Rap türü diyebileceğimiz bir şarkı dinlemiştim. Nakaratı “Biz kötüyüz aynen” şeklindeydi. Belki sizin de kulağınıza çalınmıştır.

Kendimize baktığımızda, dünyada cereyan eden olaylara baktığımızda, o nakaratı elimizde olmadan mırıldanıyoruz: “Biz kötüyüz aynen”

Gazze’de yaşanan yürek parçalayıcı, insan psikolojisini altüst eden görüntülere mümkün mertebe bakmamaya çalışıyorum. Ancak, elinizde telefon, karşınızda televizyon varsa bu görüntülerden kaçmanız imkânsız. Geçenlerde Gazze’den gelen şöyle bir video ile karşılaştım; onlarca ceset yan yana dizilmiş, yaşlı bir adam ağlıyor, feryat figan ediyor, aralarında oğlunun da olduğu şehidlerle konuşuyordu: “Ya Rasulullah! Senin ümmetin Gazze halkını yüzüstü yalnız bıraktı. Müslümanlar bizi yalnız bıraktı ya Rasulallah! Yasin oğlum bunu Rasulullah’a söyleyin. Yasin! Bunu Rasulullah’a iletin. Rasulullah’a söyleyin, senin ümmetin Gazze halkını yapayalnız bıraktı. Bunu ona söyleyin. Bedenlerimiz paramparça oluyor. Ümmet ise seyredip duruyor ya Rasulullah!”

Buna verilecek bir cevabımız var mı? Sanırım o rap şarkıdaki nakaratı mırıldanmaktan başka verilecek bir cevabımız yok: “Biz kötüyüz aynen”

Gazze’de bir azamız olan kardeşlerimiz açlığa mahkûm edilmiş, Gazze’de içme suyu sıkıntısı var, yemek sıkıntısı var, fırınların tümü bombalanmış ekmek yok, elektrik yok, ilaç yok, tıbbi ekipman yok,  yok da yok. Bütün bunlar olurken Mısır Refah sınır kapısında gıda yüklü binlerce tır içeri girmek için bekliyor. Gıdalar bozuluyor. Ama o yardımları kardeşlerimize ulaştıramıyoruz. Halkı Müslüman olan 53 ülke o yardımları içeri sokmaktan aciz. Gel de o nakaratı mırıldanma! “Biz kötüyüz aynen”

Tarihin en büyük katliamlarından biri gözlerimizin önünde yaşanırken, başı Amerika olan küfür güçleri aklımıza gelebilecek her türlü imkânı israil için seferber ederken Müslüman devletlerin başındaki liderlerden hiçbir ses çıkmıyor. Her biri sağır sultan oldular. Hakkını yemeyelim Erdoğan; “Tüm diplomasi alanlarında verdiğimiz çabalara, uğraşlara rağmen bu katliamı durdurmamanın mahcubiyeti içindeyiz” diye bir açıklama yaptı. Bir başka deyişle bir işe yaramamanın mahcubiyeti içindeyiz, dedi. O rap şarkısındaki nakaratı değişik bir şekilde mırıldandı: “Biz kötüyüz aynen”

X platformu kullanıcılarından M. Cafer Varol Hoca, Yemen halkının dün düzenlediği milyonların katıldığı büyük bir gösteriye şöyle bir not düşmüş: “Yemen, Gazze davasını büyük bir ulusal vahdet vasıtasına dönüştürdü. Benim bu manzarada müşahit olduğum şey bu. Gazze'deki direnişten tüm dünya bir şekilde yeni bir ruh devşiriyor, hatta batılılar bile... Bu hususta en az nasiplenen biziz. Ülkenin gündemine bir bakın ne haldeyiz iyi anlaşılır” Hocamız da rap şarkıdaki nakarata değişik bir şekilde gönderme yapmış adeta: “Biz kötüyüz aynen”

Gazze’de yaşananlar insani felaketin ötesi bir durum. Halkı Müslüman olan ülkelerin başındaki liderler ve tüm dünya olanları sadece seyrediyorlar. Yaşananları, hayal sınırlarını zorlayan bir olay olarak nitelendirenler ve kelimelerin suskun kaldığını söyleyenler var. Hayır, kelimeler konuşuyor, yolda diziliyor ve üç kelime yan yana gelip konuşuyor; “Biz kötüyüz aynen”

Yaşlı bir Filistinli, çocuğun cenazesine sarılırken: “Ya Rabbi! Yahudilerden önce Arap ve İslam ülkelerinden intikam al” diye bize beddua ediyordu. Neden bize beddua ediyordu? Çünkü “Biz kötüyüz aynen”

Ne demişti Ebu Ubeyde? “Şu anda uluslararası toplum, her tür suçu işleyen zalimler ve onların işlediği suçlar karşısında seyirci kalan acizler olarak ikiye bölünmüş durumda" demişti.

Ebu Ubeyde kibarlığından bizleri acizler olarak nitelendirmiş. Yoksa “acizler” yerine “kötüler” derdi. Eğer Ebu Ubeyde bu yazımı okusaydı, yazının sonunda “Evet, Siz kötüsünüz aynen” derdi…

Her birimizin bir şekilde bu kötülük çemberinin dışına çıkması gerekiyor.