Başlığı şöyle yazmayı çok isterdim: "Konserler gençliğimizi ihya ediyor." Geleceğimiz olan gençlerimiz konserlerle 'milli ve manevi değerlerine daha sıkı bağlanıyorlar' şeklinde bir özlemimizi de ifade edebilirdi. Ancak son günlerde Valilikler ve belediyelerin eliyle organize edilen konserlerin, değerlerimize sahip çıkmak bir tarafa; adeta milli ve manevi değerlerimize savaş açmış durumdadırlar.

Hükümetin 'dindar nesil' yetiştirme hedefini adeta ters yüz etmeye yönelik olan bu icraatların; bilinçli, sistematik ve israfa yönelik bir şekilde yürütüldüğü görülmektedir. Sanatçı müsveddesi adı altında, çıplaklığı ve ahlaksızlığından başka bir değeri olmayanların, milyonlarca lira para verilerek gençlerimizin zehirlenmesine yönelik yürütülen bu faaliyetlerin kimi valilikler eliyle yürütülüyor olması ise oldukça düşündürücüdür.

Bu konserlerin içeriklerinin ve hedeflerinin milli ve manevi değerlerimize tamamen ters olduğu aşikârdır. Ahlaksızlığı ve çıplaklığı yaymak en büyük hedefleridir. Gençliğin onlarca saldırı çeşitliliği altında bulunduğu bu karanlık asırda, böylesi organizasyonlar; bu gençleri toplu olarak ahlaksızlığa ve çıplaklığa yönlendirmektedir. Valiliklerin ve belediyelerin, astronomik rakamlarla bu ifsat organizasyonları finanse etmeleri hükümetin dikkatini hiç çekmiyor mu?

'Dindar nesil' yetiştirme ulvi hedefini, ısrarla etkisiz hale getirmeye yönelik böylesi etkinliklerin; çirkin içerikleri ve kirli amaçları, merkezi hükümeti hiç ilgilendirmiyor mu? Gençlerimizin sistematik olarak maneviyattan uzaklaştırılmaları, milli değerlerimize açık bir saldırı olan bu tarz etkinliklerin bilinçli bir şekilde desteklenmesi, geleceğimiz olan gençlerimizin etkisiz hale getirmeye ve ideallerinden vazgeçirmeye yönelik karanlık projelerin birer parçalarıdır.

Sorumsuz kimi valiliklerin ve belediyelerin, bu karanlık projeleri gerçekleştirmeye yönelik, isteyerek veya bilmeyerek hizmet ediyor olması milletin dikkatinden kaçmıyor. Milletin ısrarlı karşı çıkışına ve STK'ların açık itirazlarına rağmen bu ifsat organizasyonlarının inatla sürdürülmesi ise hükümetin hanesine 'okkalı bir olumsuzluk' olarak kaydedilmektedir. Zor bir süreçte geçtiğimiz bu günlerde, milli değerlerimize yönelik bu kirli adımların kesinlikle masum olmadığını bilmek gerekir.

Bu ekonomik krizde, illa ki bir konser verilecekse; bari milli ve manevi kültürümüze saldırı olmayacak bir tarzda, organizasyonlar yapılsın. Buralara ayrılan bütçeler, şehrin altyapısına harcansın. Fakir gençler yuva sahibi yapılsın. Parklar yapılsın, trafiği rahatlatacak projeler uygulamaya konulsun. Yapılacak bin bir türlü acil ve daha önemli iş varken; insafsızca şehirlerin ödeneklerinin çarçur edilmesi ve bunun üzerine milli ve manevi değerlerimizin bu paralarla saldırı altına alınması, kokuşmuşluğun vardığı boyutu göstermesi açısından ibret vericidir.

Ey yetkililer! Bir şehirde yapılan gerekli ve güzel hizmetlerin sevabı ve milletimizin hayırlı duaları nasıl sizinle ise; yapılan ve yapılacak olan bir ifsadın ve israfın vebali de boynunuzda olacaktır. Bu beş günlük dünya saltanatı içerisinde tercih size aittir. Milletin duasına mazhar olmak gibi bir güzellik de, milletin bedduasına maruz kalmak gibi bir nasipsizlik de size kalmıştır.

Doğruluk üzerine halka hizmet, hakka hizmettir. Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarak hizmet üretmek, geleceğimizi teminat altına almaktır. Aksi ise hiçbir akıl sahibinin yapamayacağı iştir.