Hem nalına hem mıhına vuruyor Altan Tan.
Dili eskisi gibi sert değil ve birçok yere mesajlarını vermeye gayret ediyor.
Mesela Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında yapılan yeni anayasa ve başkanlık sistemi görüşmelerinin aslında HDP`nin de içinde bulunduğu bir bileşenle yapılması gerektiğini söyleyen Tan, “PKK liderinin, ‘Ben kesinlikle başkanlığa karşıyım` diye tek bir lafı yoktur” dedi.
Siz bundan ne anlıyorsunuz?
“Seni başkan yaptırmayacağız” kampanyası ile seçim çalışmaları yapan HDP eş başkanı Demirtaş`a “Sen yanlış yaptın” diyor Altan Tan. “PKK çizgisinde siyaset yapıyorsan PKK liderinin söylemlerini esas almalısın” demek istiyor.
Bir gün sonra yaptığı açıklamada ise öyle şeyler söylüyor ki, şaşırıp kalıyorsunuz.
İşte o ikinci açıklaması:
“HDP, PKK`nin de yanlışına yanlış diyebilmeli. Ana mesele budur. Siz devletin, AKP`nin, MHP`nin, CHP`nin bütün yanlışlarını nasıl söyleyebiliyorsanız PKK`nin de yanlışına yanlış deme mecburiyeti vardır. Birinci sorun budur. Ve özgün siyaset üretmelidir HDP. Kendi siyasetini üretmelidir.”
Tamam da Demirtaş, “Seni başkan yaptırmayacağız” dediğinde İmralı`dan bağımsız bir politika izlemedi mi? Sonuç ne oldu?
Aslında Altan Tan`ın söylediklerine değil de nerede söylediğine bakmak gerekir.
İlk konuşma TBMM`de, ikincisi Kürdistan`da Barzani`ye yakın bir televizyon kanalına yapılmış.
Birinde HDP`yi, diğerinde PKK`yi eleştiriyor.
Yani anlayacağınız Altan Tan zemin yoklaması yapıyor.
Tabii bu arada dolar krizi bir yana “başka birilerinin” de en önemli gündeminin “zemin yoklaması” olduğunu duyuyoruz.
Bazıları diyor ki, “Hamamönü bu günlerde çok yoğun.”
Hadi hayırlısı…
***
İSTERSENİZ BİRAZ DAHA GERİYE GİDELİM
Yunanistan`da çok ilginç bir koalisyon hükümeti olduğunu biliyor muydunuz?
Komünist parti ile aşırı milliyetçi parti arasında bir koalisyon…
MHP ile HDP`nin koalisyon kurması gibi bir şey…
Ve ilginçtir ki, kurulan hükümetin Savunma Bakanlığına milliyetçi partinin başındaki kişi getirilmiş.
İşte o Milli Savunma Bakanı ve hükümetin küçük ortağı Bağımsız Helenler`in lideri Panos Kammenos, “Uluslararası anlaşmaları sorgulama cüretini gösterenlere bir mesaj göndermek istemiş” ve şunu söylemiş:
“Türkiye sürekli şekilde gerçekleştirdiği açıklamalarla ortamı elektriklendirmeye çalışıyor. Bizim cevabımız ulusal egemenliğin savunulması, uluslararası hukuka ve anlaşmalarına saygı çerçevesinde verilmektedir. Erdoğan, Lozan Anlaşması`nı feshetmek istiyorsa Sevr Anlaşması`na geri döneceğiz.”
İyi de Lozan`a razı olmayan Erdoğan`ın Sevr`e razı olacağını nereden çıkarıyorsun?
Hatta Erdoğan bu, bir de bakarsın daha da geriye mesela 1830 tarihli Londra anlaşmasına kadar gider ve o anlaşmanın feshini bile isteyebilir.
Panos Kamennos, bir Yunan milliyetçisi olarak o anlaşmanın ne anlama geldiğini sanırım iyi bilir.
Hani Yunanistan`ın Osmanlı Devletine karşı bağımsızlığını elde ettiği anlaşma var ya işte o!
Yarın Erdoğan o anlaşmayı gündeme getirip “Üzerinden çok zaman geçti, feshedilmesi lazım” derse ne diyeceksin?