Tercih, öğrencilerin en kritik dönemlerinden birini ifade eder. Bizler, bu dönem üzerinden yapılan hataların nelere sebebiyet verdiğini, aile içindeki çocuk sayısı üzerinden örnekleyip rehberliğin önemine vurgu yapmakta fayda görüyoruz.
Çok çocuklu bir ailenin rehberliğini yaptığımızı düşünelim. Mesleki anlamda ya da şartları düşünerek yapacağımız tercihler, sağlıklı olup o ailenin üzerindeki yükü hafifletecektir. Şartları düşünmeden işi biliyorum mantığıyla yapacağımız tercihler ise sağlıklı olmadığı gibi hem öğrencilik döneminde hem de sonrasında ailelerin yükünü daha da zorlaştıracaktır. Bu yüzden yapacağımız rehberlik önemlidir.
O halde rehberlik kavramını irdeleyelim.
Dar ve geniş anlamda olmak üzere rehberlik, şimdiye kadar birçok şekilde tarif edilmiştir. Rehberlik,``bir gencin kendine uygun bir meslek bulmasına yardım ‘` veya ‘`bir çocuğa kötü alışkanlıklarının kötü olduğunu idrak ettirmek`` gibi dar bir anlamdan, tüm eğitim faaliyetlerini içine alacak kadar geniş bir anlamda olmak üzere çeşitli şekilde tanımlanmıştır.
Duyan ve düşünen canlı bir varlık olarak her insan, günlük yaşantısında birçok problemlerle karşılaşıp durmaktadır. Aile-içi, meslek –içi, toplumda kişiler arası ilişkilerde ya da kendi iç dünyasında birçok sevinçleri, üzüntüleri, düşünceleri, kaygı ve heyecanları olup durmaktadır. İnsan bazı tercihleri yapmak, kararlar almak, yeni uyumlar sağlamak durumundadır. Sorunların birçoğunu kendi imkânları ile uygun bir çözüme kavuşturabilir. Ya problemin çeşitleri, yönleri hakkında yeterli bilgiye, gerekli tecrübeye ve moral gücüne sahip değildir, ya da kendini iyi tanımamaktadır. Bu çabalarda kişinin dışarıdan birinin ‘`Bilen`` yardımına ihtiyacı olacaktır.
Bu anlamda rehberlik, kişiyi hedef tutar. Onun kendi yeteneklerini, ilgilerini, ihtiyaçlarını ve mevcut imkânlarını anlamasına ve bu suretle bir ‘`Kişi`` olarak imkân ve hudutları içinde onları azami şekilde geliştirmesine yardımcı olur. Bireyin kendi başına hareket edebilen olgun bir kişi haline gelebilmesi ise uzun bir etkileşim ister. Kişi, kendisi ile ilgili sorunları çözüme kavuşturmak için karşı karşıya kaldığı sorunu tahlil etmek, çözüm için bütün seçenekleri ortaya koyup içlerinden birini seçmek ve sorunun çözümü için bir planı uygulamaya koymak zorundadır.
Bunu etkin bir şekilde yapabilmek için de birtakım gerçek bilgilere, becerilere ve bazı noktalarda yardıma ihtiyacı olacaktır. Bireyler bir kere, kendi yeteneklerini, ilgilerini, ihtiyaçlarını eksikliklerini ve içinde bulunduğu ortamın şartlarını bilmek zorundadır. O halde rehberlik ve danışma faaliyetleri, bireyin kendini gerçek boyutları içinde tanıyıp hem kendine hem içinde bulunduğu toplumun ölçülerine en uygun düşecek hareket tarzını uygulamaya koyması için kişiye yardım edecektir.
Öyle anlıyoruz ki rehberlik, bireye kuru bir öğüt ya da katı bir talimat işi değildir. Problemli bireye, problemini çözmesinde gerekli olan bilgileri insancıl bir anlayış ve tutum içinde, objektif bir berraklıkla sunabilme işidir.
Rabbim her insanı gerçek rehberle tanıştırıp bütün sorunlarını çözüme kavuştursun.
Selam ve dua ile…