ABD Dışişleri Bakanlığı aldığı son kararla, Filistin Siyasi Birim başkanı İsmail Heniye'yi küresel terör listesine aldığını açıkladı. Sebebi ise Siyonist çeteciler için tehdit unsuru olarak görülmesi imiş. Büyük şeytan Amerika`nın aldığı bu son karar, aslında bütün Müslümanlara nasıl baktığını da resmi olarak açıklamış bulunmaktadır. Yani Amerika her bir Müslümanı 'terörist' olarak gördüğünü resmi kayıtlarla da açıklamış oldu.
Her gün Filistinli Müslümanlar Sokak ortasında, hiçbir gerekçe olmaksızın Yahudi teröristler tarafından infaz edilmektedir. Mallarına el konulmakta, evleri ve bahçeleri ateşe verilmektedir. Yeni yerleşim alanları açma bahanesiyle Müslümanlara ait araziler işgal edilmekte, adeta hayat hakkı ellerinden alınmaktadır. Kendi evlerinde, kendi yurtlarında mülteci durumuna getirilmişlerdir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, emperyalist Amerika Kudüs'ü, Siyonist teröristlerin başkenti olarak tanıdığını duyurmaktadır. Bu vahşi işgale, bu tarifi imkânsız zulme karşı sesini çıkardı diye İsmail Heniye terör listesine alındı.
İslam coğrafyasında, saldırı ve işgalleriyle rahat yaşanacak tek bir belde bırakmayan büyük şeytan Amerika, şimdi de ümmetin seçkin evlatlarını birer birer hedef tahtasına oturtmaktadır. Onun zulmünü haykıran, yaptıkları vahşeti kabullenmeyen ve estirdiği zulüm çarklarına direnen her onurlu bireyi, terör listesine almaktadır. Batının kirli çıkarlarına hizmet etmeyen her Müslüman onlar için suçludur. Onların emir ve direktiflerini harfiyen yerine getirmeyen her yönetici, hemen alaşağı edilmeyi de hak etmektedir.
Ama kendisi istediği her yerde katliam gerçekleştirebilir, istediği ülkeyi karıştırabilir, istediği ülkede darbe yaptırabilir, istediği kadar ülkeyi işgal edebilir ve istediği kadar terör örgütlerine binlerce tır silah yardımında bulunabilir. Fakat kimsenin bütün bunları sorgulamaya hakkı yoktur. Özellikle Müslümanlar, bu kirli çarkın 'birer sadık dişlisi' olmak zorundadırlar gibi bir algı oluşturulmuş ve onurlu bir karşı çıkışı ortaya koyan herkes düşman olarak ilan edilmektedir.
Şimdiye kadar Abbas ve avenesi üzerinden istediği sonucu elde edemeyen Siyonist çete ve onun babası Amerika, İsmail Heniye ve diğer onurlu Müslümanları bertaraf ederek, Dahlan adlı tetikçiye alan açmaya çalışmaktadır. Siyonizm'e hizmetkâr ama İslam ve Müslümanlara düşman bu zelil herifin önünü açmak için Amerika büyük şeytanlığını yine devreye koyarak Filistin'i biraz daha kaosa sürüklemeye, biraz daha yalnızlaştırmaya mahkûm etmek istemektedir. Öbür taraftan israilin ve siyonizmin ömrünü biraz daha uzatmak için lazım gelen her adımı atmaktan geri durmamaktadır.
Batı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, aynı vahşi mantığa sahip olduklarını görürüz. Son Afrin harekâtıyla Türkiye'ye nizamat vermeye çalışan Fransa, hâlihazırda onlarca Afrika ülkesini işgal altında bulundurduğunu unutuyor. Milyonlarca Afrikalıyı katliamdan geçirdiğini, bundan daha fazlasını köle olarak sattığını ve bütün bu barbarlıkları devletin resmi bir politikası olarak yaptıklarını unutmamak gerekir. Fransa, Türkiye'nin Afrin harekâtı için 'bu bir işgale dönüşmemelidir' demişti. Bu katillerin sadece Cezayir'de öldürdükleri Müslüman sayısı 1,5 milyondan fazladır.
Vahşi sırtlanlar sürüsü gibi bir anlayışta olan batı, işte şimdi bu vahşetlerini haykırmaya çalışan bütün onurlu insanları etkisiz hale getirmek için, kirli bir yönteme başvurmaktadır. Bu kirli yöntemin ümmetin mazlum evlatları yanında hiçbir kıymeti yoktur. Aksine Böyle barbar devletlerin terör listesinde olmak büyük bir izzet vesilesidir. Ve yerel mazlumların kalbinde ise halkına öncülük eden ümmetin en şerefli evlatlarıdır.
Batı küfür dünyasının işbirlikçisi olmak zillettir, ihanettir ve mazlum halkları arkadan hançerlemektir. Onlara karşı dik durmak ise izzettir, şereftir ve mazlumlarla beraber son nefese kadar onurlu bir şekilde mücadele etmektir.