Bugün cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimleri yapılıyor. Bu seçim sıradan bir seçim olmaktan çıktı, ülkenin ve milletin geleceğini düşünenler ile 'mevcut hükümet gitsen de ne olursa olsun' diyenlerin seçimi haline geldi. Her seçim döneminde gerilimler, kamplaşmalar olurdu; ancak bu seçim artık farklı bir durum arz etmeye başladı. Gerçekten ülkenin istikrarını isteyenler ile ülkenin altını oyma niyetinde olanların mücadelesine dönüşmüş durumdadır.

Bir taraftan Erdoğan'ın 20 yıldır kesintisiz olarak bu ülkeye kazandırdığı hizmet ve projeler, bu hizmetler sonucunda vücuda gelen onurlu bir ülke; öbür taraftan iktidara geldiklerinde yapılan bütün bu hizmetleri tahrip edip yok edeceklerini söylen CHP zihniyeti. Bir taraftan ülkenin kalkınması için yapılan icraatlar ve uygulamaya konulan devasa projeler; diğer taraftan bu projelerin yok edilmesi gerektiğini söyleyen 'dışardan beslemeli' sözde politikacı görünümlü elemanlar.

Sayın Erdoğan yönetiminde, 20 yıldır yapılan hizmetlerin hepsini burada saymaya köşemiz yetmez, CHP zihniyetinin son 20 yılda yaptığı engellemeleri ve ülkeyi geri götürme hezeyanlarını da burada anlatmaya kalksak yine yerimiz uygun değildir. Ancak somut bir örnek olması açısından; Togg araba fabrikasını misal olarak verebiliriz. Malum zihniyet; 'Yapılamaz, başarılamaz, mümkün değil, bu bizim işimiz olamaz' şeklinde her türlü olumsuzluğu ve engellemeyi ortaya koymaya çalıştılar.

Gelinen noktada, Togg şimdi ülkenin şehirlerinde dolaşmaya başladı. İlk günden bir yıllık siparişi alarak ve fabrikanın üretim bantlarını son sürat çalıştırarak bu malum zihniyetin 'kara algısını' ortadan kaldırdı. Dünyadaki ekonomik krize ve pandemiye rağmen ülkemizdeki üretim, istihdam ve kalkınmaya yönelik vizyonuyla umut vaat eden Erdoğan'ın şahsında Cumhur İttifakı, diğer taraftan yıkım ve kaostan başka bir şey vaat etmeyen CHP zihniyetinin bağnaz, gaddar ve inanç değerlerine düşman kimliğinin oylanması...

Millet ittifakının bileşenleri ve cumhurbaşkanı adayı; sadece yalan, iftira, karalamalarla ve seviyesiz sözlerle gündemde olmaya çalıştılar. Tabii olarak, onların bu çirkin davranışları ve karalama kampanyaları milletin gözünden kaçmadı. Ve millet teveccühünü Cumhur İttifakından yana koydu. Bugün de Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine Sayın Erdoğan'dan yana teveccühünü ortaya koyacağı görülmektedir. Çünkü bu millet kendisine yapılan iyiliği unutmadığı gibi kendisine iyi niyet beslemeyen politikacılara da yol vermeyeceğinin işaretlerini vermiş bulunmaktadır.

Millet ittifakı ve bileşenlerinin; DHKPC, FETÖ ve PKK gibi terör örgütleri ve bileşenleri, sözcüleri ve çanakçılarıyla açık ve daha çok gizlice yaptığı anlaşmalar, sözleşmeler, taahhütler ve vaatlerin, ülkenin ve milletin geleceğini karartmaktan başka bir işe yaramayacağını, bu halk çok net bir şekilde anladı. Bu halk, şimdiye kadar elde ettiği kazanımları ancak mevcut iktidarla koruyabileceğini, istikrarın ancak bu şekilde devam edebileceğini de fark etti.

Netice itibariyle bugün, yeni yüzyılda ülkemizin yönetimini Erdoğan'a tevdi ederek emin adımlarla yolumuza devam etmeliyiz. Güven ve istikrar bu şekilde sürdürülebilir; istihdam, üretim ve kalkınma ancak Erdoğan'ın vizyonuyla gerçekleştirilebilir. Adalet, hukukun üstünlüğü ve ülke kaynaklarının yerli yerince kullanılması da yeni hükümetin ilk icraatı olmalıdır.

Bu seçim ülkemize ve bütün İslam âlemine hayırlı olsun.