Korona virüsü salgınıyla, bütün dünyada büyük bir panik havası esiyor. Bu 'panik salgınını' yayanların farklı bir hesabın içinde olduklarını görmek lazımdır. Çünkü 'panik salgınının' yayılma hızı, virüsün yayılma hızından çok daha fazladır. Burada ters giden bazı şeyler var, buna dikkat edelim diyorum.

Elbette en ufak bir rahatsızlık için bile; tedbirler alınmalı, kontroller sıklaştırılmalı ve zararsız bir şekilde atlatılması için bütün adımlar yerinde ve zamanında atılmalıdır. Bu işin yetkilisi, gerekli açıklamayı yapmalı ve bütün tedbirleri gecikmeksizin uygulamaya koymalıdır. İşin uzmanı kişiler de, gerekli açıklamayı, uyulması gereken kuralları ve izleyecekleri yol ve yöntemleri acil ve makul ölçüler içerisinde halka duyurmalıdırlar.

Bir 'salgın paranoyası' oluşturularak, makarna ve kolonya kuyrukları oluşturmak, virüsün tahribatından daha fazla bir toplumsal yaraya sebebiyet vermiş olacaktır. Oluşturulacak 'salgın paranoyasında' makarna paketlerinin derdimize ve içerisine sürüklendiğimiz psikolojimize bir faydasının olmayacağını bilmek gerekir. Bir hastalığa yakalanmadan, o hastalığın 'öncü psikolojisinden' harap olmak ise kesinlikle akıl kârı değildir.

Okulların tatil edilmesi, tedbir olarak olumlu bir adımdır. Panik havasına girmeden,  bu salgın geçinceye kadar okulların tatil olarak kalması da faydalı olacaktır. Bu salgın, kontrol altın alınıncaya kadar toplu bulunabilecek alanların en az kullanılabilecek seviyede tutulması ve şüpheli vakaların acil bir şekilde sağlık kuruluşlarına intikal ettirilmesi ve gerekli tedavi süreçlerinin devam edilmesi sağlanmalıdır.

Şüphelendiğim duruma gelince; birilerinin dünyanın tamamını bir operasyon testinden geçirdiğini düşünüyorum. Sanki Birilerinin/Güç babalarının, bu dijital çağda bütün dünyayı kontrol edip edemeyeceğinin testini/operasyonunu bize yaşatmaktadırlar. Bu durum, yeni bir sürecin de ilk adımları olarak hayatımızı ciddi olarak etkilemeye başlayacaktır.

Sağlık alanındaki istatistikî veriler, diğer hastalıklarla ilgili; ölüm ve hastalığa yakalanma oranları ile mevcut korona virüsü ile ilgili ölümleri kıyasladığımızda, aslında pek de korkulacak bir sürecin olmadığını göstermektedir. Ancak bu virüsün yayılma kapasitesi ve 'form değiştirme/mutasyona uğrama' durumunu da göz önünde bulundurmak gerektiğini uzmanlar ikaz etmektedirler.

'Panik Salgınına' mahal vermeden her türlü tedbiri almak zorundayız. Bu tedbirler, bizi virüs salgınından koruyacaktır. Ancak, depremle yaşamayı öğrenmediğimiz gibi(gerekli tedbirleri almayarak), bu virüse ve başkaca hastalık ve salgınlara karşı da gerekli tedbirleri almazsak; işte o zaman gerçek bir zararın ortasında bulunmuş olacağız.

Temizliğin, bu virüsten ve bütün hastalıklardan korunmanın en etkili yöntemi olduğunu bu işin uzmanları ikaz etmektedirler. Bir Hadis-i Şerifte; “Temizlik imandandır" buyrulmaktadır. O halde ey Müslümanlar! İmani bir konu olan temizliği, bütün insanlığa yeniden öğretelim. Dinimizin emri olan temizliğimizle ve sağlıklı yaşantımızla bütün insanlığa tekrar örnek olalım.

Ancak, birilerinin oluşturduğu suni virüs ve operasyonların da fakında olmayı da asla ihmal etmeyelim. Zira bir iki yıl sonra bu operasyonun çok farklı gelişen sonuçlarını ve etkilediği dehşet olayları konuşuyor olacağız. Bu bir kehanet değil, gelişmekte olan olayların acı sonuçları olarak karşımıza çıkacaktır.