Bu iki kelimenin bir araya gelmesi bile çok incitici. Ama son dönemlerde batı kültürü, bizi o kadar çok etkisi altına aldı ki, artık 'kendimiz' olmaktan çıktık. Başkalarının 'kültürel esiri' haline geldik. Kültürel olarak başkalarına özenecek kadar şirazesini kaybeden bir toplum, bütün iddialarından da vazgeçmiş demektir.
Noel kutlaması, Hıristiyanların bir âdetidir. Hıristiyanların bu günü kutlamaları anlaşılır bir şeydir. Hatta komşularımızdan Hıristiyan olanlar varsa, onların bu gününü kutlamak, komşuluk vazifesi olarak yerinde bir davranış olarak değerlendirilebilir. Ancak isteyerek ve bilerek yılbaşını/Noel'i kutlamak bir Müslüman için seviyesizliktir. İnancına ve kültürel değerlerine sırtını dönmüş, aşağılık kompleksi içerisinde debelenmeye devam etmektedir.
Hıristiyanların ve diğer İslam dışı toplumların/toplulukların, İslami hiçbir adet ve uygulamayı bırakın yapmayı, bilakis büyük bir düşmanlıkla yok etmek için istisnasız büyük bir emelin içinde olduklarını görüyoruz. Peki, kendi ülkemizde onların âdetini uygulamak için bu kadar basiretsizlik ve kişiliksizlik niye? Batı/Hıristiyan kültürüne karşı bu aşağılık kompleksi niçin bizi kemirip durmaktadır?
İslam kültür ve medeniyeti, kendine has özellikleriyle mükemmeldir. Sahip olduğu derin ve asil kökler vahye dayanmaktadır. Eksikliği yoktur. İnsanlığa huzur ve adalet sağlamış tek medeniyettir. Buna rağmen, bu köklü medeniyeti yetersiz görüp, aşağılık kompleksi içerisinde başka medeniyetlerin rezil adet ve geleneklerine tabi olacak kadar, basiretsizce hareket edenlerin büyük bir şahsiyet bunalımı içerisinde olduklarını söylemek gerekmektedir.
Bu bunalım öyle bir seviyeye ulaşmıştır ki, daha Noel'e haftalar kala hazırlıklar yapılmaya başlanmaktadır. Alışverişler ve hediyeler için hazırlıkların yapılıyor olması bilinç olarak tükenişimizin ifadesidir. Hele bu Noel'in farklı yerlerde kutlanması ve geçirilmesi için ciddi masrafların altına girilmesi ise tam anlamıyla kültürel yok oluştur. Bu gün ve geceyi önemli addedip zaman ayırmak, kutlamak ve masraf yapmak ise mümince yaşamak iddiasından vazgeçmektir. Başkalarına benzemeyi yasaklayan Peygamber efendimizin, sünnetini terk etmektir.
Müslümanların inancı, başkalarına benzemeyi yasaklamaktadır. Çünkü inancımız tevhid inancıdır, başka bir şeye ihtiyacı yoktur. Kültür ve medeniyetimiz o kadar köklü ve donanımlıdır ki, başkalarının köksüz ve seviyesiz kültürlerine ihtiyaç hissetmez. Örf ve adetlerimiz o kadar yerleşiktir ki, başkalarının fıtrat dışı adet ve uygulamalarının etkisinde kalmaz. Ama bugün bu konuları konuşuyor isek, Müslümanların inançlarına, kültürlerine, örf ve adetlerine sırtını dönmüş olmasındandır. Batının seviyesiz ve iğrenç uygulamalarının rüzgârına kayıtsız ve şartsız teslim olmalarındandır.
Ülkemizde 'noel' için resmi tatil uygulaması ise tam bir faciadır. Bunu hala ısrarla sürdürenlerin vebali büyüktür. Bunun arkasında isteyerek ve bilerek duranlar, ya Noel'in ne alma geldiğini bilmiyorlar, ya da İslam kültür ve medeniyetinin yok olması için çalışan emperyalistlere hizmet eden zavallılardır. Bu durum dünyada izzet ve şeref kazandırmadığı gibi, ahretteki hesabı ise Zuntikam olan Allah'a aittir.