SİYASET GEMİSİ
SİZİN İÇİN ÖLDÜRMEK KOLAY
Amerikan başkanı Donald Trump’ın Afganistan ile ilgili söylediği sözler bazılarını şaşırtmış gibi.
Trump’ın “Savaşı bir haftada bitirebilirdim. Ama 10 milyon kişiyi öldürmek istemiyorum. Afganistan yeryüzünden tamamen silinirdi” şeklindeki açıklamasını ürkütücü bulanlar varmış.
“Hadi oradan!” demek lazım; ama…
Sovyetler 10 yıl işgal etti, yenildi ve çıktı. Yaklaşık yirmi yıldır da Amerika orada ve o da nasıl çekileceğine dair yollar araştırıyor.
Yani elinizden gelseydi milyonları öldürme pahasına hakim olurdunuz; ama tüm katliamlarınıza, tüm yasaklı silahlarınıza rağmen yapabildiğiniz bu kadar.
Sizin için öldürmek çok kolay.
Biz sizi milyonlarca yerliyi katletmenizden, milyonlarca Afrikalıyı köle olarak götürürken öldürüp denize atmanızdan, Hiroşima ve Nagazaki’den, Vietnam’dan, Irak’tan, Kunduz ve Mezar-ı şerif’teki vahşetinizden tanıyoruz.
Biz sizi Orta ve Güney Amerika’daki kirli savaşınızdan, Siyonist terör çetesine verdiğiniz destekten, mülteci çocukları havasızlıktan ve gıdasızlıktan öldürmenizden tanıyoruz.
Sizin için öldürmek kolay.
Eğer yapmıyorsanız, bunun sebebinin insani olmadığını, yapmamanın yapmaktan daha kârlı olduğunu düşünmenizden kaynaklandığını biliyoruz.
Bunlar zaten bilinen şeyler de bir de bu açıklamanın zamanlaması üzerinde düşünmek gerekir.
Tam da barış görüşmeleri yapılırken, Taliban “Yabancı güçler çekilirse savaşı bırakır ve yeni hükümetin parçası oluruz” açıklaması yapmışken…
Yani…
Yani Amerika bölgemizde barış istemiyor, bu kadar net!
O yüzden…
Aklımızı başımıza alıp küresel emperyalist çetelerden birine payanda olmaktansa ümmetin ve halklarımızın çıkarlarını düşünmemiz gerekir.
Amerika, Rusya, Çin…
Üçü de dost değil, üçü de katil, üçü de çıkarcı…
Üçü de öldürmeyi iyi biliyor.
HEM SÖZE HEM DE SÖYLEYENE BAK!
PKK’nin son zamanlarda Irak Kürdistanı ile arası oldukça kötü.
Kürdistan halkı ve yönetimi PKK’den dolayı Türkiye’nin müdahaleleriyle karşı karşıya olduklarını düşünüyorlar.
PKK ise sahip olduğu uluslararası destekten dolayı üstten ve aşağılayıcı bir dil kullanıyor.
Özellikle de Duran Kalkan…
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, “Güney Kürdistan, ‘biz kurtulduk, diğer parçalar bizden uzak dursun, bize kimse gelmesin, burada rahat yaşayalım’ demesin, öyle bir yaşam yok” dedi.
Yani…
Yani bunun açıklaması şöyle yapılabilir: Biz Türkiye içinde savaşı yürütemiyor ve buraya taşıyoruz. Türkiye sınırları içerisinde “Demokratik özerklik” adını verdiğimiz bir uygulamayla şehirlerin viran olmasını ve 8 bin Kürt gencinin ölmesini sağladık. Şimdi Hewler, Duhok, Zaho ve Süleymaniye gibi yerlerde suikastlar ile ortalığı karıştırıp çevredeki devletlerin müdahalesine imkan oluşturacağız. Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de nasıl “demokratik bir savaş” verdikse burada da aynısını vereceğiz.
İnanmıyor musunuz?
Hemen yukarıdaki Duran Kalkan’a ait açıklamayı bir daha okuyun, bu kez bana hak vereceksiniz.
Bir de şöyle önemli bir sorun var.
Bu açıklamaları neden Duran Kalkan yapıyor, hiç merak etmediniz mi?
Daha önceden de “Siz Kürdistan’ı Hewler’den yönetmek istiyorsunuz, bu olmaz” demişti Duran Kalkan.
KDP ona şöyle cevap vermişti:
“Bir tek Kürtçe kelime bilmeyen ve hangi milletten olduğu belli olmayan ve Kürt milletinin haklarına inanmayan birisi, geleceğimiz ve Kürdistan topraklarındaki yönetim şekli hakkında konuşamaz. Kalkan kimdir? Ne hakla Kürt milletinin geleceği hakkında konuşmaktadır?
Kalkan Güney’i, Erbil’i ve KDP’yi diktatörlükle suçlarken, acaba Kürdistan’da PKK kadar kendini zorla kabul ettiren siyasi bir parti var mı? PKK’nin yetkili olduğu bölgelerde özgürlük, siyasi aktiviteler, ifade özgürlüğü nerede? Diktatörlük, şiddet, kendini zorla kabul ettirme ve korku salmakla dolu birisi nasıl özgürlükten bahsedebilir?”
Ve şimdi…
Barzanici olduğunu söyleyen “Maskeli PKK’li”lere çağrıda bulunuyoruz:
Hem Duran Kalkan’a hem de KDP’ye diyecek bir şeyiniz var mı?