Gazze; her yönü ile bir mektep ve bir laboratuardır. Hem İslam Ümmeti hem de tüm insanlık için. Hem ferdi hem de içtimai olarak incelenmesi gereken çok kıymetli bir örnektir. Adeta tüm insanlığın ortak mirasıdır. Bir yönü ile de tüm Müslümanların ve insanlığın imtihan ve sınama alanıdır. Maskelerin düştüğü ve gerçeklerin ifşa olduğu, ayet ve hadislerin günümüze bakan boyutunun somutlaştığı bir alandır. Adeta saadet asrı, günümüze taşınmıştır. Gazzeliler; İslam’ın bütün boyutları ile nasıl yaşanması gerektiği, gerçek iman etmenin nasıllığını, gafil ümmete öğretmektedirler.  Kanları, canları ve tüm varlıkları ile bu ümmete muallimlik yapmaktadırlar. Çocukları bile iman ve irade örneği olarak bütün Müslümanlara ders vermektedir. Gazze direnişi, adeta bütün dünya için bir ruh oldu. Yeni bir dünya düzenine dair tüm insanlığın umutlarını tazeledi. Zulmün ve emperyalizmin hâkim olmadığı yeni bir dünya düzeninin mümkün olduğunu tekrar insanlığın gündemine soktu. Aslında bu savaşın sonucu ne olursa olsun, şimdiye kadar ortaya çıkan kazanımlar, Filistinli Müslümanlar ve insanlık için bir zaferdir. İnsanlık tarihinde nadir olarak tüm insanlık ortak bir paydada ortak bir irade ortaya koymuştur. Bu hadise ile beraber, tüm insanlık ortak bir gemide olduğunu ve zulme sessiz kalmanın neticesinde ortaya çıkan kaosun tüm insanlığı etkilediğini gördü.

Cihad ve direniş kültürünü unutan Müslümanlar, tekrar cihad ve direniş kültürünü hatırlamaya başladı. Yıllar yılı İslam düşmanlarına neredeyse bir mermi bile atmadan biri birlerinin kanları ile gusletmeyi adeta amentülerinin bir ilkesi haline getiren kimi Müslümanlar, Elhamdülillah, gerçek düşmanın kim olduğunu ve silahlarını kime yöneltmeleri gerektiğini hatırladılar. “Yenilmez” denilen kağıttan kaplanların, Müslümanların sadece ufaktan bir silkelenme ile nasıl zelil hale düştüğü görüldü. İslam dininin nasıl bir zafer dinamizmi ihtiva ettiği bir kez daha görüldü. İslam ümmetinin bir avuç yetimi, israil’in şahsında dünya emperyalizmini adeta Gazze’nin kumlarına gömdü. İşte İslam ümmeti için nümune-i imtisal olan bu kutlu yetimler, İslam ümmeti tarafından örnek alınırsa, bugün Müslümanların yeni bir dünya düzeninin kurucuları olabileceği müşahede edildi. Özelikle ortaya koydukları ahlak ve erdem ile yüz binlerce insanın hidayetine vesile olan Gazzeliler tüm insanlığa şunu öğretti:

İslam’ın hâkim olduğu bir dünyada Müslümanların savaş esirleri bile emsalsiz bir muamele görmektedir. Bu dinin ve bu dini gerçek anlamda yaşayacak Müslümanların inşa ettiği bir dünya düzeninin aslında tüm insanlık için bir kurtuluş olduğu fikri insanlar arasında yayılmaya başladı.

Ebu Ubeyde, tüm Müslümanların hatta tüm insanların gönüllerini fethetti. Milyarlar, artık Ebu Ubeyde’yi konuşuyor. Yeryüzünde yüz milyonlarca çocuk artık kendi kahramanlarını bulmuş ve kendilerini Ebu Ubeyde ile özdeşleştirmiştir. Bu hafta sonu İstanbul’da yapılan Filistin’e destek mitingine katılan küçük bir kardeşimiz Ebu Ubeyde gibi giyinmiş ve onun gibi kendinden emin yürüyordu. Karşımızda adeta bir Ebu Ubeyde vardı. Buradan, Küçük Ebu Ubeyde Kerem kardeşimize  selam olsun. Ebu Ubeyde, sadece bugünün değil, geleceğin kahramanı olarak insanlığın hafızasına şimdiden nakşoldu. Aslına Ebu Ubeyde’nin şahsında insanlığın ve Müslümanların hafızasına nakşolan; zulme ve küfre meydan okuyan ve insanlık için umut olan İslam’ın devrimci ve inkılapçı karakteridir.