalıdır. İnsanlık ailesi, küstah ve şımarık terör örgütü israilin zalimce ve ahmakça politikalarının bedelin ödemek ve sırtında küfe gibi taşımak zorunda değildir. Siyonizm tehlikesi bertaraf edilmedikçe dünya daima potansiyel bir tehlike ile karşı karşıya olacaktır.