Gazze'ye yönelik, siyonist Yahudilerin barbarca katliamları 155 gündür aralıksız devam ediyor. İstisnasız her gün katliam haberleri geliyor. Katliamdan belki de daha acısı, açlıktan ölen insanların canlı görüntüleri de bizleri harekete geçiremedi. Dünyada elinde imkânı olan hemen herkesin, ölü taklidi yaparak bu katliama sessiz kalması 'insanlığın' da yeryüzünde bittiğinin bir göstergesi aynı zamanda.

Şimdiye kadar, Gazze işgaline karşı durup müdahale etme, boykotu yarıp yardımda bulunma ve açlıktan ölen insanlara acil gıda ulaştırma noktasında hiçbir ciddi adım atılmadı. Siyonist terör şebekesinin izni olmadan, kimsenin de buna cesaret edip yanaşmayacağını görüyoruz. ABD ve diğer küfür bloku da sınırsız desteğini siyonist işgal çetesine ulaştırmaktan geri kalmadığı gibi Gazze'deki Müslümanlara yardımın ulaşmasına engel olmada siyonist çeteden daha gaddarca davrandığına şahit oluyoruz.

Siyonist vahşet, bu gaddarlıkla katliamını sürdürürken; ABD ve diğer finolarının, insanlık dışı katliamlara destekleri en üst seviyede devam ederken bile, bu ülkelerin mallarına karşı ciddi bir boykotu ortaya koyamadık. Hele siyonist işgalcilere alenen desteğini ortaya koyan, astronomik miktarda maddi yardımı sürekli sağlayan ve her zeminde katliamın sürmesini destekleyen firmaların ürünlerini de adam akıllı boykot edemedik.

Oysa insani duruşunu kaybetmeyen, vicdanı tamamen kararmayan ve henüz insanca duruş sergileyebilecek merhameti olan insanlar; dini, dili ve milliyeti ne olursa olsun, bu boykota ciddi bir şekilde katılmalı ve bu katil sürülerine geri adım attırıncaya kadar sürdürmeliydik. Madem dünya liderleri siyonizmin 'mayın eşekliği' görevini harfiyen yerine getirmek zorundadırlar; o halde insanlık vicdanını henüz tamamen kaybetmemiş bütün duyarlı halklar da bu boykotu çok bilinçli bir şekilde sürdürmeli ve caydırıcı hale getirebilmelidirler.

Evet, birçok ülkede sınırlı bazı mallar, ürünler boykota uğradı. Ancak caydırıcı bir sonuç elde edilebilecek şekilde sürdürülmekten henüz çok uzaktır. İşin acı tarafı, Müslüman olmayan ülkelerde bu boykot çok daha ciddi bir şekilde sürdürülürken; bazı İslam ülkelerinde boykotun gündem bile olmaması bizi insanlığımızdan utandırmaktadır. Hatta daha iğrenç olanı, ülkemiz dâhil birçok İslam ülkesinin bu süreçte dahi siyonist işgal çetesiyle ticaretini artırarak devam ettirmesi utanç ve zillet olarak hepimize yeterdir.

Siyonizme karşı boykot uygulanırken; hiçbir maddi kaybımız olmamasına rağmen, boykot ürünlerinin muadilleri çok olmasına karşılık hala bizim ciddi bir şekilde boykota katılmamamız, aslında katliama ortak oluşumuzu da ortaya koymaktadır. Üzerimizde hiçbir baskı olmamasına rağmen; gözlerimizin önünde beş aydır katliam üstüne katliam uygulanırken, özellikle bebek ve çocuklar açlıktan ölürken, gücümüz yettiği halde bizim boykota katılmamakla aslında suçun ortaklığını ve vebalini yüklendiğimizi de ifade etmiş oluyoruz.

Ey vicdanı tamamen çürümemiş olanlar! Ey insani vasıflarını henüz muhafaza etmeye çalışanlar! Açlıktan ölen bebeklerin görüntüleri sizi hala harekete geçirmiyor mu? Gazze'de 2,5 milyon insanın aç, susuz, yaralı, hasta, evsiz ve her dakika bombaların altında ölümü beklerken de, bizi harekete geçirip boykota katılmaya sevk etmiyorsa, o zaman biz neyiz?