SİYASET GEMİSİ
Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte ilginç açıklamaları ile dikkati çekmeye devam ediyor.

Daha önce Amerika’nın o dönemki başkanı Obama’ya ettiği küfürlerle gündemde epey yer bulmuş olan Duterte’nin uyuşturucu ile mücadelede de sıra dışı yöntemler izlediği biliniyor.

Son açıklamasında şu çarpıcı sözleri sarf etti Filipinler devlet başkanı: "Ülkemizin adı, seyahati İspanya kralı II. Felipe tarafından finanse edilen aptal denizci Macellan tarafından verildi. Bu adı, Maharlika (yerel dilde "kral soyu") olarak değiştirmeliyiz. Böylece İspanya'nın 300 yıllık sömürü izine de son vermiş oluruz."

İsim değiştirmekle sömürü izine son verilmez; ama yine de bu çabayı takdir etmek gerekir.

Belki de Duterte bir başlangıç yapmak istiyor.

Benim de kendisine bir önerim var. Eğer gerçekten sömürü izlerini yok etmek istiyorsa ülkenin isminden önce kendi Rodrigo olan ismini değiştirsin. Yani senin ismin İspanyol kökenli iken ülkenin ismini değiştirmen çok dürüst bir davranış olmaz.

İŞİ ZOR

Hükümete muhalif haber sitelerinden biri (gazeteduvar.com) şöyle bir haber yapmış:

“Ülkücü hareketin gençlik liderlerinden, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, tam bir hafta önce CHP’li oldu. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun rozetini taktığı Okuyan, “Sol-sağ ayırt etmeden artık bu oyunu bozmak zamanıdır” dedi.

Okuyan’a zamanlamasını sorduk; CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer’in, 12 Eylül döneminin askeri savcılarından olan babası Nurettin Soyer sebebiyle eleştirilmesi üzerine bu kararı verdiğini anlattı. Şaşırtıcı çünkü Nurettin Soyer, “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası” iddianamesinde Alparslan Türkeş gibi Yaşar Okuyan için de idam istemişti.”

Yaşar Okuyan çok ilginç bir siyasetçi.

Türkiye’de parti değiştirme rekoru konusunda en ön sıralardaki yerini koruyor; ama biz başka ilginç bir özelliğine değineceğiz.

Yaşar Okuyan, CHP’ye katılmadan önce en son olarak Vatan Partisi içinde siyaset yapıyordu.

Vatan Partisinden ayrılma gerekçesi olarak, partisinin İyi Parti’ye 15 vekil veren CHP’yi eleştirmesini göstermişti.

Bir süre boşta kaldı ve geçen hafta CHP rozeti taktı.

Ama bana öyle geliyor ki, CHP’de de fazla kalmayacak.

Sebebini söyleyeyim:

Haber sitesi tanıtırken “Eski çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı” demiş Yaşar Okuyan için.

Malum bu aralar büyük organizasyonlarla bir araya gelen bir grup var: EYT.

Yani Emeklilikte Yaşa Takılanlar…

Biliyorsunuz yapılan düzenlemelerle primlerini tamamlamış olsan bile emeklilik yaşına gelmedin diye bu haktan faydalanamıyorsun.

Neredeyse son 30 yıldır iktidara gelen hemen her siyasi parti ya da koalisyon emeklilik yaşının yükseltilmesini aksi takdirde ülke ekonomisinin bu yükü taşıyamayacağını söylüyor. O yüzden de emeklilik yaşı kademeli olarak 65’e kadar çekildi.

Emeklilik yaşının yükseltilmesine, bir dönemin meşhur ifadesiyle “mezarda emeklilik” düzenlemesine en önemli katkılardan biri de dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan verdi.

Çok ilginçtir kendisi için “43 yaşında emekli oldu” denilen ve buna itiraz etmeyen Yaşar Okuyan, şimdi büyük bir soruna dönüşen EYT’ye en önemli katkıyı sunanlardan biri.

CHP ve İyi Parti EYT için bir şeyler yapmaya çalışırken Yaşar Okuyan ne yapacak?

Okuyan’ın işi zor.

CHP ve İyi Parti onun eseri olan düzenlemeye karşı, AK parti ve MHP onu almaz, Vatan Partisinden birkaç aydır istifa etmiş.

HDP öyle birini kabul etmeyeceğine göre DSP’de siyaset yapmaya karar verebilir.

Adamın işi zor…