SİYASET GEMİSİ
İNSANLIK RÖTAR YAPMIŞ
İstanbul Havalimanında bir yolcu ile havayolu firması çalışanı arasındaki tartışma gündemdeki yerini koruyor.
Kimi emek üzerinden meseleye yaklaşıyor, kimi firmaların duyarsızlığı üzerinden…
Aslında konunun belki de atlanan en önemli kısmı ırkçılık, ayırımcılık ve sosyal konumundan dolayı kendinde başkasını aşağılama hakkını bulmadır.
Bunun basında, sanat camiasında çok sayıda örneği mevcut.
Yılmaz Özdil ve Bekir Coşkun’un sıradan insanları ve siyasi eğilimlerini nasıl aşağıladıklarını sanırım herkes hatırlar.
Biri “Bidon kafa” diyordu, diğeri “Göbeğini kaşıyan adam”…
Vücudunu sergilemekten başka bir mahareti olmayan, üç kelimeyi bir araya getirmekte zorlanan birinin “Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi?” diye itiraz etmesinde aynı kibirli, aşağılayıcı zihniyeti görebilirdiniz.
Uçak rötar yapmış ve eğlenceye ayıracağı “kıymetli zamanı” azalan bir yolcu, rötarla hiç alakası olmayan bir çalışanı aşağılamış, hakaret etmiştir.
Şu sözler süslü maskelerin altındaki gerçek yüzü ortaya çıkarması açısından önemlidir:
“Hop hop hop... Temas yok. Ben çingenelerle temas etmiyorum. Sokak süprüntüsü”
“Temas yok” sözü Avrupa’dan kopyalanmış, bu çok belli… “Ben çingenelerle temas etmiyorum” sözü ise siyah insanlara karşı içlerindeki nefreti her an ortaya çıkarmaya hazır Ku Klux Klan zihniyetini işaret etmektedir. “Sokak süprüntüsü” ise gittiği memleketlerde benzemek istediği batılılardan sık sık duyduğu; ama duymazdan geldiği bir söz. Yaşadığı komplekslerden, ezikliklerden dolayı bir çalışana hakaret ederek rahatlamak isteyen bir tip görüntüsü veriyor.
Sosyal medyada bu hakaret ve aşağılama dilini kullanan kadına tepkiler yükselince biri onun ne kadar iyi bir eğitim gördüğünden, bilmem kaç dil bildiğinden söz etmiş.
En iyi cevabı da yine bir sosyal medya kullanıcısı vermiş:
“Çok dil biliyor; ama insancayı öğrenememiş”…
Rötar yapan uçak bir süre sonra gelir; ama bazı zihinlerde insanlık ebedi bir rötar kararı almış gibi görünüyor.