SİYASET GEMİSİ
İRONİ VİRÜSÜ
Herkes işini yapıyor, biliyor musunuz?
Kimi iyi yapıyor kimi baştan savma.
Virüslü günlerde işini ciddiyetle yapan bir Sağlık Bakanı gördü Türkiye bir de sağlık alanında çalışanları.
İşlerinin başında durmak ve hizmetlerin aksamaması için cansiperane çalışan tüm görevlilere minnettarız.
Haklarını yemeyelim, sansasyonel haber üretim merkezleri de işlerini iyi yapıyor.
Sumak rantçıları, soğan meddahları, felaket tellalları…
“Temel atmama törenleri” düzenleyeceğini söyleyen İmamoğlu da işini yapıyor. Bir taraftan bitmiş bir hastanenin yollarını yapmayarak siyasi iktidara zarar vereceğini düşünüyor bu virüslü günlerde, öte taraftan “yeni hastaneler yapmaktan” söz ediyor.
Ellerinde hiçbir argümanları kalmamış olan “kaşarlanmış komünistlerin” ellerindeki tek tutamakları Küba kalıyor ve onu tepe tepe kullanıyorlar.
Nasıl olsa her oltaya atlayan balıklar bulmak çok kolay bu memlekette.
Öyle ya Sağlık Bakanı “Çin’den getirilen (ve bozuk çıktığı için siparişleri iptal edilen) tanı kitlerinin parasını ödediklerini” söylemesine rağmen köşelerine “enayi avcısı Kemalist yazarların” konduğu bir gazete, yine de “1940’ta Atatürk’ün yaptığı iyilikten dolayı ücretsiz gönderdiler” şeklinde haber yapabildi.
Bazıları daha “elit” takıldı ve kendince “din-bilim çelişkileri” üzerine ironi yaptı.
Mehmet Aslantuğ diye bir oyuncu, kendini biraz da geriye çekerek şunları yazdı:
“Az evvel şöyle bir yazı okudum: "Herkes din çalıştı, soru biyolojiden geldi"
Şimdi bu beyefendiye, “Çin, Fransa, İspanya, İtalya ve ABD gibi ülkelerden hangisi din çalıştı da soru biyolojiden çıktı” diye sormayın, çünkü hemen kaçacak ve “Ben demedim, bir yazıdan okudum” diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışacak.
Aslında ne söyleseniz boş, çünkü yapacağı tahribatı yapmış, vereceği mesajları vermiştir.
Virüslü ironiden bir şey çıkmayacağını sanırım gördünüz.
Ama hepsi öyle değil. Ayağı yere sağlam basan ironi de var.
Sofiké Seneyağé’den ironinin kralını okuyun:
“İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un Covid19 testi pozitif çıkmış. Tüm Laikleri duaya davet etmiş. Virüsü umreden dönen Elizabeth'ten kaptığı söyleniyor!.”
I Tech in, diziler üzerinden vermiş mesajını:
“Hindistan Türkiye'ye 500.000 adet maske gönderdi ve ‘Ücrete gerek yok ücretini Kanal7 ödedi’ dedi.”
Hikmet Genç, “safları” ve “safları yolanları” diline dolamış:
“Biri; “Çin, 2 milyon Koronavirüs kitini ücretsiz gönderdi ve ücretini Atatürk ödedi” dedi.
İnandılar!
Bu iş en çok Yozdil İbni Bidoni’ye yarar.
“Kit’ine gurban paşam” diye bir kitap yazar.
Onu da ‘iguana’ derisiyle kaplar. Tanesini de 10 binden çakar.”
Muhammed Çiçek, ironi değil de ibretlik durumumuzu özetleyip ilginç bir noktaya değinmiş:
“7 yaşlarında öğrenemediğimiz, el yıkama, kimsenin yüzüne öksürmeme, hapşırırken mendil kullanma vs. gibi adapları 35 yaşlarında öğrenmek de ayrı bir duygu. Dünya bildiğin bir kreşe dönüştü...”
Süreç bize sadece çevrimiçi işleyen zihinleri, “bir dünyaya kulak kabartırken diğerine sağır” kalanları, felaketlere rağmen dine, duaya, ibadete düşmanlık edenleri de gösterdi.
Rabbim beden ve zihnimize sağlık ve selamet versin.