Ayasofya Camiinin, tekrar cami olarak ibadete açılması için tartışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Danıştay oybirliğiyle aldığı kararla, 1934'ten beri müzeye dönüştürülmüş olan Ayasofya camiinin tekrar cami olarak ibadete açılması noktasında bir engelin bulunmadığını açıkladı.

Tamamen siyasi bir kararla ibadete kapatılıp müze haline getirilen bu caminin; yine siyasi bir kararla tekrar camiye dönüştürülmelidir. Bunun önünde hiçbir engel yoktur. Tek engel siyasi iradenin cesaretli davranıp davranmayacağı meselesidir. Milletin çoğunluğunun isteği dışında ibadete kapatılan bu caminin, batının/küfrün dayatmasıyla ibadete kapatıldığını sağır sultan bile biliyor.

Ayasofya Camiinin tekrar cami olarak açılması noktasında iktidar kanadından olumlu sinyaller gelmeye başlayınca, bu işe taraf olmak isteyenlerin de safları ve emelleri netleşmeye başladı. Şimdiye kadar renk vermeyenlerin, halkın hissiyatı doğrultusunda iktidar ses vermeye başlayınca, 'papazları' bile geride bırakacak şekilde taraflarını ortaya koymaya başladılar.

Ayasofya Camiinin tekrar açılaması noktasında, papazların dahi açıkça dile getirmeye cesaret edemediklerini, içimizdeki bazı köle ruhlu zavallıların dile getirmiş olması, bu işin çok taraflı, çok boyutlu ve karmaşık içyüzünü orta yere serdi. Henüz meydana çıkmamış ama pusuda çok sinsi bir şekilde bekleyenleri de hesaba katarsak, bu işle ilgili tartışmaların çok kısa sürede bitmeyeceğini bilmemiz gerekir.

Ama şunu da net olarak bilmemiz gerekir ki, bu tartışmaların en kısa sürede bitmesini sağlayacak tek adım da Ayasofya Camiinin hemen ibadete açılmasının sağlanması olacaktır. Bunun dışında alınacak her karar, Müslüman halkın hissiyatını ayaklar altına almaktan başka işe yaramayacağı gibi karşı tarafın isteklerini direkt veya dolaylı olarak yerine getirme zemini olacaktır.

Karşı tarafın/batı küfrünün üst perdeden bir başlangıç yaparak, Sultanahmet meydanında canlı yayınlarla olaya müdahil olmak istemesi, içimizdeki piyonları da ciddi bir hareketlenmeye sürükledi. Oluşturmak istedikleri operasyonel algı bariyerini, şimdilik piyonların iğrenç ve zavallı sesleriyle yönlendirmeye çalışıyorlar. Masa başlarında ve karanlık dehlizlerde daha sert itirazların ve caydırıcı korkutma höykürmelerinin geleceğini bilmek lazımdır.

İçteki zavallı piyonların kara yüzlerini orta yere serecek, dıştaki zorba ve kibirli çetelerin hesapların alt üst edecek tek onurlu adım; Ayasofya Camiinin tekrar ibadete açılmasıdır. Bu izzetli adımı sabırsızlıkla bekliyoruz. Müslüman halkın isteği ve arzusu bu yöndedir. Aksini iddia edecek birileri varsa, bu konuyu hemen referanduma götürelim. Halk bu işe karar versin ve kesin bir şekilde karara bağlasın.

 

Ey bu siyasi kararı verecek olan idareciler! Ayasofya Camii, Fatih Sultan Mehmet'in fermanıyla camiye dönüştürülmüştür. Ve İstanbul fethinin sembolü haline gelmiştir. Yaklaşık 500 yıl Müslümanların içinde namaz kıldıkları bu yer, uyduruk bir karar ile müzeye dönüştürülmüştür. Bunca yıldır Ayasofya'ya yapılan bu zulüm yeterdir. Bu zulme son verip, Ayasofya Camisinin tekrar ibadete açılmasını sağlayacak idareciler, tarihe bahtiyar insanlar olarak geçecektir.