Gazze direnişi ve küresel intifada karşısında iyice köşeye sıkışan Siyonist terör çetesi, başta çocuklar olmak üzere, sivilleri katletmektedir. Şu an Siyonistler son derece zor duruma düşmüştür. Bütün dünyada adeta taşlanması gereken bir şeytan muamelesi görmektedir. Bugüne kadar soykırım yalanı ile algı oluşturan, en büyük cinayetlere imza atan siyonistler, bu sermayesini tamamen tüketti. Siyonist rejim bütün dünyada izole olmak üzeredir. Arap rejimlerinin normalleşme adımları rafa kalktı. Ekonomik olarak büyük bir darboğaz yaşamaktadır. Yemen’in saldırıları sonrasında limanlara mal gelmemesinden dolayı otomobil fiyatları birkaç kat arttı. Başta temel gıda maddeleri olmak üzere, tüm kalemler zamlandı. Siyonist ordunun ve istihbaratının, algılarla oluşturduğu efsane olma imajı tamamen çöktü. Siyaseten derin bir bunalım yaşandığı gibi; ordu ve siyaset kurumu arasında mevcut olan derin çatlak her geçen gün büyümektedir. Hizbullah’ın şiddetlendirdiği saldırılar sonrası demirkubbe artık birçok kez füzeleri engelleyememekte ve düşen füzeler büyük hasarlara neden olmaktadır. Son birkaç gündür bu füzelerin düşmesi sonucu çıkan yangınlar; israil olarak ifade ettikleri işgal altındaki Filistin topraklarının birçok yerinde artık tamamen kontrolden çıkmış bulunmaktadır. Lübnan’a komşu olan yerlerdeki yerleşim birimleri yoğun füze saldırıları sonucu yıkıma uğramış ve büyük bir kısmı boşaltılmıştır. Büyük vaatlerle işgal altındaki topraklara getirilen Yahudiler büyük bir direniş sonrası tersten göçe başladılar. Öyle ki; yüz binlerce Yahudi, işgal altındaki topraklara bir daha dönmemek üzere Filistin’i terk etti. Gazze işgal edildiğinde ilan edilen hiçbir Siyonist hedefe ulaşılamadı. Esirlerin bir kısmı israil bombardımanında öldü. Tek bir esiri bile HAMAS’ın elinden alamadılar. HAMAS’ın anlaşma çerçevesinde serbest bıraktıkları hariç, ölenlerin cesetlerini bile alamadılar. Kuzeyden güneye doğru HAMAS’ı sıkıştırıp imha etmeye çalışan Siyonistler hayal kırıklığına uğradılar. Çünkü direnişi bitirdiklerini iddia ettikleri yerlerden, ilk günkü gibi israil topraklarına füzeler atılıyor ve buralar israil askerlerine ve tanklarına mezar olmaktadır. Özellikle, kuzeyde Cibaliye ve Şücaiyye’de, işgalden aylar sonra verdirilen çok ağır kayıplar, Siyonistleri ve sevenlerini büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Gelinen noktada; binlerce Siyonist asker öldü, on binlercesi yaralandı ve sakat kaldı. Yüz binlerce Yahudi gencinin psikolojisi bozuldu. Gazze tank mezarlığına döndü. Esirleri kurtarmaya giden elit birlikleri öldürüldü. Bu birliklerden bazıları ise esirleri kurtarmaya giderken, esir düştü. Kısaca özetlemeye çalıştığımız bu tablo çerçevesinde ağır bir hezimet yaşayan ve psikolojik üstünlüklerini tamamen yitiren Siyonistler, bu mağlubiyetin acısını sivillerden çıkarmakta ve çocukları öldürmekte, şehirleri harabeye çevirmektedir. Bu katil sürüsü hastaneler ve sivil yaşam alanlarında katliam yapmaktadır. Bir ateşkesin konuşulmaya başlandığı bu günlerde, acilen aşağıdaki tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz:
- Selahaddin koridoru boşaltılmalı ve uluslararası bir gücün denetiminde ve garantörlüğünde Gazzelilerin durumunu acilen düzeltmeye yetecek bir insani yardım koridoru oluşturulmalıdır.
- Ateşkes sağlanmalı ve HAMAS’ın belirttiği temel maddeler çerçevesinde bir takvim oluşturulmalı ve derhal bu takvimin gereği yapılmalıdır.
- Gazze’ye, gönüllü devletlerden müteşekkil donanımlı bir askeri birlik gönderilmelidir. Bu askeri birlik hem yardımları hem de ateşkesi denetlemeli; bu askerler veya misyonlarına yapılan herhangi bir saldırının tüm devletler nezdinde savaş sebebi sayılacağı tüm dünyaya ilan edilmeli ve her hangi bir ihlalde askeri konseptin gereği yerine getirilmelidir.
- Çifte vatandaşlık sahibi olan ve soykırıma iştirak eden Siyonist militanlar, özgür dünya tarafından yargı önüne çıkarılıp, en ağır suç olarak kabul edilen soykırım gerekçesi ile yargılanmalıdır.