Ey yükü insanlık olan ve kalbinde özgürlük meşalesi yanan özgür ruhlu insanlar!
Yeryüzünde insanlık kavramını ortadan kaldırmaya çalışan zalimlere ancak siz engel olabilirsiniz. Filistin, insanlığı öldürme ve prangaya vurma laboratuvarına dönüştürülmüş. Tüm insanlık, soylu bir duruş ile bu hayasızca projeye karşı durmalıdır. Bu gün insanlığın kalbi Gazze’de atmaktadır. Gazze bize insanlığımızı hatırlatmaktadır. Eğer Gazze’deki kuşatılmış mazlum insanların feryadını duyabiliyorsak; onların acılarını kalbimizin ta derinliklerinden hissedebiliyorsak, insanız demektir. Ey insanlık, özgür dünyayı er ya da geç köle etmeyi temel strateji olarak benimsemiş ortak bir düşman ile karşı karşıyayız. Gazze’de kopan kıyamet, tüm insanlığın imtihanıdır. Hangi ırktan ve inançtan olursa olsun tüm insanlık Gazze ile imtihan oluyor. Siyonizm ortak bir düşman olarak gözlerimizin önünde çocukları paramparça etmektedir. Aslında orada paramparça olan, özgür dünyanın ve medeniyetin geleceğidir. Köleliğe ve ortak düşman siyonizme karşı bu soylu kavgada herkes yerini almalı ve ne yapabileceğini, insanlık ailesinin kurtuluşuna nasıl bir katkı sunabileceğini düşünmelidir. Bu yolda ortaya konacak her çaba, ödenecek bedel saygındır. Unutulmamalıdır ki; karşı konulamaz büyük seller, küçük su damlalarının bir araya gelmesiyle oluşan birliktelik ve sinerji ile ortaya çıkar. Fiili çatışmadan protesto gösterilerine kadar, ortaya konulacak her çaba saygıyı hak etmektedir.
Bu gün, “insanlığın ortak vicdanı” denilen mefhumun, bir ütopya olmadığı bir kez daha görülmektedir ve halkların ortaya koydukları asil duruş, insanlığın geleceği adına bizlere ümit vermektedir. Yeryüzünün her yerinde gönlü insanlık ve adaletten yana olan ve meydanları dolduran milyonları ve onların soylu protestolarını selamlıyoruz. Farklı ırktan ve inançtan olan ve farklı coğrafyalarda yaşayan insanlar, Filistin’de işlenen soykırım ve cinayetlere karşı tek yürek olmuştur. Endonezya’dan Kanada’ya kadar hatta Amerika’da yaşayan onurlu insanlara varıncaya kadar her tarafta tek yürek olmuş özgürlük ve adalet kervanı oluşmuştur. Ey yüreğinde insanlığını taşıyanlar, bu özgürlük ve adalet kervanında bütün imkân ve kabiliyetimiz ile yer alalım.
Ey özgür dünya, bu saatten sonra; rengi, ırkı ve inancı ne olursa olsun, herkes için geçerli olan bir gerçek vardır. İnsanlık ayrışmış ve iki safa ayrılmıştır. Artık yeryüzünde namuslular ve namussuzlar vardır. Yeryüzünde özgür dünya ile özgür dünyanın düşmanı olan Siyonizm ve bileşenleri vardır. Herkes bu büyük ve tarihi mücadelede yerini almalıdır. Ve yaşanılabilir özgür ve adil bir dünya için namuslular en az namussuz zalimler kadar cesur olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, mazlumun feryadının arşa yükseldiği, zalimlere ses çıkarılmadığı ve dağ gibi çocuk ve bebek cesetlerinin yığıldığı bir dünyada asla kimseye huzur yoktur. “Ya Rabbi ya Rabbi” diye nidalarla minik bir bebeğin, minik avuçlarını açıp Allah’a sığındığı bir dünyada, sadece zalimleri kuşatmakla kalmayacak ve herkesi kavuracak bir azaptan korkunuz.
Ey sessiz yığınlar, gücünüzü asla küçümsemeyiniz ve kanadı kırık bir kuş gibi çaresizce bir kenarda oturmayınız. Ortaya koyacağımız soylu bir duruş ile mazlumlar rahat etmedikçe zalimlere asla rahat edemeyeceklerini gösteriniz. Küresel intifada ruhu ile insanlığın kalbi olan Filistin’de toza toprağa bulanmış olan insanlık onurunu tutup kaldıralım.
İnsanlık onurunu temsil eden ve insanlık ordusu olan Filistin direnişine selam olsun.