Gazze işgalinin 10. ayında, her gün yeni bir katliam, her gün sadece onlarca bebek ve çocuğun acımasızca öldürülüşünü, açlık ve susuzluktan bir deri bir kemik kalmış insanların, tüyler ürperten görüntülerini izliyoruz. Artık ‘gaddarlık, acımasızlık’ kelimeleri, siyonist katillerin yaptıkları karşısında anlamlarını çoktan yitirdiler.
Son NATO zirvesi kararlarında da bir tek kelimeyle olsa; Gazze’de vahşi siyonist yahudiler tarafından işlenen soykırıma değinilmedi. Bugüne kadar işlenen vahşete devam edilmesine göz yumulacak demektir. Batının bir bütün olarak toplandığı böyle bir toplantıda, Müslüman Filistin halkının sesinin duyulmak istenmemesi bizi şaşırtmadı.
Zaten bu ülkelerin destek ve teşvikiyle, silah ve ekonomik yardımlarıyla siyonist işgalciler, soykırımlarını gerçekleştirmektedirler. Bu ülkelerin siyonist işgalcilere vermeye devam ettikleri füzelerle, bombalarla ve istihbarat bilgileriyle her gün yeni bir katliam işlenmektedir. NATO ülkelerinin silahlarıyla Gazzeli Müslümanlar can vermeye devam ederken, Müslümanların İsrail aleyhine bir boykotu bile doğru dürüst gerçekleştirememeleri ibretlik halimizi ortaya koymaktadır.
Siyonist işgalcilere desteğini açıklamış ve bundan sonra da destek sunmaya devam edeceğini ilan etmiş marka ve şirket ürünlerini, onurlu insanlar boykot etmektedir. Ancak bunun hala çok cılız bir tepki olduğu ve etkisiz kaldığı açıkça görülmektedir. Oysa ABD başta olmak üzere diğer batılı devletlerin, siyonistlere kararlılıkla sağladıkları destekten çok daha etkili bir boykot bilincini ortaya koymamız gerekir.
Küfür cephesinin desteğiyle soykırımı pervasızca sürdüren siyonistler, eğer ciddi bir boykot ile karşılaşmazsa; bundan sonra daha gaddarca çocuk ve bebekleri katletmeye devam edeceklerdir. Aldığımız her bir boykot ürününün bu bebeklere sıkılan bir kurşun, su sırasında bekleyen çocukların üzerine atılan bir bomba, evlerini barkalarını terk eden mazlumların üzerine atılan bir füze olacağını bilmemiz lazımdır.
Evet, boykotu onurluca sürdürürsek, Gazze’de kardeşlerimize onurlu bir destek sağlamış oluruz. Yok, eğer bu boykotu önemsemezsek, kararlılıkla ve sürekli hale getirmezsek kardeşlerimizin katillerine maddi destek sağlamak gibi ‘onursuz ve insanlık dışı’ bir eylemde bulunmuş oluruz. Vicdanını yitirmemiş, insanlık değerlerine hala inanmaya devam eden onurlu insanlar, boykotu ısrarla sürdürmeye devam edeceklerdir.
Boykot ürünlerinin muadilleri istemediğimiz kadar piyasada vardır. Yapmanız gereken tek şey aldığınız her bir ürünün, boykot ürünü olup olmadığını kontrol etmektir. Onurlu ve bilinçli davranarak bu katillerin, barbarların ve insanlık düşmanı lanetlilerin ürünlerini almaktan vazgeçmektir. Onurlu bir şekilde bu boykotu sürdürdüğümüz sürece, katil siyonistlerin maddi olarak darboğaza gireceklerini ve nihayetinde maddi desteksiz bu katliamlarına devam edemeyeceklerini onlara göstermiş olacağız.
Bir kerelik, bir aylık boykot değil; sürekli ve bilinçli bir şekilde siyonist katillerin bütün alanlardaki ürünlerini boykot edebilmek, sonlarının başlangıcı olacaktır. 10 aydır, küfür cephesi sabırla ve kararlılıkla siyonist yahudilere silah ve cephane yardımını sürdürdüğü gibi, bizler de sabırla ve kararlılıkla boykotu sürdürmüş olsaydık, inanın siyonist katiller bu kadar katliam ve yıkım gerçekleştiremezlerdi.
Ey onurlu insanlar!
Boykotu bilinçli, kararlı ve sürekli bir şekilde sürdürelim. Safımızı belli edelim. Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu, elimizden boykot geldiğini ve bunu da onurlu bir şekilde sürdürdüğümüzü gösterelim.