Tarih tekerrür ediyordu, dün Kûfe’de olduğu gibi

Bugün de Anadolu’nun Adana’sında,

Sevdasıyla yandığı özlemine, bir yirmi iki temmuz sıcağında,

Sacid ismine müsemma olurcasına, kavuşuyordu Rabbinin huzuruna.

En değerli olana adıyordu kendini meydan okurcasına.

Şahadet bana yakışır diyordun, Hüseyin’in mektebinde korkusuzca.

Emri bil ma'ruf nehiy anil münker yolunda, varıyordun Rahman’a.

Bezirgân misali kârlı yatırımlarla gidiyordun cenneti alaya.

Dillerde Allah'u Ekber nidası yükselmekteydi aşkla.

Şehadete hasret binlerce yumruk havada, yiğit Sacidin mezarı başında.

Anlayamaz ve bilemezler ki,

Ölümlerle diriliriz, ölmekle bitmeyiz ki biz.

Bir gün Susa’da bir gün Çukurova’da

Ahdine vefalı Aytaçlar, Yasinler, Sacidler büyümekte ardınızdan.

Nice başı okşanacak sabiler yolunu gözler, be Sacid’im.

Nerede diyecekler, abimiz! Yürek dayanmaz ki yiğidim.

O zaman kelimeler boğazda düğümlenir, dil birden lal kesilir.

Buğulanan gözler, buz kesilen çehreler belirir,

İblisin yoluna amade ibn-i Mülcemlere lanet okur yürekler.

Tam da o zaman işte.

Aylardan beri kin ve nefret tohumları ekmeğe çalışırsınız, hiç usanmadan ekran başlarında.

Dem vurursunuz hep adaletten, eşitlikten, özgürlükten.

Görmezden gelir, ağzınıza bile almazsınız dökülen mümin kanı olunca.

Bir köpeğin, bir kedinin hakkı olunca, saatlerce haber yaparsınız ama

Hiç utanmadan.

Hadi ordan!

Anca kendinizi kandırabilirsiniz kuklacı piyoncuklar sizi.

Kötülüğe karşı, iyilik tohumları ekenleri,

Batıla aldanmak yerine hakkı şiar edinenleri,

Ecnebiye sevdalanmak yerine

Ömer el-Faruk, Ali  el-Murtazaların yolundan gidenleri,

Kendisi için istediği güzelliği başkaları için de isteyebilenleri,

Yıldıramayacaksınız yolundan.

İyiliği inşa etmek için çalışan bu yürekleri.

Biliniz ki,

Hunhar ve bedbahtlar yolcusudur esfelin.

Cennettir meskenleri hür neferlerin.

Maneviyatsızlığın kol gezdiği, ahlakın kaybolmaya yüz tuttuğu bir zamanda, elini taşın altına koyup toplumun ıslahı için güzellikler adına cansiperane çabalayan Salihlere, Sacidlere müteşekkir olmak gerekiyorken;

Yazıklar olsun halen iftira atanlara.

Yazıklar olsun halen hakka düşman olup batıl için yazanlara.

Yazıklar olsun halen üç maymunu oynayanlara.

İslam sedasıyla yoğrulmuş bu kadim topraklarda iyilik, güzellik, muhabbet galip gelecektir,

İNŞAALLAH.

Abdullah Erdi