Engin Altay, “Gençlere sokağa çıkma izni verilsin” demiş.

Tabii şaşırdınız, değil mi? Öyle ya Engin Altay CHP grup başkan vekili ve partisi neredeyse koro halinde “Sokağa çıkma yasağı ilan edilsin” diye bağırıyordu.

Ne oldu da şimdi ara ara gelen yasaklardan dolayı bunalan gençler için “sokak izni” istemeye başladı.

Bakın sebep ne imiş:

“Ben sokakları, meydanları dolduralım demiyorum. Ama bir garabet var. Gençlere sokağa çıkma iznini 19 Mayıs’ta değil, 20-21 Mayıs’ta vermek 19 Mayıs’ı hafifletmek anlamı taşır. Gel bu yanlıştan dön!”

Estağfirullah!

Camilerin sosyal mesafeyle bile açılmasına izin verilmeyen bir dönemde 19 Mayıs törenleri için gençlerin sokağa çıkmasını isteyen bir siyasi zihniyet…

İflah olmaz bunlar!

“Bu sıkıntılar bittiğinde günde üç kere kazasını yaparsınız” diyeceğim; ama adamlar “kül yutmam” pozlarında.

“Erdoğan bu sokağa çıkma yasaklarıyla Atatürk’ü unutturmak istiyor” modundalar.

İnanın bana yarın birileri çıkıp “Bu koronavirüs Atatürk’ü unutturmak için piyasaya sürülmüş bir projedir” dese hiç şaşırmayacağım.

Ne diyelim, Allah şifa versin.

***

Abdüllatif Şener, “Ak Parti İslam’a zarar verdi” demiş.

Bir kısım AB uyum yasaları, İstanbul Sözleşmesi gibi fecaatleri sayarsak Şener’i kısmen haklı bulabiliriz.

“Kısmen” diyorum, çünkü üslupta ciddi bir hata var.

İslam Allah’ın katındaki tek dindir ve kimse ona zarar veremez.

Müslümanlara, İslami yaşama, İslami hedef ve ideallere zarar verilebilir.

Ak Parti’nin aile kurumuna verdiği zarar, dünyevileşmeye yaptığı katkı, mazlum Müslümanları zindanda tutması göz ardı edilecek şeyler değildir.

Hadi diyelim ki, Şener de bunları kastetti ve siz de onu takdir ettiniz.

Bence acele etmeyin!

Bakın devamında ne demiş CHP vekili:

 “İslam’a en büyük hizmeti CHP yaptı.”

Doğrusu şaşırmadım. Buna benzer bazı açıklamalara daha önce de rastlamıştım CHP içinde siyaset yapan kimi vekillerden.

Mesela haşa “Tüm peygamberler sosyal demokrattı” diyen İlahiyat profesörü vardı CHP’de. Bunca tezvirata rağmen ilahiyatçı kimliğiyle alay eden CHP’lilere dayanamamış ve istifa etmişti. Evet, Yaşar Nuri’den söz ediyorum.

Yine bir emekli müftü ÇYDD başkanı Türkan Saylan’ın cenaze namazını kıldırmış, CHP’ye sıcak mesajlar vermiş ve vekil yapılmıştı. İhsan Özkes isimli bu vekil bir süre sonra istifa etmiş ve şunları söylemişti: “CHP, üzerindeki “Din ile sorunlu” algısından çıkamadı, kurtulması da mümkün değil.”

Öyleyse…

Bırakın eski uygulamaları, ezanın yasaklanmasını, âlimlerin asılmasını, son yıllarda yaptıkları bile ortadayken nasıl oluyor da Şener, “CHP İslam’a hizmet etti” diyebiliyor?

Psikolog olsaydım, Cumhurbaşkanı olma ihtimali ve hırsıyla partisinden ayrılan birinin geldiği aşamanın tahlilini yapabilirdim herhalde; ama şu anda bir şey diyemiyorum.

***

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, Türkiye’ye virüsün nereden gelmiş olabileceğine dair açıklamalarda bulunmuş.  Aytun Çıray, “Umrenin bedelini ödüyoruz; Türkiye’deki virüs, S. Arabistan virüsünün gen haritasına uygun!” demiş.

Umreciler ile AB ve diğer ülkelerden gelenlerin sayısı arasında neredeyse 10 kat fark var.

İlk tespit edilen enfekte hastanın Fransa’dan geldiğini herkes biliyor.

Ama Aytun Çıray, kafayı umrecilerle bozmuş.

“Korku ve panik virüsten daha tehlikeli” diyordu ya bazı uzmanlar, işte canlı örnek.

Zihin bir yerde durmuş.

Bir türlü sağlam bir istasyona rastlayamıyor.

“Maske pahalı”, diyorlar, maske bedava oluyor.

“Maske bedava olduğu için kalitesiz” diyorlar, maske satışı başlıyor.

Bir şehirdeki fuar alanını “Sahra Hastanesi” diye pazarlıyorlar, “1000 yataklı” diye övünüyorlar, yapılan hastaneler için “israf” diyorlar.

Baksanıza ya, adam hala “umreciler” diyor!