Türkiye kritik bir seçim sürecini daha geride bıraktı. Adeta Türkiye’nin iç ve dış ekseninde bir kırılma anlamını ifade edebilecek bir olasılık ortadan kaktı. Eğer bir iktidar değişikliği olsaydı, sadece iç dengeler değil, bölgesel dengelerde de ciddi kırılmalar yaşanacak ve geri dönülmez bir süreç başlayacak idi. Bu olasılık en azından 5 yıllık bir zaman için rafa kalktı. Önümüzde belediye seçimleri var. Yani bu seçimin havasının dağılmasından birkaç ay sonra Türkiye tekrar bir seçim atmosferinin etkisi altına girecektir. Belediye seçimlerine kadar tüm siyasi aktörler, yanlışlıklarını objektif bir şekilde görmeli ve halkın karşısına öyle çıkmalıdır.

İktidar cephesi, kazanmış olduğu zorlu ve muazzam zaferini kutladıktan sonra hemen eksikliklerine odaklanmalıdır. Bu bağlamda bazı noktalara değinmenin faydalı olacağını düşünüyorum.

  1. Bu günden başlayarak belediye seçimlerine kadar, başta Suriyeli mülteciler olmak üzere yabancı sorunu büyük ölçüde çözülmeli ve sorunun geri kalanının da en kısa zamanda çözüleceğine dair umut ve güven verilmelidir.
  2. Bu dönemde medeniyet inşa etmenin keyfiyet boyutuna ağırlık verilmelidir. İnsana yatırım yapılmalıdır. İhya ve ıslah edilmeyen nesiller, abat edilen her şeyi berbat eder. Özellikle eğitim, geleceğimizin insan fabrikası olduğundan dolayı, ideolojik taassuptan arındırılmalı; insan merkeze alınmalı, fazilet ahlak erdem temel eğitim zemini olmalıdır.
  3. Karşı mahallenin gündemine kapılmak yerine artık gündemi tamamen iktidar belirlemeli, öyle ki iktidarın dikkat ve enerjisi suni gündem ile heba olmamalı.
  4. Tüm Türkiye’de bugünden itibaren teşkilatlar gözden geçirilmeli ve heyecanını kaybetmiş olanlara teşekkür edilip nöbet değişimine gidilmelidir. Birçok yerdeki teşkilat yapısı, liderliğin ortaya koymuş olduğu ufkun ve vizyonun çok gerilerinde kalmaktadır. Özellikle gençleri sürekli motivasyon halinde tutacak ve gençlere hitap edecek platformlar oluşturulmalıdır.
  5. Ak partiyi bu günlere getiren hizmet siyasetidir. Bundan ödün verilmemeli ve bu vizyonu bozan, özellikle isimleri yolsuzluk vb hususlarla anılanlar ile yollar ayrılmalıdır.
  6. Zor günde ve iktidarı kaybetme olasılığı belirdiği zaman gemiyi terk eden ama fırtına dinince tekrar gemiye geri dönen ve geminin nimetlerinden istifade etmek isteyen gemi ve ambar fareleri kapı dışı edilmelidir. Ambar faresi karakterine sahip olanların kimseye bir faydası yoktur.
  7. Ak Parti, kendi müttefiklerine belediyelerde destek olmalıdır. Özellikle hizmet kültür motivasyon ve müktesebatına sahip olan HÜDA PAR’a göz önünde olan belediyeler vermeyi planlamalı ve şimdiden bunun alt yapısını hazırlamalıdır. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; böyle bir adım neticesinde Türkiye belediyecilik ve hizmet anlamında önemli bir mesafe kat edecektir.
  8. Kira sorunu için acil tedbirler alınmalı ve öğrencilere kira yardımı projesi devreye sokulmalıdır.

İktidarın bu temel konulardan başlayıp eksiklik ve yanlışlıklarını telafi etmeye dönük bir program uygulamaya koymalıdır. Aziz halkımızın nerede notunu kırdığını görmeli ve dersine daha iyi çalışmalıdır.

Muhalefete gelince;

Muhalefet kırk yamalı bohçaya ya da boynu eğri deveye benzemektedir. Milletin gösterdiği kırmızı kartı veya karnesine verdiği kırık notları iyi okumalıdır. Her hezimetten sonra karnesindeki kırık notlara mazeret üreten öğrenci modundan acilen çıkmalıdır.

Muhalefet, konseptini tamamen değiştirip yapıcı muhalefete yönelmeli ve halkın taleplerini ve beklentilerini okumaya odaklanmalıdır. Halkın değerleri ile barışık bir siyaset üretmeden ve üstenci dil terk edilmeden bir yere varılamayacağı açıktır.

Özellikle muhalefet cephesinde taze kana ve yönetim kadrolarının değişmesine şiddet ile ihtiyaç vardır. Karşıtlıklar üzerinden siyaset üretme dili ve stratejisi tamamen terk edilmeli, muhalefet kendi projeleri ile halkın karşısına çıkmalı ve bu projeler gerçekçi olmalı. Sülün Osman tarzı vaatlerle halka hitap edilme anlayışı bırakılmalıdır. Böyle bir yaklaşımın halkta karşılığı olmadığı gibi bu vaatler karşısında halkımız kendisini aşağılanmış hissetmektedir. Kimse halka Sülün Osman gibi Boğaziçi Köprüsünü satmaya kalkışmasın, bu dil terk edilmelidir.

Muhalefet güven tesis etmelidir. Muhalefetin itibarı yerlerde sürünmektedir. Bizden söylemesi.

Selam ve dua ile.