Emmanuel Macron (Fransa Cumhurbaşkanı adayı): “Cezayir`de insanlığa karşı suç işledik.”
Bir gün Temel aracıyla giderken ters bir yola girmiş. Habire karşıdan arabalar geliyor, Temel de yanlışlık yapan sürücülere kızıyormuş. Bu arada açık olan radyodan bir anons yapılmış: “Bütün sürücülerin dikkatine! Bir sürücü ters yola girmiş.” Temel öfkeyle bağırmış: “Ne biri, hepsi, hepsi!”
Macron`a ancak Temel`in cevabını verebiliriz. Sadece Cezayir`de değil her yerde insanlığa karşı suç işlediniz. Ruanda`yı, Bosna`yı, Mali`yi, Çad`ı… Hangi birini sayalım.
Altan Tan (HDP Diyarbakır Milletvekili): "AK Parti, bu yeni Türkiye`yi Ergenekon artıklarıyla, MHP ve ulusalcılarla yapamaz, kuramaz"
Doğruya doğru.
Ama keşke Altan Tan, birkaç sene önce “HDP, Kürt sorununu, marjinal Türk solu ile, eşcinsel sapıklarla, Soros`un adamlarıyla çözemez” deseydi/diyebilseydi. Eğer bunları diyebilseydi şimdi biraz daha inandırıcı olabilirdi.
Marine Le Pen (Fransız Ulusal Cephe Partisi lideri): "AB konusunu bitirmenin artık zamanı geldi. AB Avrupa`daki ulusları parçalıyor. Artık bu bürokrasi canavarına son vermek gerekiyor. AB, Fransa`yı küçülttü, dünyadan ayırdı. Fransa`nın küçülmüş, bağımlı ve dünyadan kopmuş halini kabul edemiyorum."
AB`nin bitmesi neo emperyalizm döneminin başlaması demektir ki, bu da beraberinde savaşları getirecek. Ama Le Pen şunu unutuyor. Ailenin bittiği, ahlakın bittiği Fransa, yaşlı ve bitik Fransa`dır. AB`den ayrı bir Fransa kısa sürede göçmenlerin etki alanının arttığı bir Fransa olacaktır.
Fatma Şahin (Gaziantep Belediye Başkanı): (Davet edip beraber maç izledikleri İsrailli bakana hitaben): “Ziyaretiniz bölgemizdeki bu olumsuz algının kalkması bakımından önemli. Gerçekleştirmiş olduğunuz bu ziyaretle bu algının kalkmasına yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim”
Fatma Şahin İsrail hakkındaki kanaatlerin “olumsuz algı” olduğunu düşünüyormuş.
Demek ki mesele bizim anladığımız gibi değilmiş. Birileri İsrail hakkında “olumsuz algı” oluşturuyormuş.
Yani İsrail, Gazze`yi kuşatma altında tutup, insani tüm ihtiyaçlarına engel olmuyormuş.
Sivil ve silahsız sivillerin İsrail askerleri tarafından öldürülmeleri algı operasyonu, İsrail yargısının cinayetlere komik cevaplar vermesi iftiraymış.
Mavi Marmara katliamı yaşanmamış, İsrail uluslararası sularda bir yardım gemisinde katliam yapmamış.
İsrail Filistinlilerin evlerini yıkmıyor, binlerce çocuğu gözaltına almıyormuş.
Bunların hepsi algı operasyonuymuş ve Fatma Hanım buna karşı mücadele ederek israille iyi ilişkilere katkı sağlamış.
Ve ben buna sadece “pes” diyorum!
Michael Rubin (CIA`nın basın ayağında görevli yazar): "Gülen'in iade edilmesi, NATO'nun altını oymak olur."
“İtiraf gibi açıklama” diye buna denir işte! Bu açıklamadan çok ilginç sonuçlara ulaşabilirsiniz.
Mesela…
-Gülen ve NATO ilişkisinin boyutları tahminlerin çok ötesindedir.
-Gülen teslim edilirse NATO`nun kirli işlerini deşifre edebilir.
-Gülen darbesi, aslında bir NATO darbesidir.
-NATO, işgal ettiği yerlerde olduğu gibi müttefiklerinin de iç siyasetini dizayn etmeye çalışıyor.