Hepimizin bildiği gibi hafta sonu bir sınav yapıldı. Bir yıl boyunca emek sarf etmiş, alın teri dökmüş, biriktirdiği bir kaç kuruş parayla hazırlık yapan öğrenciler farklı yaşayışlarıyla psikolojileriyle sınava girdi. Sınav sonrası yaptığımız görüşmelerde özellikle matematik testinin zor olduğu dile getirildi. Zorluk derecesi herkes için aynıysa durumumuzda bir değişikliğin olmayacağını söyleyebiliriz. Fakat sınava alınma süresinin değişikliği birçok insanı mağdur ettiğini söylemek mümkün.
Bu anlamda mağdur olmuş, sınava bir dakikayla ya da saniyelerle giremeyen ya da kazanmak psikolojisiyle hareket eden kardeşlerime ve ailelere güzel bir örnek vererek asıl kazanmanın nasıl olabileceğini vurgulamak isterim.
Nasıl mı?
Kralın nesli yoktu ne amcası ne dayısı ne çocukları soyu yoktu ve “Öldükten sonra tahtı kime bırakacağım” diye düşünürken aklına bir fikir geldi. Ülkenin genç erkeklerini topladı ve hepsine birer çiçek tohumu verdi. Dedi ki o gençlere:`` Kimin saksısından çiçek açarsa o kişi tahta geçecek.`` dedi ve gençler gittiler.
Aralarında bir delikanlı vardı, yoksuldu, aldı tohumu evine gitti. Annesine olan biteni anlattı ve ekti tohumunu saksıya. Suyunu verdi, güneş gören yere koydu, aradan zaman geçti ama saksıdan çiçek falan çıkmadı. Ne yaptıysa yeşermedi tohumu. Annesi: ‘`Oğlum sen çok uğraştın çiçek çıkmadı artık senin yapacağın bişey yok.`` dedi.
O gün geldi tüm tohumu alıp giden gençler saksılarını alarak kralın yanına gittiler. O yoksul genç de boş olan saksını aldı ve gitti. Kral tek tek baktı tüm gençlerin saksısında rengarenk çiçekler vardı, sıra o yoksul gence geldi bir tek onun saksısı boştu ve çiçek açmamıştı.
Kral sordu o gence: ‘` Senin saksın neden boş.`` Genç cevap verdi: ‘`Kralım ne yaptıysam da çiçek açmadı, çok uğraştım ama tohum çiçek vermedi ben de saksıyı aldım geldim.`` Ve kral o gençlere seslenerek:`` Yeni kralınızı selamlayın.`` dedi.
Birden uğultu oldu ve diğer gençler: ‘`Nasıl olur kralım? Bizim saksımız da çiçek açtı onun saksısı boş, nasıl olur onu kral seçersiniz!`` dedi. Kral onlara döndü:`` Ben hepinize aynı tohumu vermiştim ve tüm tohumlar yanmıştı yanık tohumdan asla çiçek çıkmaz. Sizler baktınız tohum çiçek açmıyor, başka tohum ektiniz ve hile yaptınız ama bu genç dürüst oldu ve yalan söylemedi ve tahtımı ülkemi adaletiyle idare edecek bu gençtir.`` cevabını verdi.
Ne güzel bir anlayış ne güzel bir örnek. Unutmayalım ki doğru ve dürüst davranmak belki bazı saksılarda çiçek açtırmayabilir. Fakat adaletin filizlenmesine yardımcı olacaktır. Bu bağlamda şunu söyleyebiliriz: ‘`Her ne olursa olsun hakkı söylemekten, doğruyu söylemekten asla vazgeçmeyin. Kazanan siz olacaksınız…``Rabbim bu bilinçle bütün sınavlara hazırlanan kullarından eylesin.
Selam ve dua ile...