Nihat Zeybekçi (Ekonomi Bakanı):
“Asgari ücretin yetmediğini ben de biliyorum; ama şunu da biliyorum. Bu milli gelire göre asgari ücrete en fazla veren, dünyada bir numarayız. Milli geliri yükselteceğiz, asgari ücret de yükselecek."
Tebrikler Nihat Zeybekçi!
Enerji eski bakanı gibi “Avrupa`nın en ucuz elektriğini kullanıyoruz”,
Ya da Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan gibi “Köprüler ucuz” diyerek halkla alay etmiyor.
Jean-Claude Juncker (Avrupa Birliği Komisyon Başkanı): “İdam gelirse Türkiye AB'ye giremez”
Bu kadar da pişkinlik olmaz ki!
Sanki idam gelmezse AB`ye alacaklarmış gibi konuşuyor.
İdam gibi konular hiç gündemde değilken bile birçok Avrupa ülkesi yöneticisi Türkiye`nin AB`ye üye olamayacağını söylüyordu.
Aslında suç sadece onlarda değil. Sen durmadan yalvarırsan “Beni de alın” diye onlar da böyle afra tafra yapar.
Theresa May (İngiltere Başbakanı): (Londra saldırısı için) "Hasta ve ahlâksız bir terör saldırısı"
Kadın haklı! Ama açıklama biraz eksik.
Tüm terör saldırıları hasta ve ahlaksızdır!
Camileri, okulları, hastaneleri bombalama şeklinde kendini gösteren terör saldırılarında ahlaksızlık zirve yapar ve psikopatlığın envai çeşidi vardır.
Ama Theresa dürüst değil!
Kendileri, dostları İsrail ve Amerika bombalayıp katliamlar yaptığında bunun adı terör olmuyor mu?
İşgalin kendisi bile bir terör değil mi?
Kemal Kılıçdaroğlu (CHP Genel Başkanı): "Ben hep seçimle geldim."
(Deniz Zeyrek'in, "7 seçim kaybetti, halen koltukta oturuyor, bu tek adamlık değil mi?" şeklindeki eleştirileri hatırlatması üzerine verilen muhteşem cevap!)
Buna yorum olarak sadece bir “gülen yüz” ikonu bırakmak isterdim; ama yetmiyor sanırım.
Kemal Bey hep seçimle gelmiş!
Baykal, kasetle devrildiğinde oluşan boşluk da seçimle doldu tabi.
Ama benim kafama takılan başka bir şey var.
Baykal`ı devirme seçenekleri arasında “kaset seçimini” kim yaptı?
Bunun cevabı çok şeyi çözer.
Sırrı Süreyya Önder (HDP milletvekili): “PKK ile en büyük bağlantısı olan benim. Yüzün üzerinde toplantı yaptım."
Çözüm süreci döneminden söz ediyor haklı olarak.
Ama Önder`in derdi başka.
HDP yöneticilerinin ve vekillerinin tutuklanması sonrası Sırrı Süreyya, “Ne olur beni de alın, yoksa HDP seçmeni benden şüphelenmeye başlayacak” demek istiyor.
En çok konuşanın tutuklanmaması dikkat çekiyor tabii.
Dursun Çiçek (CHP milletvekili): “16 Nisan`da Hayır çıkarsa yargılanacaklarını, Silivri`ye kendilerinin gideceklerini biliyorlar. Bu yüzden hesap sorulmaması için çalışıyorlar. Bütün panik bu! Ama Hayır çıkacak, hesap verecekler”
Pardon bu referandum ne için yapılıyordu?
Referanduma gidilmeseydi başbakan ve cumhurbaşkanının konumunda bir değişiklik mi olacaktı?
Referandumda çıkacak “Hayır” oyları sonucunda CHP`nin vekil sayısında bir artış mı olacak?
Pardon; ama bu memlekette keçileri kaçıranların sayısında bir artış mı var?
Ve yine pardon; ama gaf, çark ve pişkinlik bulaşıcı olmaya mı başladı?
Kemal Kılıçdaroğlu (CHP Genel Başkanı): “Bizim hiçbir imkânımız yok, tek güvencemiz var. Allah'ımız ve vatandaşımız var.”
Sadece Kılıçdaroğlu değil diğer CHP`lilerde de böyle bir dil var.
Bazen terminolojiye hakim olmadıkları için garip laflar ettikleri de oluyor; ama bu sorun da zamanla düzelebilir.
Hükümetin yerinde ben olsam referandum tarihini biraz ileriye alırdım. Hatta mümkünse Ramazan ayının sonlarında olsa iyi olurdu. Bu süreç dini terimler kullanmaya başlayan CHP yöneticilerinin biraz daha dinden haberdar olmalarını sağlayabilir. Eskiden bir “maşallah” sözüne hasret olan CHP seçmeni de memnun olur sanırım.
Mustafa Kamalak (Saadet Partisi eski genel başkanı): "Zerre kadar aklım var diyen herkese soruyorum. Bir tek kişiye kanun yapma yetkisi vermek, bu ülkenin lehine olur mu? Düşünüp, bu paketi okuyup ülkenin lehinedir diyecek tek bir kişinin bile olacağını sanmıyorum."
Bu da Aziz Nesin`in yeni versiyonu olsa gerek. Bu halkın yüzde altmışının “aptal” olduğunu söylemişti Nesin.
Halkın en az yüzde ellisi “evet” diyeceğine göre Kamalak`a göre bu yüzde ellinin “zerre kadar aklı” yok!
Tabi bir de şöyle düşünebilirsiniz: CHP, FETÖ ve PKK “hayır” dediği için akıl sahibi, diğerleriyse akılsız!
Ne diyelim, Allah akıl, fikir versin! Tabii bazılarının ihtiyacı yokmuş!