Hayatımızın büyük bir bölümü eğitimle uğraşmakla geçiyor.  Eğitim sürecinde hep hayaller kurar, umutlar besleriz. İdeallerimizi gerçekleştirmek için hep hareket halinde olmuşuzdur. Bu hareketlilik bizlere çoğu şeyi unutturmuş, bir de bakmışız ki her tarafımızı sınavlar sarmış.

Sınav sürecinde her ne kadar heyecanlar yaşamış isek, sınavlar bizlere dik durmayı, sabretmeyi öğretmiş, her şeyden yakınmak, dert yanmak yerine sabırla zorlukların üstesinden gelmeyi öğretmiştir. Gerçekleştirdiğimiz sabır sayesinde güzellikler elde edip bütün sınavlar kazanılmıştır. Aynı sabrı tercihler döneminde de gerçekleştirebilirsek aldığımız puanlar kıymetlenip okuyacağımız bölümler mana kazanacaktır.

Bu süreçte dikkat etmemiz gereken en önemli husus, aklımızı duygularımıza hâkim kılarak akıllı davranışlar sergilemek olmalıdır. Aksi halde duygularımızı hâkim kılarsak, pireye kızarak yorganı yakabiliriz. Bu durumun hâsıl olmaması için Allah`ın bize bahşeylemiş olduğu aklı, iradeyle etkin kılarak kendimizle, ailemizle, rehber öğretmenimizle barışık olup ortak karar vermeliyiz. Şunu unutmayalım ki, ortak alınan kararların suçlayıcılığı olamaz. Tercihler bu prensipten hareketle yapılmalıdır.

Tercih seçimi hassas ve çok boyutlu düşünülmesi gereken bir iştir. Tercih yapmayı, ciddi bir iş olarak algıladığımızda işin tek boyutlu olmadığını, çok boyutlu olduğunu düşünerek danışma kültüründen hareketle (istişare) sağlıklı sonuçlar elde edebiliriz.

Birçok filozof bütün sorunlarımızın temelinde diyalog eksikliğine dikkat çekmiş, hadisi şeriflerde ise diyalog sonucunda yapılan yanlışlarımızın doğrular kadar kıymetli olduğu dile getirilmiştir. Bu nedenle bu hassas sürecin hayatımızı ciddi anlamda etkileyeceğini unutmayalım.

Her ne kadar danışılması gereken rehberlik merkezleri ve rehber öğretmenler olsa da kişinin kendini tanıması, özelliklerini bilmesi, yetenek ve becerilerini fark etmesi, neyi istediğinin farkındalığı bu konuda atılacak en önemli adımlardır. Tüm seçeneklerimizi inceleyip daha sonra da her birini isteklerimize ve şartlarımıza ne derece uygun olup olmadığını değerlendirmemiz gerekmektedir. Çünkü meslek seçmek hayat rotasını belirlemektir. 

İnsanlar mesleklerini belirlerken, gelecekteki hayatlarının birçok yönünü belirlemiş olmaktadırlar. Kendine uygun meslek seçmiş kimseler işlerini severek yapmakta, mesleklerindeki gelişimlerini ve yenilikleri izleme isteği duymakta, böylece hem coşkulu hem de mutlu ve verimli kişiler olarak meslek hayatlarını sürdürmektedirler. Buna karşılık seçtikleri meslek ve ilgilerine uygun olmayan kimseler ise çalışmaya karşı isteksizlik duymakta, işe devamsızlık yapmakta, verim düşüklüğü yapmakta ve çoğu zaman mesleklerini değiştirme girişimlerinde bulunmaktadırlar. Çünkü her meslek belirli psikolojik özellikler gerektirir.

Meslekte başarılı olmak sadece zekâ ile sağlanamaz. Bazı psikolojik özellikler gerekmektedir. Örneğin yönetici olmayı düşünen birinde başkaları ile iyi geçinebilen, sabırlı, idealist, ikna gücü yüksek gibi özelliklerin olması gerekmektedir.

Bizler bilgi toplumunda yaşadığımız için hayatımızı etkileyen meslekleri iyice araştırmalı ve kendi kişiliğimizle bütünleşen meslekleri seçerek hem ümmete, hem topluma, hem ailemize, hem de kendimize iyilik etmiş oluruz. Rabbim, bütün öğrencilere tercihlerinde doğru kararlar alabilecek irade nasip eylesin.

Selam ve dua ile…