Gazze'de soykırım, siyonist terörist ve destekçileri tarafından büyük bir vahşetle sürdürülüyor. Siyonist çetecileri destekleyenler, büyük bir pişkinlik ve azgın bir vahşetle silah desteklerini ve maddi yardımlarını sistematik bir şekilde sürdürürken; İslam ülkelerinden sadece kınama gelmesi ve bu kınamanın Filistinli bir çocuğun elindeki çakıl taşı kadar bir caydırıcılığının olmamasının hüzün ve zilletini yaşıyoruz.
İşgal çetesi, dışarıdan kendisine gelen maddi yardımlar, yüklü sayıdaki silah ve kiralık katillerle ayakta durmaya çalışırken; Gazzeli çocuklar haftalardır, kendilerine gelecek bir pet su ve bir tas çorbanın beklentisi içerisinde şehit olmaktadır. Gazze'deki mazlumlara bu bile çok görülmüş olacak ki; hemen her İslam beldesinde, taşeronlar eliyle, provokasyonlar bir biri ardına sahada gerçekleştirilmeye başlandı.
Özelde Türkiye'de, genelde Lübnan, İran ve Suudi gibi birçok İslam beldesinde, bir düğmeye basılmış gibi bir anda bombalamalar, suikastlar ve toplumsal hareketlilikler devreye alındı. Küfür cephesinin bu hususta oldukça mahir olduğunu ve uzun vadeli provokasyon silsilesini masa başında çok iyi çalıştığını ve uygulamaya geçtiğinde de ciddi anlamda hedefine ulaştığını üzülerek müşahede etmekteyiz.
Bundan çok daha acı olanı ise içimizdeki beyinsizlerden, istedikleri kadar taşeron devşirmede hiç zorluk yaşamaması ve hatta gönüllü taşeronluk için şahsiyetsiz, omurgasız, kansız ve hainlerin çokluğudur. Batıda ajanlık ve taşeronluk para için yapılırken; bizdeki beyinsizler ise 'bir aferin için' ülkeyi, medeniyet değerlerimizi ve geleceğimizi satacak kadar kansızdırlar.
Gazze'deki soykırımı, buradaki çocuk ve kadın katliamını, bu mazlum beldenin bombalarla çok vahşi bir şekilde harabeye dönüştürülmesinin gündemden düşürülmesi ve siyonist Yahudi terörünün örtbas edilmesi için ülkemizde 'bildik ahmak bir grup' hemen iş başı yapmaya başladı. Önce iki futbol takımı üzerinden provokasyon fitilini ateşlediler. Politikacı kılıklı ajan penguenler provokasyondaki rollerini icra etmek için olayın içine atladılar.
'Hilafet yeşili' ve 'Hilafet Bayrağı' kavramları üzerinden başka bazı penguenler, 28 Şubat darbesi özlemini dile getirerek taşeronluklarını ve efendilerine iş başında oldukları mesajını vermekle kalmadılar; aynı zamanda içlerinde patlama noktasına gelmiş olan İslam ve Müslümanlara yönelik düşmanlıklarını da açığa vurma cambazlığında bulundular.
Tevhid Bayrağı, Hilafet Bayrağı(Sancağı olacak) ile ilgili cehaletleri ve bu iki kavram hakkındaki haince demeçleri toplumun huzur ve güvenliği için açık bir tehlike oluşturmakla beraber; asıl bu toplumun inanç değerlerine, İslam'ın kutsallarına ve kardeşliğimizin esası olan sembollerimize yönelik saldırı ve provokasyonları ülkemizin geleceği açısından ciddi bir problem oluşturmaktadır.
Bu taşeronlar görevlerini çok iyi icra ederek provokasyonlarını bir bir devreye koydular, bir incir çekirdeğini doldurmayacak yalan, zırva ve iftiralarıyla Gazze'yi gündemden düşürmeyi başardılar. Bundan sonra da daha büyük provokasyon ve yalanlarla daha büyük olayların fitilini ateşleyebileceklerini unutmamak gerekir. Onun için sorumluluk sahibi kişi ve kurumları daha dikkatli olmaya, içimizdeki ahmaklar grubunu kontrol altında tutmaya davet ediyoruz.
Gazze'nin ve diğer İslam beldelerindeki acının unutturulmasına yönelik her söylem ve faaliyetin siyonist işgalcilerin operasyonu olduğunu, bu operasyona hizmet edecek her fiilin siyonizme hizmet ve Müslümanlara düşmanlık olduğunu asla unutmamak gerekir.