Kimileri var ki, kendi yumurtalarını pişirmek için, değil komşunun evini, bir cihanı bile ateşe verirler. İşte bu eğilim, Yahudi mantığının; özellikle de Siyonist felsefe ile şekillenmiş Yahudi mantığının özetidir. Bu mantık; kendi dışındaki tüm milletleri, halkları ve insanlığı yok saymadır. Yani insanlık ailesini öteki kabul edip ötekileştirmektir. Bu eğilim, bütün insanlık için ve özellikle de İslam coğrafyası için büyük bir tehdittir. İlkesel refleksler ile harekete geçmeyen liderler, sırf bu siyasal ve stratejik gerçeklikten dolayı, terör örgütü israil karşısında konumlanmak durumundadır. Haydutça bir politik çizgi takip eden israil, hiçbir kural ve hukuk tanımamaktadır. Ne zaman, kime zarar vereceği belli olmayan mahalle serserileri gibi, bütün halkları tedirgin etmektedir. İsrail’in haydutça ve sorumsuz politikalarından dolayı, insanlık bir oldubitti neticesinde kendisini geri dönülmez bir sürecin içerisinde, kontrolsüz bir savaşın ortasında bulabilir. Ve şu anki denklemde insanlık böyle bir savaşı kaldıramaz. İnsanlık ailesi, Yahudilerin küstahça ve sorumsuz politikalarının bedelini ödemek zorunda değildir. Bu gerçeği bütün ülkeler görmelidir ve gereken tedbirler alınmalıdır.
Gazze’de bir soykırım ve insanlık suçu işlenmektedir. İsrail, bütün dünya nezdinde mahkûm olmuştur. Terör örgütü, Gazze’de daha büyük insanlık suçlarına imza atmak ve bir oldu bitti ile Gazze’yi işgal etmek için bölgeyi kaosa sürüklemeye çalışmaktadır. Bölgede bir savaşın çıkması için sınırları sonuna kadar zorlamaktadır. Gazze’yi işgal edip Gazze kara sularındaki petrol ve doğalgaza konmak ve Filistin davasının eli ayağı olan Gazze’yi işgal ederek, aynı zamanda, Kudüs ve Mescidi Aksa eksenli Filistin davasını bitirmeyi amaçlamaktadır. Gazze olmadan, Filistin davasının başarısı düşünülemez. Dünya kamuoyunda Filistin devletinin kurulması fikrinin; sadece halkların değil, ülkelerin de gündemine girdiği şu günlerde, gündem değiştirilerek, insanlık ailesinin atmaya çalıştığı bu adımı da gündemden düşürmek ve akamete uğratmak istemektedir.
Her halükârda Amerika ve İngiltere’nin, kendi arkasında mecburen duracağını, durmak zorunda olduğunu bilen israil; bölgede bir savaşını fitilini ateşleyerek, Amerika ve İngiltere’nin yardımı ile birkaç hesabı bir arada kapatmak istemektedir. Amerika, Ortadoğu’daki çıkarlarının ve dengelerin kontrolsüz bir sürecin kurbanı olmaması için, her ne kadar hiçbir siyasi mantıkla izah edilemeyecek israil’in politikalarını bir çizgide tutmaya çalışsa da; terör çetesi israil, küresel şer güçlerin kendisine açmış olduğu krediyi sonuna kadar kullanmak istemektedir. Bu haydutça eğilim ise başta Ortadoğu olmak üzere; tüm insanlık için felaketin kapısının açılması demektir. Böyle bir felaket herkesi az veya çok etkileyecektir.
Küresel bir insan sirkülasyonu ve yıllarca sürecek bir demografi dalgalanması, en basit sonuçlardan birisidir. O halde tüm liderler, göz göre göre gelen bu tehlikeye karşı tedbir almak zorundadır.
İnsanlık onuru ve ilkeler sizi ayağa kaldıramıyorsa bile; kapıdaki büyük tehlikeyi görüp siyasi çıkarlarınız için ayağa kalkın.
Koca bir insanlık ailesi, niye israil’in ahmakça ve zalimce politikalarının kurbanı olsun? Tüm insanlığa karşı kölelik konseptini dayatmaya çalışan ve herkes için tehlike kaynağı olan terör çetesi israil’e karşı artık ayağa kalkma zamanı gelmedi mi?