Kürt sorunu konusunda bu memlekette konuşacak en son kesim CHP ve o zihniyeti taşıyanlardır. “Elif gibi dik duruşlara” hasret olduğumuz bu günlerde seçim atmosferinin etkisi ile siyasiler son derece ibretlik durumlara düşüyorlar. Kendi eksenleri etrafında bir dolap beygiri gibi dönmekte herhangi bir beis görmüyorlar. Siyasal paradigmanın değiştiği, ilke ve prensip diye bir şey kalmadığı, konjonktürün adeta tek kutsal ve ortak değer kabul eğildiği; konjonktürün, “siyasetin amentüsü” olarak kabul gördüğü düşündürücü bir atmosfer görüyoruz. Siyasilerin açıklamalarına ve duruşlarına bakıldığı zaman; “insan bu kadar mı savrulur,” sorusunu kendisine sormaktan alamıyor. Piyasada yüzsüzlük ve pişkinlik enflasyonu yaşanıyor. Siyaset arenası, adeta pişmiş kelle pazarına dönmüş. “Bunun daha ötesi olmaz” dediğimiz noktada, tekrar tekrar yanılıyoruz. Bu ilkesizliğin ve pişkinliğin sonu nereye varır, hiç birimiz bilmiyoruz. Vatandaş komedi filmi seyretmek yerine, siyasilerin hezeyanlarını seyretseler herhalde daha çok eğlenirler. Tabi bu tablo aslında “ağlanacak halimize gülmemiz” vakasıdır. Çünkü komedi filmi niyetine izlediğimiz siyasi repliklerin aktörleri, bizim yönetecek olan idarecilerdir. İşte işin kötü tarafı da budur.
Kemal Kılıçdaroğlu, alışkanlık haline getirdiği kısa videolardan birisini çekmiş. Ama hayatın gerçeklerinden kopup herhalde kendisini kısa metrajlı bir film aktörü ile özdeşleştirmiş. İktidarın, kendisine yapmış olduğu eleştirileri, öyle bir şark kurnazlığı ile işliyor ki, bu eleştirileri, Kürtlerin tamamına yapılmış bir saldırı olarak takdim ediyor. Şark kurnazlığı yaparak bütün Kürtleri kendisine kalkan yapmaya çalışıyor. Tam da sözün burasında bu duruma uyan bir hikaye anımsadık:
Adamın birisi, birkaç kişi ile kavga ediyor. Orada dayıları da hazır bulunduğu halde, söz konusu sahsın haksız olmasından dolayı olaya müdahale etmiyorlar. Dayıların bir türlü kavgaya müdahil olmadıklarını görünce, aklına dayılarını da işin içerisine sokacak şeytani bir fikir geliyor ve dayılarını da işin içerisine katıp; “ben ve dayılarım…” diye başlayıp sinkaflı bir küfür savuruyor. Karşı taraf da bu küfür üzerine aynı şekilde cevap veriyor ve dayılarını da hedef alıyor. Bunun üzerine, adamın dayıları ilk şaşkınlıklarını atlatır atlatmaz onlar da sözlü mukabelede bulunup harekete geçiyorlar ve kavgaya tutuşuyorlar. Dayılar ne olduğunu anlamadan bu şark kurnazlığından dolayı bir anda kendilerini kavganın ortasında buluyorlar. İşte tam da Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapmaya çalıştığı da budur.
Ey Kılıçdaroğlu, sana yapılan eleştiriler, Kürtlere niye hakaret olsun? Sen niye şark kurnazlığı ile Kürtleri mindere çekmeye çalışıyorsun? Birkaç oy için Kürtlere hakaret edildiğini iddia ediyorsun… Tam aksine, sen Kürtlerin iradelerini ve varlıklarını kirli siyasetine meze yapmak ve birkaç oy almak için kullanmaya çalışıyorsun. Kürtler konusunda sizin söz söyleme hakkınız yoktur. Dersim, Zilan vb gibi soykırım düzeyinde katliamlar olurken kim iktidarda idi? Ya da 33 kurşun vakası gibi onlarca olay kimin eseri idi? “Bu memlekette kim ben Kürdüm diyorsa yüzüne tükürün” diyenler hangi zihniyet mensubu idiler? Kürtleri yeni mi keşfettiniz? Seçimden seçime hatırlarsınız Kürtleri.
Hülasa; Kürtler, en büyük zulümleri, ya CHP iktidarında ya da CHP statükocu ve faşist zihniyetine sahip zalimlerin eli ile yaşadı.
Ey CHP, Kürtlerin hakkını savunma garabetine girişmeden evvel sadece Zilan deresinde yaşanan ve soykırım düzeyinde olan vahşeti hatırlamanız kâfi gelmelidir. Birkaç saat içerisinde 15 bin civarında Kürt’ün katili olduğunuzu unutmadık. Zilan Deresi Katliamı’na karışan bir askerin deyimi ile “nihayetinde feryatlar ve iniltiler kesildiği zaman” 15 bin canımız sizin diktatörlüğünüzün mazlum kurbanları olmuştu. Ve tarih sayfalarında hesabı mahşere kalan mezalimler arasında yerini aldı. ( O zamanki ülke nüfusu ve Kürt nüfusu dikkate alındığında bunun açık bir soykırım olduğu görülecektir.)
Şimdi siz hangi yüz ile Kürtlere hamilik iddiasında bulunuyorsunuz? Babalarını, dedelerini katlettiğiniz Kürtlerin evlatlarını kursun asker mi yapmak istiyorsunuz? Her onurlu Kürdün kapısı, CHP’ye duvar olmalıdır.
Selam ve dua ile