Eğitimin en önemli başarı kriterlerinin başında ortaya konulan yazılı eserler gelmektedir. Yazılı eser sunamayan bir eğitim sisteminin etkili olması mümkün değildir. Günümüz İslamî eğitim kurumlarının istenen düzeyde etkili olmamasının en önemli sebeplerinden biri de bu kurumlardan topluma sunulacak etkili yazılı eserlerin sunulmamasıdır. Geçmişten günümüze hala İslâm düşüncesinde etkilerini hissettiğimiz İslam'ın hukuk, düşünce ve maneviyat mimarları olan İmam Ebû Hanife, İmam Cafer-i Sadık, İmam Zeyd, İmam Malik, İmam Şafiî, İmam Ahmed b. Hanbel, İmam Eş'ârî, İmam Maturidî, İmam Gazalî, Şeyh Abdulkadir-i Geylani, İmam İz B. Abdusselam ve İbn-i Teymiyye gibi öncü âlimlerimizin bu etkiyi sağlayabilmelerinin arkasında yatan en önemli neden elbette ki -gerek birebir kendilerinin gerek öğrencileri aracılığıyla- ortaya koydukları eserlerdir. Aksi takdirde bu âlimlerin etkisinin günümüze kadar devam etmesi mümkün olmayacaktı. Buna karşılık birçok âlim ve mezhep sahibi müçtehid gelip geçmiştir ancak yazılı eser sunmadıkları için etkileri günümüze kadar ulaşamamıştır. Bunun elbette ki tarihsel ve sosyolojik farklı nedenleri olmakla beraber asıl etken yazılı eserlerinin olmayışıdır. Bunun yanı sıra İslam düşüncesinde bir düşüncenin mezhep olarak kabul edilebilmesinin temel şartlarının başında yazılı eser ve kaynaklarının olması gelmektedir. Yazılı kaynakları olmayan düşünceler bir fikir akımı olmaktan öteye geçememiştir. Bundan dolayı İslam düşüncesinde haricilik düşüncesi ve hareketi bir mezhep olarak değil bir fikir akımı ve siyasi bir hareket olarak değerlendirilmiştir.
Peygamber Efendimiz'e (S.A.V) ilk inen ayetler arasında "O, insana kalemle öğretti" (Alak/4) ifadesi eğitimin temelinde yazı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca Allah Teâla'nın kalem ile yemin etmesi ve Kur'ân'da bir surenin adının kalem suresi olması yazının ne derece önemli olduğunu gözler önüne sermektedir. Zira sözün sonraki asırlara olduğu gibi doğru bir şekilde aktarılması zordur. Ancak yazının olduğu gibi sonraki nesillere aktarılabilmesi daha kolay ve daha mümkündür.
Dolaysıyla günümüz İslamî eğitim kurumlarında eğitim sisteminin temeline yazıyı yerleştirip programlı bir şekilde öğrencileri yazmaya ve yazılı eserler sunmaya teşvik etmek gerekmektedir. Aksi takdirde eğitim kurumlarımızdan bildiğini yazarak topluma aktarabilme yeteneğinden yoksun eser üretmeyen bir nesil çıkacaktır. Özellikle günümüzde doğru bir İslam anlayışı ortaya koyup Müslümanları yanlış düşünce ve yaklaşımlardan muhafaza etmenin ve İslâm'ın etkili bir şekilde savunuculuğunu yapmanın en etkili yolu kalem cihadıdır. İslami eğitim kurumlarımız kalem cihadını gerçekleştirecek bir nesil yetiştiremediği takdirde İslâmî hizmet ve mücadelenin bir parçası olmaları da düşünülemez.