Diyarbakır merkezli İttihad'ül Ulema (Âlimler ve Medreseler Birliği) 3. Âlimler Buluşması`nı gerçekleştiriyor. Türkiye'den ve dünyadan çeşitli ülke âlimlerinin iştirak edeceği bu buluşmada, İslam dünyasının sorunları ele alınacaktır.

Daha önce gerçekleştirilen ilk iki buluşmada bölgemizin kangrenleşmiş sorunlarıyla ümmetin sorunlarının tartışıldığı bir buluşma oldu. Özellikle ehil insanların bir araya gelerek bu sorunları konuşuyor olması oldukça değerlidir. Tavsiye edilen çözümlerin de yerli ve derdimize çare olacak düzeyde olması ise özlediğimiz bir durumdur.

Elbette bölgemizin ve İslam beldelerinin devasa bir sorunlar yumağına döndüğü/dönüştürüldüğü bir gerçektir. Bunu salt dış mihraklara bağlamak da doğru olmaz kanaatindeyim. Ancak sadece iç olumsuzluk ve yetersizliklerden kaynaklandığını söylemek de saflık olacaktır. Fakat iç ve dış olumsuz etkenleri görüp, İslami ve insani bir çözüm bulmak da yine değerli âlimlerimizin şuurlu ve vizyoner bir bakış açısı ile ortaya koyacakları reçete ile mümkün olabilecektir.

İşte 3.sü düzenlenecek olan bu buluşma 13-14 Ekim 2018 tarihinde Diyarbakır'da gerçekleştirilecektir. Ülkemiz ve dünyanın birçok yerinden âlimin katılıyor olması sevindirici bir haberdir. Ümmetin birliği ve vahdeti açısından önemli bir adım olarak öne çıkması bizi heyecanlandırıyor. Zira dertlerimizin, sorunlarımızın ve ihtilaflarımızın sürekli olarak batılı başkentlerde ve küfür ehlinin himayesinde konuşuluyor olması bizi ciddi anlamda rencide etmektedir. Ve bu karanlık dehlizlerde bizim için bulunmaya çalışılan çözümlerin de, bizim dertlerimize deva olmadığını hakk'el yakin olarak gördük.

Bu buluşmada caydırıcı bir karar çıkmayacaktır. Ancak ümmetin ehil insanlarının bir araya geliyor olması bile bizi ümitlendirmektedir. Siyasi ve diplomatik buhranlarla ekonomik ve kültürel kaosun coğrafyamıza hâkim kılınması için amansız bir savaş bütün ahlaksızlığıyla yürütülmektedir. Bundan daha acıklısı ise nesillerimizin dinsizleştirilmesi ve köle ruhlu olarak batının/batılının ebedi hizmetkârları olarak yetişmesi için saldırı üstüne saldırı gerçekleştirilmektedir. İçimizdeki kâhyaların sadakatle küfre hizmet etmeleri ise işimizin ne kadar da zor olduğunu göstermektedir.

İşte bütün bu olumsuzluklara 'dur' diyecek ve İslami bir çözüm bulacak olanlar da ancak 'Peygamberlerin varisi' âlimlerimiz olacaktır. Bu âlimler bir araya gelme ve sahip oldukları ilim ile sorunlara çözüm bulma iradesini ortaya koyduklarında, aslında birçok şeyin de değişmeye başladığını göreceğiz. Âlimler toplumların rehberleridir. Bu rehberlik Allah rızası için yapıldığı zaman, toplumun da kendi 'doğru mecrasına' girdiğini görmüş olacağız.

'Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir' der Peygamber efendimiz. Âlim yoksa âlem de yoktur. Âlim görevini yapmıyorsa toplum da rehbersizdir. Ama âlim varsa toplum da arkasındadır. Âlim ilmi ile amel ediyorsa tevhid bayrağı dalgalanıyor demektir. Âlim bu bayrağı eline alıp insanların önüne düşerse vahdet oluşur. Vahdet ise ümmetin yeniden izzet içerisinde ayağa kalkmasıdır. Bütün insanlığın huzur ve güven içerisinde yaşamaya başlamasıdır. Âleme ruh, müminlere bilinç ve bütün insanlığa barış ve selametin gelmesidir.

Bana göre İttihad'ül Ulema, âlimler buluşmasını gerçekleştirmekle ciddi anlamda toplumumuzu, gençlerimizi ve endişe sahibi insanları heyecanlandırmıştır, ümitlendirmiştir. Bu buluşmada hayırlı neticelerin çıkması duasıyla...