SİYASET GEMİSİ
Söz etmeyecektim; ama dayanamadım.
Konu Soner Yalçın…
Hani o “her şeyi” herkesten iyi bildiğini göstermek için “her konuya” dalan kişi var ya…
Kısaca hatırlayalım, kim bu adam?
Uzun süre Perinçek`in dergisinde çalıştı Soner Yalçın. Hem de Perinçek`in Öcalan`a çiçek verdiği, dergisinin PKK güzellemeleri yaptığı dönemde…
Sonra ayrıldı.
Perinçekçiler onun için ağır ifadeler kullandılar. Doğu Perinçek`in “Aydınlık”ta Yalçın için “Aramıza sokuldu” ifadesini kullandığı söyleniyor. Kaynağına ulaşamadığım için kesin hüküm vermiyorum. Ama Perinçek`in yine odatv`de yayınlanan mektubunda “odatv fitne yayıyor” sözünü buraya alabilirim.
Bu arada “Kim sokmuş?”, “Neden sokmuş?” soruları halen orta yerde bekliyor.
Neyse dönelim Soner Yalçın`a…
“Behcet Cantürk`ün anıları” adıyla bir kitap yayınladı; ama kitabın MİT`in Cantürk sorgusu olduğu iddia edildi.
Behcet Cantürk, uyuşturucu işiyle uğraştığı, PKK`ye finansman desteğinde bulunduğu iddia edilen, kaçırılıp öldürülen Diyarbakır/Liceli bir isim.
Sonrasında genellikle istihbarat bilgilerine dayanan kitaplar yayınladı Yalçın; kaynakları konusunda her zaman soru işaretleri kaldı.
Sitesinde hep belden aşağı vurdu, algı oluşturmaya, kriminalize etmeye çalıştı.
“Tehdit ediliyorum” diye ciyak ciyak bağırdı; ama aslında hep tehdit etti.
Yazılarında o kadar çok bilgi hatası olmasına rağmen “arkasındaki” güçlerden korkanlar ona cevap veremedi, verenler de kısa sürede pes etti.
Dediğim gibi yazıları son derece problemli…
Alın size bir yazısından bir örnek:
“Diyanet görevlisi İhsan Şenocak'tan geldi: “Bu sözler Charlie Hebdo'dan daha tehlikeli. Kur'an'a saldırmaya devam ettiği müddetçe menzilimizden çıkmayacağını bilmesini isteriz.”
Charlie Hebdo; El Kaide'nin dokuz çalışanını katlettiği Fransız dergisi…
“Menzil”; Hizbullah'ın bir kolu…”
Başlayalım…
Diyanet çalışanı değil diyanetin eski bir çalışanı…
Soner Yalçın bunu iyi bilir; ama “Diyanet çalışanı” diyerek hem Diyanete hem de hükümete baskı yapmak ister.
Charlie Hebdo`nun, çalışanlarının katledilmesiyle anılması kirli bir algı operasyonu anlamına geliyor.
Ne idi Charlie Hebdo?
Charlie Hebdo, fikir beyan eden değil, eleştiren değil, en ağır bir şekilde İslam`ın yüce değerlerine hakaret eden ve misyonlarını “İslam`ı da Katoliklik gibi etkisizleştirmek” olarak ifade eden lağım çukurundan farksız bir şeydi.
Bir de Soner Yalçın`ın “Menzil” üzerinden akılları dumura uğratan bir yorumu var.
“Kur'an'a saldırmaya devam ettiği müddetçe menzilimizden çıkmayacağını bilmesini isteriz.”
Ve şok edici gerçek!
“Menzil”; Hizbullah'ın bir kolu…”
Yani şimdi ben Soner Yalçın`a “Ya bir de Adıyaman`da Menzil diye bir yer vardı, onu atlamadın mı?” diyeceğim; ama adam kilitlenmiş bir kere.
Bir an Soner Yalçın`ın mantık örgüsüyle hareket edeyim diyorum, bakıyorum ki, ortalık toz duman.
İki örnek vereyim.
Birincisi…
“Cumhuriyet Halk Partisi, Amerika`ya tepki gösterdi” diye yazdı bir gazete.
“Halk” kelimesine dikkatinizi çekerim. Türkiye`deki silahlı sol örgütlerin büyük kısmı da örgüt ismine “Halk” kelimesini ekler.
O zaman?...
CHP`nin “Halk”ı ile DHKP-C`nin “Halk”ı bir olduğuna göre ortada Amerikan hedeflerine yönelik bir saldırı talimatı var.
Dedim ya bu Soner Yalçın`ın mantık örgüsü diye, yanlış anlamayın.
Gelelim ikincisine…
“Salgınlardan dolayı halk acil servislere akın etti.”
Burada hem “Halk” var, hem de “acil”…
Hatta burada “THKP-C Acilciler” adındaki Marksist örgüt var, örgütün son liderlerinden Mihraç Ural var, BAAS var, BAAS`ın dostu Perinçek var…
Biraz zorlasam bu aralar Perinçek ile arası iyi olan Soner Yalçın`ı da yanlarına ekleyebilirim.
Ama kalsın.
Bu üslup Soner Yalçın`a yakışıyor öyle değil mi?