Adamın biri bir mecliste bir eşek fıkrası anlatır. Dinleyicilerden birisi bu fıkraya öyle bir güler ki karnına kramp girer, dengesini kaybeder, düşer, gözlerinden yaşlar akar. Kendine geldiğinde de fıkrayı anlatan kişiye; “Allah seni affetsin. Bizleri çok güldürdün. Allah da seni güldürsün. Bundan sonra nerede bir eşek görürsem aklıma sen geleceksin” demiş. Demiş demesine de fıkrayı muhteşem süslemiş.

Bundan sonra İstanbul’a her kar yağdığında aklınıza İmamoğlu gelecektir. Daha başka neler gelebilir:

Bilmem siz de Kılıçdaroğlu’nun sıraladığı maddeleri okuyunca aklınızdan İsrailoğullarının Hz. Musa’dan tarifini yapmasını istediği ve zor bela buldukları, satın almak için de sıkı bir pazarlıktan sonra derisini altınlarla doldurmak zorunda kaldıkları o, a)sapsarı, b)bakanların içini ferahlatan, c)çift sürmeyen, d)boyunduruk altına girmeyen inek geçti mi?

Eşekle başlayıp inekle bitirdiğimiz ilginç bir yazı oldu…