Nerede o eski bayramlar dememizin vakti geldi yine. Bugün Kurban Bayramı’nın birinci günündeyiz.  Ve âdetimiz olduğu üzere biz yaşlılar; “Nerede o eski bayramlar” modundayız. Yine kimimiz biz değiştik, kimimiz bayramlar değişti diyecektir. Orta yaşlılar ve yaşlıların yine bayram hatıralarını birbirlerine anlatacakları bir gün bugün.  Ama çocuklar için her şey yine güzel olacak.

Bayram ve değişimi yan yana bırakıp çevremize baktığımızda her şeyin değiştiğini göreceğiz. Etrafımıza bir bakalım, arabalar eski arabalar mı? Eskiden birkaç çeşit ve şekil arabalar vardı, şimdi sayılarını bilmediğimiz markalar ve modeller… Arabalar birçok yönüyle değişmiş; basıyorsun gaza, vitesler kendiliğinden değişiyor. Tekerleklerin havası inik ise araba sana hava basıncını kontrol et, diyor. Yola çıkıp arabanın bir kapısını açık bırakırsan araba sana sağ arka kapının açık olduğunu söyleyecektir. Motor yağının değişme vakti geldiğinde onu da söylüyor araba. Kim bilir daha ne değişimler görecek şu arabalar ve gözlerimiz…

Ya bilgisayarlar! O eski bilgisayarları hatırlıyorsunuz değil mi? Bilgisayarlar ne muazzam değişim geçirmiş! Koca koca bilgisayarlar akıl almaz özellikleri ve değişimlerle önce diz üstüne indi şimdi de katlanabilir özellikleriyle ceplerimize girmek üzereler. Bilgisayarlar da her yönleriyle değişmişler ve değişim süreci geçirmeye devam ediyorlar.

Hele şu telefonlar! Bizim nesil evlerdeki sabit, numaralarını çevirdiğimiz telefonları hatırlayacaklardır.  Sonra değişim süreci geldi. Önce koca koca cep telefonları, sonrasında tuşlu küçük telefonlar ve yine bir değişim süreci ve elimizdeki akıllı telefonlar… Telefonlar değişe değişe değişmeye devam ediyorlar…

Televizyonlar için de aynı şeyleri söylememiz mümkün…

Evler için bile aynı şeyleri söyleyebiliriz; Kerpiç evlerdeydik. Evler de değişim süreci geçirdi. Evler de değiştiler değiştiler, iki kat oldular, apartman oldular, şimdi de akıllı evleri konuşuyoruz. Evler de değişimden nasibini almış, almaya devam ediyorlar.

Yollara da bir bakalım. Bizim nesil patika yolları bilir. Patika bulmacaların temel sorusu olmuştu vakti zamanında. Sonrasında şose yollar… Ve değişimin eli yollara da dokundu. Asfalt yolları gördük. Değişim yolları da değiştirdi. Bir değişim evresinde duble yolları, bir sonraki değişimde otobanları gördük. Şimdi de akıllı yollar konuşuluyor. 5 Temmuz’da bu yollar için ihaleye çıkılacak.

Hâsılı kelam; gemilere baksanız, değişimi gemilerde de görürsünüz. Uçaklara baksanız, değişimi uçaklarda da görürsünüz. Çocuk oyuncaklarına baksanız, değişimi orada da görürsünüz. Değişimden nasibini almayan hiçbir şey yoktur. Bi tabi’atil hal bayramlar da değişecekti. Değişmiş nitekim.

Ne demişti CHP Genel Başkanlığı gibi büyük bir oyuna, ateşten bir topa oynayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Heraklitos’un diliyle; “Değişmeyen tek şey değişim”

Öyle zannediyorum ki Ekrem İmamoğlu oynadığı bu oyunun ısınma hareketlerinin sonunda sözlerini düzeltecek ve “Değişmeyen tek şey değişim demiştim, sözlerimi düzeltiyorum değişmeyen çift şey; değişim ve ebedi şef Kemal Kılıçdaoğlu” diyecektir. 13 yıldır genetiğiyle oynanmış zihniyet değişimine de kapalı bir CHP ile karşılaştığında bunu demekten kendisini alamayacaktır.

Şu mübarek bayram gününe siyaseti karıştırmadan bir yazı yazmak düşüncesindeydim. Demek ki makaleler de değişim sürecinden nasibini almış.

Keşke şu bayramlarımızın yardımlaşmaya, dayanışmaya, kardeşliğe, barışa işaret eden şu ruhunu da değişimden koruyabilsek! Ve yahut keşke arabalar, telefonlar, televizyonlar ve yollar gibi değişirken gelişerek değişseydik.