Hani bazı yarışma programlarında var ya, yarışmacıya ses dinletilir ve kime ait olduğu sorulur.

Biz de öyle bir giriş yapalım istiyoruz. Birkaç cümle verip bunun kime ait olabileceğini soralım ilkin.

"Mesela HDP'nin bu çıkışı bazı CHP'liler ters yorumlayabilir ama öyle değil. CHP'lilerin de önünü açtı, güçlendirdi, irade kazandırdı. Demokratik çıkış, demokratik öncülük tabii ki bir irade kazandırıyor onlara da. Bu bakımdan HDP'ye muhtaçlar. HDP ile doğru ilişkiler geliştirerek ancak etkili olabilirler."

Bir gazeteci?.. Değil.

Alanı siyaset olan bir akademisyen?... Değil.

Eskiden vekillik ya da adaylık yapmış olan bir siyasetçi?... Değil.

Kim biliyor musunuz?

Duran Kalkan…

Son zamanlardaki “can yakıcı” operasyonlardan “önemli” kayıplardan söz etmiyor.

Her zamanki klasik üslupla “mücadeleyi büyüttüklerinden” söz etmiyor, “T.C kaybediyor” demiyor.

Türkiye’nin içindeki siyasi gelimeler üzerine konuşuyor, HDP’nin sözcü ve yöneticilerin kullandığı kelimelerin aynısını kullanıyor.

Ve ne ilginçtir ki, HDP ya da CHP’den birileri çıkıp da “Sen silah hakkında konuş, siyaseti bize bırak!” demiyor.

CHP tabanından hatta İYİ parti tabanından bile itirazlar yükselmiyor bu duruma.

Yani herkes durumu kabullenmiş.

Bu demek oluyor ki, artık AK parti ve MHP’nin HDP-PKK birlikteliği üzerinden CHP ve İYİ Partiyi vurma siyaseti işe yaramıyor, çünkü tabanları da bunu kanıksamış.

“FETÖ’den, dış güçlerden destek alıyorlar” söylemi de para etmiyor artık.

Başka yollar denemeleri gerekecek.

Artık, devreye yine kasetler mi girer, belediyelerde yaşanan büyük yolsuzluk dosyaları mı girer, istismar dosyalarının sayısı mı artırılır, bunu zaman gösterecek.

Öyle görünüyor ki, 2022 çok sıcak geçecek…

 

“AHMAK BİR GÜRUH OLMAYIN!”

Afganistan’da 20 yıllık işgal bitip işbirlikçiler de ülkeyi terk edince ve Taliban “İslam Emirliği” ilan edince bazı kesimlerde ciddi bir rahatsızlık kendini gösterdi.

İşgal boyunca yaşanan insanlık dışı katliam ve vahşetlere sesini çıkarmayan kimi “mahalle arayışındaki” öfkeli “eski İslamcı” da uydurma ve asparagas olduğu çok basit bir inceleme ile ortaya çıkabilecek haberler üzerinden nefret kusmaya başladı.

Mustafa İslamoğlu’ndan söz ediyorum.

Birkaç örnek atayım buraya…

“uçurtma yasak

- sakal kesme yasak

- müzik yasak

- kadınların araba kullanması yasak

- kadınlara kameralı tlf yasak

- kadınlara spor yasak

- atari oyunları yasak

İşte “insan olma” yasaklarından bir demetin belgesi”

“taliban’ın narkotik şeriatı”

 “taliban” etiketini kazıyınca, altından karışık bir marka çıktı:

Abd - Çin - Perinçek Şeriatı”

Üstte zikredilen “belge” hemen yalanlandı.

Tüm ehli insaf ve vicdan bilir ki, Taliban ile beraber Afganistan’da uyuşturucu elde etme imkanı azalıyor ve bu da “kirli operasyonlar” için uyuşturucu parasından faydalanan emperyalist istihbarat ağlarını rahatsız ediyor.

Yani aslında ismini anmaya değmeyen bu “Kemalist mahalleden aferin” bekleyen şahıs, yalan ve uydurma haberler üzerinden karalama ve hakaretler ediyor.

Bu şahıs İslami camiada eskiden iyi tanınan, kitapları bulunan biri.

Hatta bir de Kur’an meali hazırlamış.

İftira ve yalanlarına söylenecek çok şey var; ama buna yer ve zaman ayırmayalım diyoruz.

Hazırladığı mealde Hucurat Suresi 6. Ayeti okumasını tavsiye ediyoruz.

Kendisine cevap olarak da hazırladığı mealde Hucurat 6. Ayete yaptığı açıklamayı vermek istiyoruz.

Bakın ayetin açıklamasında şunları söylemiş:

 “İslâm cemaatinin şeref ve itibarını örseleyecek haberlere karşı uyanık olun! Olumsuz haberlere inanmaya yatkın hastalıklı tavırlar göstermeyin! Günümüze mesaj: Medyalar tarafından kolaylıkla gözü boyanabilen ahmak bir güruh olmayın!”

HER MAHALLEYE HEYKEL

Öğrencilerin yurt problemi gündeme gelince ya da getirilince farklı kesimlerden çözüm önerileri de gündemde kendine yer buldu.

HÜDA PAR, çok isabetli bir öneriyle misafirhanelerin öğrencilere tahsis edilmesini önerdi ve bazı yerlerde bu öneri hayata geçirildi.

Bu arada kişi ve kurumların zihin dünyasını tümüyle dışarı seren öneriler de yok değildi.

Mesela…

Kemal Kılıçdaroğlu, “Merkez Bankası binası öğrenci yurdu olacak” açıklaması yaptı.

Tabii siz hemen bundan İstanbul’da yapılan Merkez bankası binasının israf olduğu için böyle bir öneride bulunduğunu söyleyebilirsiniz; ama bence biraz yavaş olun.

Eğer gerçekten derdi buysa sırada daha çok bina var.

Mesele CHP’nin zihniyetinin dışa vurumu…

Yani neden Kılıçdaroğlu, “Çok sayıda yeni yurt binası yapacağız” demiyor da yapımı bitmek üzere olan bir binayı yurt yapacağını söylüyor?

Çünkü bu zihniyetin “yeni bir şey yapmak” gibi bir vizyonu yok!

İBB başkanı eğer hatırlarsanız dünyada eşi benzeri olmayan “Temel atmama töreni” düzenledi hatırlarsanız.

İktidarları döneminde heykel ve büstlerden başka yaptıkları ve toplumun hizmetine verdikleri bir şey yok!

Son olarak bir ilçe belediyesi halkın en temel ihtiyacını göz önünde bulundurarak her mahalleye bir heykel yapmaya karar vermiş.