Öncelikle aldığımız sonuçlar, hepimiz için hayırlı olsun. Rabbim hepinize büyük başarılar; kendinize, ailenize, toplumunuza, ümmete faydalı olacağınız okullar nasip eylesin.

Tercih; büyük bir titizlik, ayrıntılı bir analiz ve bir danışma hizmeti almayı ister.

Bu noktada karşılaşacağımız birkaç önemli sorun var. Bunlardan birincisi, tercih yapıp yapmama kararıdır. Tercih yapma kararsızlığının iki nedeni olabilir. İlki ekonomik nedenlerle okuyamama endişesi, İkincisi, aldığımız puanın bizi tatmin edecek bir okula denk gelmeme ihtimali.

İlkini bir yana bırakalım. Çünkü bugünün Türkiye`sinde ekonomik nedenler, okumanın önünde bir engel olmaktan çıkıyor. Her öğrenci, neredeyse kendisine yetecek kadar burs alabiliyor. Devletin yanında faal kuruluşlar ve hayırsever kişiler de burslar veriyor, yurt veya ev imkânı sağlıyor. Yarım gün çalışma imkânı da olunca üniversiteyi okuma konusunda ekonomik engellere takılmak hiç de yerinde değil. Kimi öğrenciler, aldıkları burslarla ailelerinin ekonomik yükünün bir kısmını bile yüklenebiliyorlar. Bunun için böyle bir engeli tamamen yok sayarak davranmanızda yarar vardır.

Asıl problem, aldığımız puanın bizi tatmin edecek bir okula denk gelip gelmemesidir. Bu noktada ilk kez sınava girenlerle birden çok kez girenlerin durumu birbirinden tamamen farklıdır. Birden çok kez sınava girdiği halde, tatmin edici bir puana ulaşamayanların yapması gereken (çok özel bir durum yoksa) tercihlerini yapmalarıdır.

Ancak ilk kez sınava girenlerin durumu farklıdır.

Sanıldığının aksine bir üniversitenin birinci sınıfını okumak, hem de sevmediğimiz bir üniversitenin birinci sınıfını okumak, üniversiteye hazırlanmaktan kolay değil. Bu noktada cesur olmakta yarar var. Ama puanımıza denk gelme ihtimali olan bölüm ile okumak istediğimiz bölüm arasında büyük bir fark yoksa bir yıl daha beklemek anlamsızdır. Burada esas olan “tercih yapmış olmak için tercih yapmak” hatasına düşmemektir. Bu hatanın bedeli gerçekten ağırdır. Bugüne kadar pek çok öğrencinin emeği ve yılları bu hatadan dolayı gitti.

Bu tür hatalara düşmemek için:

Tercihler yapılırken yüzdelik dilime dikkat edilmeli. Her ne kadar tercih robotları olsa da tercih kılavuzunu göz ardı etmemeliyiz. Yüzdelik dilimimiz tutmasa da ilk beş tercihimizi, hayallerimizi süsleyen bölümlerden tercih etmeliyiz. Kontenjan sayısının artmasını dikkate almalıyız. Formasyon isteyen öğrencilerin daha çok eğitim fakültelerinin bulunduğu üniversiteleri tercih etmelerinde fayda vardır.

Sınavsız geçiş ya da yetenek bölümlerini kazanan öğrencilerin tekrar sınava hazırlanmaları neticesinde puanları kırılmayacaktır. Açık öğretim tercihlerinde kontenjanı olan bölümleri kazandığımızda bir sonraki yıl puanımızın kırılacağı unutulmamalıdır.

Ekonomik durumu iyi olan öğrencilerin özel sağlık bölümlerini tercih etmelerinde fayda vardır. Ya da iki yıllık adalet bölümünü okuyup dikey geçiş sınavıyla özel üniversitelerde hukuk fakültesi mezunu olunabilir.

En doğru tercihi yapmanız dileğiyle...

Selam ve dua ile…