Kimi olaylar vuku bulduğunda insanların tepkisi asıl karakterlerini ortaya koyması açısından önemlidir.

Bencillikler, çıkarcılıklar, fedakârlıklar en çok sıkıntılı zamanlarda belli olur.

Tehlikeli bir yayılma gösteren virüsün oluşturduğu tedirginlikten bile faydalanan insan kılıklı tipleri görünce umutsuzluğa kapılmamak elde değil; ama sınırlarını zorlayarak insanlara yardımcı olanların varlığı da ferahlatıyor.

Hiç risk grubunda olmamasına rağmen sadece başkalarına bulaştırmamak adına büyük bir gayretin içinde olanların varlığı…

***

Dünyanın birçok yerinde virüsün yayılması sonrası temel gıda maddeleri, temizlik maddeleri almak için marketlere hücum edenler oldu. Tedirginlik kitlesel bir hal aldığında nasıl bir kaos ve karmaşanın ortaya çıkacağı belli olmaz.

Neyse ki, kısa süre içerisinde raflar yine doldu ve bazı şeyler normale döndü.

Garip olan şu ki, dünyanın her yerinde insanlar panik içerisinde marketlere yönelmişken Amerika’da büyük bir kesim silah ve mühimmat toplamanın derdine düşmüş.

Hayır, uzaktan ya da yakından Amerika için bir savaş tehdidi söz konusu değil. Silah alanlar ve mühimmat biriktirenler eski tecrübelerden yola çıkarak bunu yapıyor. Herkes biliyor ki, Amerika’da kontrol birazcık kaybolduğunda gasp ve yağma olaylarında patlama yaşanıyor. Kasırgalar sonrası yaşanan büyük yıkımlarda bile yağma ve gaspın önüne geçebilmek için polise ve ulusal muhafızlara “vur emri” verildiğini hatırlatayım.

Birçok Amerikalı silahla “kendimi koruyabilirim” derken herhalde bazıları da “silahımız olsun da onunla gıda maddesi temin etmek zor olmaz” diye düşünüyordur.

***

ABD başkanı Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Çin’i kızdırmış: "ABD, Çin Virüsü'nden etkilenen tüm endüstrileri, hava yolu şirketlerini ve diğerlerini destekleyecektir.”

Virüs daha tam da yayılma sürecine girmeden önce Çin’de başlayan ekonomik durgunluk Amerika’nın iştahını kabartmıştı.

ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, 31 Ocak’ta yaptığı açıklamada şunları söylemişti. İş dünyasının virüsün etkilerini göz önüne alarak hareket edeceğini söyleyen Ross "İstihdam ABD'ye geri dönecek" demişti.

Şimdi virüs Amerika’nın 50 eyaletine yayılmış ve hızlı bir şekilde yayılma eğiliminde.

İlk başlarda birkaç milyar dolar için itiraz sesleri yükselirken şimdi 50 milyar dolar harcamaktan söz ediyorlar.

Trump’ın içi yanıyor.

Meksika duvarı için 5 milyar doları kongreye kabul ettirinceye kadar akla karayı seçti; ama şimdi 50 milyar dolar harcanacak.

Virüsün kaynağı körfez olsaydı Trump bir usulle masrafı onlara fatura ederdi; ama Çin işi biraz zor.

***

Salgında ölenler ve risk grupları konuşulurken genellikle yaşlılar gündeme geliyor.

Ölenlerin yaş ortalaması 75-80 olarak telaffuz ediliyor.

Tam bunlar konuşulurken şöyle bir haber ilişti gözüme:

“Yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 yaş ve üstündekilerin sayısı son beş yılda yüzde 21.9 artarak geçen sene 7.55 milyon olarak kayda geçti.”

Avrupa yaşlanıyor, Amerika yaşlanıyor.

Afrika ve Asya’nın bir kısmında halen genç nüfus daha fazla ve bu böyle devam ederse Batı’da her alanda ciddi bir gerileme başlayacak.

O yüzden de insan şöyle düşünmeden de edemiyor:

Acaba birileri yaşlı nüfusu azaltmak için virüs yoluyla dünyayı test etmeye mi çalışıyor?

Hedonizmi hayatın gayesi haline getiren Batı için kimse “olmaz öyle şey” diyemiyor, öyle değil mi?