Mübarek Ramazan ayına girdiğimiz şu bereketli ve kıymetli günlerde Ramazandan bahsetmeden geçemeyeceğim. Ramazan ayı insanın rabbine yaklaşmak için yoğun bir ibadet programına girme ayıdır. Bu yoğun programda hemen hemen bütün ibadetler vardır. İbadetlerin asıl amacı ise güzel ahlaklı insan oluşturmaktır; "Namaz çirkinlik ve kötülükten alıkoyar" (Ankebut-45) "Kötülüklerden korunasınız diye size Oruç farz kılındı." (Bakara-183) "Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin bir sadaka (zekât) al."(Tevbe-103) ayetleri ibadetin temelinde ahlak olduğunu ortaya koymaktadır. Dolaysıyla Ramazan ayı ahlak ayıdır diyebiliriz. Ancak İslâm'da -ibadetler gibi- ahlakın belli bir vakti yoktur. İslâm bizden ömür boyu ve her an güzel ahlak istemektedir. Peygamber Efendimiz (S.AV) "Kim kötü söz ve eylemlerden vazgeçmezse, yeme içmeyi terk etmesine Allah'ın ihtiyacı yoktur" (Sahih-i Buhari) diyerek güzel ahlak olmadan tutulan orucun sadece açlık ve susuzluktan ibaret olduğunu ifade etmiş, güzel ahlaka ulaştırmayan ibadetlerin amacından yoksun olduğunu bildirmiştir.
 
Ahlakın temelinde ise sevmek vardır, "Birbirinizi sevmeden mümin olamazsınız!" (Sahih-i Müslim) diyen Peygamber Efendimiz (S.AV) temelinde sevgi olan ahlakın olmadığı yerde imanın da olmayacağını ifade etmiştir. Sevmenin temeli ise vermektir, "Hediyeleştikçe birbirinizi seversiniz." (Buhari/Edeb-i Müfred) diyen Peygamber Efendimiz (S.AV) vermenin olmadığı sevginin gerçek sevgi olmadığına işaret etmiştir. Peygamber Efendimiz (S.AV) "Selam vererek birbirinizi seversiniz." (Sahih-i Müslim) diyerek vermenin selam vermek şeklinde bile olabileceğini ifade etmiştir. Vermek birçok şekilde olabilir; vaktini vermek, ömrünü vermek, canını vermek, malını vermek, makamını vermek, kalbini, gönlünü vermek, aklını vermek, ilmini vermek ve sevgisini vermek…
 
Allah Teâla Leyl suresinde insanları amellerine göre ikiye ayırır; verenler ve vermeyenler. Verenler dünya ve ahirette kolaylığa erişirken; vermeyenler ise zorluğa erişenlerdir. "Şüphesiz sizin çabalarınız elbette çeşit çeşittir. Onun için kim verir, Allah`a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. Fakat kim cimrilik eder, (vermezse) kendini Allah`a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz. (Leyl 5-10)
 
Dolaysıyla Ramazan ayı verme ayıdır; fakir ve muhtaçlara malını vermektir, ibadet ve İslamî hizmetlere vaktini ve ömrünü vermektir, Allah yolunda canını vermektir, İslâm uğruna makamını vermektir, Allah'a, Rasulüne ve Müminlere gönlünü vermektir, ilme bilgiye hikmete aklını vermektir, insanlara ilim, bilgi ve hikmet vermektir. 
 
Sonuç olarak; Ramazan ibadettir. İbadet ahlaktır. Ahlak sevmektir. Sevmek vermektir. Vermek ise canını, malını, aklını, gönlünü, makamını, vaktini, ömrünü ve sevdasını vermektir. Vermek olmadan sevmek olmaz! Sevmek olmadan ahlak olmaz! Ahlak olmadan ibadet olmaz! İbadet olmadan Ramazan olmaz! Ramazan olmadan da hayat olmaz…