Bunu derim çoğu zaman, deliren deliriyor, peki ya aklını başından atamayanlar hayal kurmaktan bile yoksun kalıp sadece gerçeklere sarılıyorlardır… Oysaki hayal kurmadan gerçekleştiremeyeceğiz gizem dolusu bir dünyadayız…

Hayatınızda nelerin şuan olduğu gibi olmamasını isterdiniz?

Ya da neleri yapmamış (yapamamış) olmanın sıkıntısını yaşıyorsunuz içinizde!

Hayatta istediklerinizi yapmak için elinizden geleni yapıyor musunuz yoksa çok düşünmeden, hayal etmeden idareten mi yaşıyorsunuz!

Sizin gerçekleşmek üzere kurduğunuz hayalleriniz ne peki? Yoksa hayal ederken içinize bir şeylerin sığmadığını fark ettiğiniz hayallerinizi gerçekleşmemeye mi mahkûm ediyorsunuz?

Farkında mısınız ne kadar çok hayal ürünüyle yaşıyoruz…

Hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek istiyorsanız ilk olarak kendiniz bunu sindirmeli ve onları kendi içinizde yaşatmalısınız. Hayallerinizin sadece hayal olarak kalmasını istemiyorsanız onları içinizde hissetmeli ve onlara ulaşma enerjisini içinizde yaşatmalısınız. Bugün bulunduğunuz konum her ne olursa olsun eğer hayalleriniz varsa ve onları damarlarınızda hissedebiliyorsanız, içinizde onlara ulaşma azmini koruyabiliyorsanız bir gün mutlaka onları gerçeğe dönüştürebilirsiniz demektir.

Hissetmediğiniz, duygularınızla bağlanmadığınız bir inanç sistemi olabilir mi? Peki ya inanmadığınız bir işi başarabilir misiniz?

Tutkuyla bağlandığınız bir hayaliniz var ve artık yapmanız gereken şey azmetmek. Çıktığınız başarı yolculuğunda önünüze çıkan engellerle yılmadan mücadele etmek ve içinizde yaşattığınız o sonuca ulaşabilmek. Kimse size bu yolun kolay ve eğlenceli olacağını vaat edemeyecektir. Zorlu olacaktır, yorulacaksınızdır ama engel ve mücadele olmasaydı neyi başarmış olurdunuz ki zaten? Hayat çoğu zaman elinizden geleni yapmanızı bekler aksi halde elde etmek istediğinize ulaşmanıza izin vermez. Azim başarı yolculuğunuzda dış etkenlerden korumanız gereken en önemli unsurdur.

Azmederek hayallerinize emin adımlarla ilerliyorsunuz. İşte tam bu noktada sonuçlandırma mekanizmanızın devreye girmesi gerek. Yaptığınız işi iyi yapıyor dahi olsanız sonuç almayı gözardı etmeniz sizde atalet oluşturacaktır ve uzun vadede yaptıklarınızın da manasını yitirmesine neden olacaktır. İşi neticelendirme güdüsünü içinizde daima canlı tutmak hem azminizi körükleyecektir hem de attığınız her adımda yolunuzu uzatmadan sizin hedefinize ulaşmanızı sağlayacaktır.

“Hayal edebildiğin her şey gerçektir.” (Pablo Picasso) Hepimizin hayatımız boyunca hedefler koymak, hayattaki bir sonraki şeyi dört gözle beklemek. Hedeflere ulaşıp ulaşamayacağımız gerçek bir anlaşma değil, ancak bunu yapmaya çalışmak, devam etmemizi sağlayan şeydir. Hayallerimizi ve hedeflerimizi, bazı hayallerimiz pratik ve ulaşılamayabilir gibi görünebilir, ancak bunu hayal ettiyseniz her zaman bilirsiniz; o zaman gerçek için de olabilir. Buna göre plan yapmalısınız. Hayalinize gerçekten inanıyorsanız kimse sizi durduramaz… Kimsenin bizim için sınır koymasına izin vermemeliyiz. Yaşam yolculuğunda engellerle karşılaşacağız. Başarılı insanlar, bu engelleri basamak taşı olarak alan ve hala ilerleyenlerdir. Kendinizi inanan insanlarla kuşatın.

İyimserlik ve pozitif enerji size sıkıntı zamanlarında geri dönme isteği verir. Bu nedenle, etrafınızdaki insanları akıllıca seçmek önemlidir. İnsanları ve imkânsızı nasıl başardıklarını okuyun ve daha fazlasını yapmak için kendinize ilham verin. Hayallerinizi geliştirin ve hiçbir şeyin sizi durdurmasına izin vermeyin. Sorunlarla karşılaşmanız durumunda yönünüzü değiştirin, ancak bir şey hayal edip hayal ettiyseniz, bunun gerçek olduğunu unutmayın. Kendiniz için gerçek hissettirmek sizin işiniz. Kendinizi yolculuğunuzda yalnız bulsanız bile, inandığınız şeyi elde etmenizi engellemeyin… Gerçekler hayallerden daha güvenilir mi bilakis, hayaller gerçeklerden daha güvenilir mi? Gerçekleştirebildiğimiz hayallerin, gerçekleri hayallerden temelini sağlama almıştır amma velâkin gerçekler hayallerden daha güvenilirdir! Var olan hayatımızı gerçeklere göre şekillendirmeliyiz… Hayallerinizin gerçekleşmiş haline hoş geldiniz diye bilme vesilesi ile…

Semra Yıldırım: Konuk yazar