Son günlerde birçok ilde İttihadul Ulema tarafından icazet törenleri gerçekleştirildi. Bu güzide esintiden Siverek de nasibini aldı. Korona, ekonomi ve daha birçok nedenden dolayı sıkıntı yaşadığımız şu zamanlarda böylesi bir etkinliğe o kadar ihtiyacımız varmış ki etkinlik gününü adeta iple çektik. 

   Etkinlik günü âlime bacılarımla hasbihal etmek niyetiyle salona biraz erken gittim. Heyecanları görülmeye değerdi. Üzerlerini çarşaflarıyla beraber örtmüş oldukları nakışlı tülbende benzer olan bir örtü; simalarını ise vakar ve hâyâları süslüyordu. Bu manzara bana yıllar önce Batmanda yapılan tören sonrası İslam düşmanı gazetelerin kin dolu sözlerini hatırlattı. Kinleri ile beraber korkuları da büyüktü. Çünkü kadın  annedir çocuk yetiştirendir gençlik  nesil onun eliyle yetişir. İslam bu nesillerin eliyle güç kuvvet bulur.

   Bundandır ki, Müslüman kadın İslam düşmanları tarafından bir tehdit olarak görülüp hedefe konuldu. Çünkü kadının ifsat olması demek; ailenin, en başta da genç neslin ifsat olması demekti. Onlar bunun  farkındalardı. İslam kalesinde korunan Müslüman kadını o kaleden çıkartmadıkça, büründüğü haya zırhını delmedikçe yapılan tüm hamleler, saldırılar etkisiz kalacaktı.

   Su uyur düşman uyumaz denir ya aynen öyle oldu. Su uyudu düşman uyumadı. Proje üstüne proje, plan üstüne planlar yapıldı. Dört bir koldan saldırılar başlatıldı. Ve büyük oranda da başarılı olundu. Kale darbe aldı, zırh delindi... Bunun sonucunda Müslüman kadınların çoğunluğu öz kimliğinden uzaklaştı. Kimilerini olması gerekenden uzak modern bir tesettür içinde, kimilerini de hâyâdan uzak açık saçık kıyafetler içinde görmeye başladık. Sokaklarda adeta bir İffetsizlik, hayasızlık yağmuru yağmaya başladı. Bu yağmur bizi takatsiz bırakınca kalktığımız yerden tepetaklak düştük.

    Bu durum karşısında tam umutsuzluğa düşmüşken gördük ki çok şükür sahipsiz değilmişiz. Büyüklerimiz âlim ve Seydalarımız bu düşüşü çok önceden fark etmiş ve kolları sıvamışlardı. Son yıllarda bir çok ilde İttihad bünyesinde medreseler açıldı. Tesettür, edep ve haya üzerine birçok makaleler yazılıp seminerler verilmeye başlandı. Ve hamd olsun bu sayede gerçek kimliğine yabancılaştırılan kadınlarımız ve halkımız yavaş da olsa özüne dönmeye başladı. Son yıllarda yetişen yüzlerce âlim ve âlimeler bunun en güzel ispatıdır.    

   İşte bu âlimeler tüm gayret ve ihlaslı çabaların getirisidir. İnşallah Her biri bulunduğu yerde nice Fatıma ve Zeynepler yetiştirerek İslam'ın şahlanışına vesile olacaklar. Çağın karanlık ifsat projeleri, kirli planları, âlimelerimizin iman ışığıyla dağılıp yerle yeksan olacak inşallah. 

    Artık her yer gibi Siverek'te de anneler birer âlime annesi olmayı isteyecek genç kızlar rol model olarak onları örnek alacak, kız çocukları âlimecilik oyunları oynayarak büyüyecekler inşallah..

    İşte bu şekilde fedakâr Müslümanların ve tabiî ki âlimelerimizin gayret ve çabalarıyla düştüğümüz yerden çok daha güçlü bir şekilde kalkacağız biiznillah! 

 

ARZU AŞKIN (Konuk Yazar)