Değerli kardeşlerim!

Mübarek Şaban ayındayız, sayılı günler çabuk geçer derler ya üç aylar geldi derken, Recep ayını geride bıraktık, şu an Şaban ayındayız ve ardından on bir aydan daha hayırlı olan Ramazan'a kavuşmamıza az kaldı.

Ramazan her sene bin bir nimet ile gelir, sayısız rahmet ve bereketle gelir. Ramazan her sene bize yeni bir can verir, yeni bir ruh üfler, sevinç getirir, huzur getirir, güven getirir.

Ancak bu sene, geçen seneler gibi bir araya gelemeyeceğiz, belki de kıymetini bilemediğimiz bu birlik ve beraberliği bize arattıracak şekilde çok fazla iç içe olmadan ailemiz ile geçireceğimiz bir ay olacak.

Fakat Müslümanlar olarak Ramazan ayını bir rahmet olarak görüp bu mahzuniyetimizi ve hüznümüzü sevince, mahrumiyetimizi rahmete, hatta içinde bulunduğumuz kuşatılmışlığımızı bir muhasebeye ve özgürlüğe dönüştürebiliriz.

Bunu yapmanın yolu ise ruhumuzun ve kalbimizin yegâne sahibi olan Allah'a kendimizi teslim etmekten geçer. Ramazan ayını bir mektep olarak gören Müslümanlar bu mektepte sonucunu Allah'tan bekleyerek yükümlülüklerini yerine getir, bu mektebin muhteşem programını kendine ve ailesine uygular ise, inşallah kurtuluşlarına vesile olur.

Bu ayda yapmamız gereken yükümlülüklerimiz vardır. Bunları maddeler haline getirir isek, ilk maddelerimizin olmazsa olmazı, Kur'an-ı Kerim'i okumalı, nitekim ayette Rabbimiz şöyle buyuruyor: "O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur'an'ın indirildiği ramazan ayıdır.” (2/185)

Maddelerimizin ikincisi ise Kur’an'dan sonra mükâfatını yalnızca Allah'ın bildiği oruç vardır. Ne buyuruyor Rabbimiz: "O Benim içindir. Onun mükafatını bizzat Ben veririm. (Çünkü) Oruçlu yemesini, içmesini benim için bırakır." [Buhari/ Ebu Hureyre (r.a.)]

Ramazan mektebinin içinde kulun rabbine en yakın olduğu iftarın sevinci vardır. Allah resulü şöyle buyuruyor: "Oruçlunun iki sevinci vardır. Biri iftar vaktindeki sevinci, diğeri rabbiyle buluştuğu o büyük andaki sevinçtir."

Bu Ramazan mektebinde sahurun bereketi vardır. "Sahura kalkın çünkü onda bereket vardır" buyuruyor Allah'ın Resulü (sav).

Bu mektepte teravihin huzuru vardır.

İnfak vardır, sadaka vardır ve daha niceleri bu mektepte saklıdır.

Ama bu Ramazan da bir diğer unutmamamız gereken bir şey varsa, o da bir ümmet olduğumuzdur. O ümmet zulüm ve acıyla karşı karşıya iken bu Ramazan mektebinde onlar için de bir şeyler yapmamız gerekiyor. Hem maddi hem manevi olarak onlara bir nebze olsun dokunabilirsek inşallah bu Ramazan mektebinden başarılı bir şekilde geçeceğimizi ümit ediyorum.

Son olarak da unutmayalım.

İnşirah suresindeki o muhteşem ayeti: "Muhakkak ki her zorlukla beraber bir kolaylık vardır." 

Bütün kolaylıklar, zorlukların tarlasına ekilmiş bir tohumdur.

Rabbimiz Müslümanları ve bütün insanlık ailesini Ramazan'a kavuşturmayı, onun şifalı elleriyle bayrama tertemiz bir şekilde kavuşabilmeyi bizlere nasip eylesin.

Selam ve dua ile.

 

Taha Ölmezoğlu (Konuk Yazar)