Kime ait olduğunu bilmediğim şu güzel sözü çok severim; “Dünya uygulanmayan güzel sözler yüzünden battı.”
Aslında ufak bir değişiklikle, dünya uygulanmayan güzel nasihatler yüzünden battı da diyebiliriz.
Peygamberler, nasihatçiler ve güzel sözlüler olarak bilinirler. Nasihat peygamberlerin beş temel özelliklerinden biridir. Takipçileri olarak bizlerin de nasihatçi olması gerekir de neyse…
Peygamberlerin nasihatleri, güzel sözleri uygulandığında dünya imar olmuş, güzel sözleri ve nasihatleri uygulanmadığında da dünya batmıştır. Hatta içlerinde yaşadığı insanlara 950 sene nasihat eden, güzel sözler söyleyen Hz. Nuh (as)’ın nasihatleri uygulanmayınca dünya mecazen değil, gerçekten batmıştır.
Nasihatçi peygamberlerimizi dinlersek, gemi batsa bile sahile selamet limanına ulaşacağımızı biliyoruz. Ama nerede?
Bakınız Hz. Davut (as) bir gemi kazasında nasıl davranmamız gerektiğinin ipuçlarını oğlu aracılığıyla bizlere nasıl vermiş. Bir gün oğlunu karşısına almış ve “Bak oğlum sana üç nasihatte bulunacağım…
1-Çok çabalamana rağmen koyduğun hedeflerine ulaşamıyor, istediğini elde edemiyorsan sakın üzülme! Demek ki kısmet değilmiş diyerek Allah’a tevekkül et. İstediklerin sana ulaşmıyor ve yanından geçerken sana el sallıyorlarsa sen de onlara el salla ve yoluna devam et.
2-Gelirine razı ol oğlum. Kısmetim buymuş diyerek Allah’ın taksimine razı ol. Kendi payına razı ol. Razı olmazsan kendini yıpratırsın. Psikolojin allak bullak olur. Rızkından bir gram ne fazla ne de az yiyeceksin. Peşinden koşmazsan bile rızkın gelir seni bulur. Yine de rızkının peşinden koşmayı ihmal etme.
3-Oğlum hayat bu, sürekli kazanacaksın diye bir kaide yok. Yeri gelecek kaybedeceksin, kaybedeceklerin de olacaktır. Yanlış kararlar vereceksin. Hayat sana bütün yaşadıklarının birer nasihat olduğunu öğretecektir. Bu öğretileri iyi belle. Hah işte burada benim şu nasihatim hatırına gelsin; elinden çıkana ve kaybettiğine üzülme diyeceğim ama üzüleceksin. Bu normaldir. Bu gibi durumlarda senden sabretmeni istiyorum.
Ülkenin çalkantılı bir dönemden geçtiği bu günlerde Hz. Davud sanki oğluna değil de bizlere nasihatlerde bulunmuş. Ama dedik ya “Dünya uygulanmayan güzel sözler, güzel nasihatler yüzünden battı.”
Yaşadığı dönemi imar eden, dönemin mimarı Hz. Ömer; "Birbirine nasihat etmeyen toplulukta hayır yoktur. Nasihat edenleri sevmeyenlerde de hayır yoktur" yani birbirlerine nasihat etmeyen topluluk batar. Nasihat edenleri sevmeyenler de batar. Bu söz ışığında topluma baktığımızda batıyor batmakta olan demekten kendimizi alamıyoruz.
Ben de size güzel bir söz söyleyeyim de dünya istediği kadar batsın. Bazı nasihatlerin künhüne varmak için 40 yaşını görmek gerekiyor. 40’tan sonra da insan güçten düşüyor, batan dünyanın herhangi bir yerinden de tutamıyor ve batanlarla beraber batıyor. Gençler 40 yaşını geçkinlerin nasihatlerini dinleyebilseydi, batışımız gecikirdi.
Ayrıca nasihatin ağır gelme gibi bir yan etkisi vardır. Bu yan etki kimde ortaya çıkarsa hakikate kafa tutuyordur, diyerek bitirelim.